Ortadoğu da dört sömürgeci devletin sömürgesiydik. Arap-Fars ve Türk devlettleri adaşları olan diğer devletlerle birlikte bize kapıları kapatıyordu. hala da kapatıyorlar.
Suriye ve Irak çözüldü. Kürdistanlar ortaya çıktı. Biri devletleşecek, biri federasyona gidecektir.
TC, yeşil ergenekon, yeşil kemalizm hala 1. dünya savaşındaki nakaratları tekrarlıyor.
O zaman Mustafa kemal zorda olduğu dönemde Kürt otonomisi ve Kürdistan çoğrafyasından sözediyordu. Bizim beylerin çoğu \"gavur\" a karşı Müslümanız diye TC islamiyetine ve sömürgeciliğine sığındı.
*O zaman “biz müslümanız, kardeşiz”
* “Bütün cephelerde birlikte savaşıyoruz” deniliyordu.
*Lozan da İsmet İnönü; Kürtlerin temsili olmasın diye \"biz Türklerin ve Kürtlerin ortak hükümetiyiz\" diyordu.
*Sonuç: Koşullar uygundu, Kürtlerin beyleri, şeyhleri ve seyitleri, ağaları birleşmedi. Kürdisnlı aydınlar, Kürt Teali cemiyeti vb henüz Osmanlı ile göbek bağını kesmemişlerdi. Çoğu TC ye sığınmacılık yaptılar. TC işi sağlama aldıktan sonra, bu günden(Tayip ve AKP den daha ileri olan sözleri ve açıklamaları) daha açık söylediği açıklamalarını ve sözleri unuttu. Bizleri yani \"kardeşlerini, din kardeşlerini\" arkadan hançerledi. Soykırımlar başladı. Kürtler soykırıma karşı kendini savundu.
Ama hem yalnızdılar, dünyada destekleri yoktu, hem de fırsatları kaçırmışlardı.
Siyaset ve adım atmak öyle birşeyki; fırsatlar ayağına geldiğinde tepersen bir daha yakalayamasın. Aradan yıllar ve on yıllar geçer.
*Şimdi ki hükümetin ve TC\'nin pozisyonu 1. dünya savaşındaki gibidir.
“Kardeşiz, bölünmeyiz, Kürtler ayrılmak istemiyor, barış ve çözüm süreci devam ediyor.”
Unuttuklar \"akil adamlar\" yani adamcıkları yeniden hatırlamaya başladılar. Erdoğan gerinerek \"biz Kürtleride temsil ediyoruz\" vb teraneleri sıralamaya başladılar. Öte yandan ise Kürtçe eğitim yok, sivil direnişler gelişirse \"dünyayı başlarına yıkarız\" diyorlar.
Yeni polis yasası çıkarark polid devleti olacaklar. Polislere vurma ve tutuklama, mahkeme izni olmadan arama vb yetkileri veriyorlar.
Yine zaman kazanmak için, yani Kürdistan federasyonunu yıkamadıkları ve Batı Kürdistan ıİŞİD le birlikte düşürmedikleri için ve birde Koalisyon güçleri TC Ortadoğu politikasına ve İŞİD e açık cephe aldıkları için hemen Kürtlerle \"barış yürütüyoruz\" ayaklarına başladılar.
Bu bana 1. Dünya savaşındaki Türk egemenlerini hatırlattı. İŞİD vahşi ve terörist lideri Kürtleri yıkamadığı ve düşüremediği için ateşkes peşindedir. İŞİD de zaman kazanıp dünyanın kendi üzerinde birleşmesini geçiştirmek istiyor.
Şimdi sıra bizim partilerimiz ve siyasetçilerimizde.
Cesaretli yürekler ve yeni çıkışlara ihtiyaç bulunmaktadır.
Kuzeydeki bütün Kürtler, siyasal partileri, grupları, şahsiyetleri vb birleşmelidir. Asgari müştereklerde hemen birlik.
Kürdistani talepler öne çıkarılmalıdır.
AKP ve TC ye sığınma dönemi değildir.
Bu fırsatı ya kullanırız ya da kaçırırsak onlar bizim partileri ve bazı siyesetçileri kullanır.
Birinci dünya savaşı sürecindeki Kürtler olmayalım.
Her zamankinden daha çok fırsatlar var ve koşullar uygun.
Diplomasi alanı açıldı.
Uluslararası güçler ilk defa Kürtlere bu kadar yakınlaştı.
Bunu doğru kullanmayan ve kullanmaya yanaşmayan namerttir.
[email protected]
Dursun Ali Küçük
17.10.2014
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.