Belediyelerden sonra sıra da HDP mi? Sanki Türk cumhuriyetinin ilk yıllarını yaşıyoruz. \"Hasan Hayri Dersim milletvekili olarak TBMM’ sindeydi. Şeyt Said’in soykırıma karşı meşru savunma direnişinde tutuklanır. Aslında bir yanıyla TC ye çalışıyor. Yanılgıları oldukça bol. Yusuf Ziya gibiler tutuklanır. Bunlarda Musul ve Kerkük’ün TC ye katılması için Türk tezlerini savunurlar.
İlginçtir. Hasan Hayri Xarpet\'te idam edilir. İdama giderken son sözleri bu cumhuriyete kanmayınız gibisindendir. Demek istiyor du ki: “biz kandık idama gittik”. Gelecek nesillere bunu söyler. Bu arada “Türkün sözüne güvenilmez” iyi bir halk özdeşimizdir. Sanırım şimdi gözaltına alınan ve tutuklanmak üzere olan HDP milletvekilleri belki de aynı sonuçları ve düşünceleri yaşıyor olabilir.
*Türkiyelileşme TC sömürgeci sisteminin kabul edeceği bir şey değildir. Barış süreci oyunu tamamıyla Kürdün havasını almak ve gerillayı dağdan indirmekten ibaretti. Kürdistan’ın kurtuluşu ve Kürtlerin temel haklarını Türk parlamentosunda alması, parlamento komisyonları, hakikatı araştırma komisyonları ve “parlamento da çözelim” görüşleri, demokratik Türrkiye cumhuriyeti için asıl çalışmak, “demokratik ulus” vb bunların hepsi Kürtlerin aleyhine olan çalışmalardır. HDP’nin savundukları ve söylemleri Kürdistani amaçlarla çelişiyordu. “Ortak yaşam” boş bir slogandı. Birlik altı dolu değildi. Sınırlar ve bayrakla sorunumuz yok, “Türkiye’yi böldürtmeyiz”, “Kürt devletine karşıyız”, hata Kürdistanı çöpe atmalar hep Türklerin hoşuna giden sözlerdir. Ama öte yandan Kürtleri yaralıyor ve ruhlarıyla oynanıyordu. HDP nin amaçlarına katılmıyorum. Bu gün yoğun baskı gördükleri ve TC vahşetine, sömürgeci faşizmine maruz kaldıkları içinde katılmayacağım. Yolunuzu kürdistana dönünüz, kıbleniz Türkiye değil Kürdistan olmalıdır.
*Ama öte yandan ben bir Kürdistanlıyım. Size yapılanlara seyirci kalamam. Sessiz kalmakta suçtur. TC’nin size karşı uygulamalarının karşısında duracağız. HDP nin amaçlarına dünde katılmadım, aynı amaçlara bu günde katılmıyorum. Sömürgeci baskılara maruz bırakılmanız sizi haklı kılamaz. TC iç iktidar savaşımda klasik kemalistleri ve Türk devletçiliğine oldukça sarılanlara karşı da baskı uygulanıyor. Yeşil faşizm kitle desteği alarak ve algı operasyonları ile herkese yöneliyor. HDP’nin söylemlerine karşı tabanı hatta KCK nin tabanıda Kürdistanidir; bunca ruh boşaltmalara karşı çoğunluk Kürdi ve Kürdistanidir.
*Srilanka planı vb benzerlik olsa bile bu Türki, ırkçı, soykırımcı ve her yönüyle Kürdü silahsızlandırmayı, Kürt düşmanlığını açıkça yürüten, Kürtlerin Tc işbirlikçiliğini bile kabul etmeyen bir plandır. Cumhuriyetin ilk yıllarını hatırlatmam daha çok bu yönlüdür. İşbirlikçi Kürdüde görmek istemiyorlar. Türkiyeci Kürdü de görmek istemezler. Barışçı Kürdüde görmek istemezler. Kürdistani ve Kürtlere ait her düşünce türüne karşıdırlar. Silahlı her Kürde karşıdırlar. Cumhuriyetin ilk yıllarında eldeki silahları toplamak ve “Kürd zaman gelir ayaklanabilir” hesabından dolayıdır. Şimdi diğer parçalarda Kürdistan statülerinin her biçimine karşıdırlar. Ordağuda pay sahibi olmak niyetleri ciddidir. Bunu başaramayınca Kuzeydeki Kürtler temel soykırım konusu oluyor. Olayları ve yönelimi basite almıyoruz. HDP nin artık ne söylediği ve ne yaptığı çok önem arz etmiyor. Kürdistanın ve Kürdün her türden ulusal olabilecek her türüne karşıdırlar. Kürdistanın çoğrafyasına, nufusuna, yerlerinden her türden etmeye, bütün diri noktaları yoketmeye, hatta pasif duran noktaları ve kısaca hücresine kadar savaş açmış bulunuyorlar. Bu duruma karşı; ulusal ve Kürdistani duruş sergilemek sorunu vardır. Direniş ve mücadeleyi bu temelde yürütmekle yüzyüze gelmiş bulunuyoruz. Duruşlarınızı ve söylemlerinizi sorgulamanın zamanı çoktan gelmiştir. Geçiyor bile....
*Kitle direnişi TC sömürgeciliğine karşı yürütmek şüphesiz ki çok önemlidir. Ama unutmayınız, KCK “Hendek savaşı” ile en büyük stratejik hatayı yaptı. Bunun hesabını veremediniz. Kürtlerin en diri ve yurtsever 10 şehrini TC ye ezdirttiniz, yani buna bahane oldunuz. Hendek savaşı olmasa da bunu yaparlardı. Ama siz onların istediği minderde savaşarak diri kitleyi ezdirttiniz. Ortalıkta kalan kitleye sahiplenen de fazla olmadı. Ağırlık yurtsever olan yerlerin ezilmesi diğer yerleri doğrudan etkiledi. Belediyelere kayyum atamaya karşı sesler fazlaca çıkmadı. Sanırım şimdi de istenen sağlanmayabilir. Karşı koyanlar olacaktır. Ama bu, ulusal ve Kürdistani bir tavra dönüşmeyebilir. Ayrıca HDP kendi pratiği ile hayal kırıklıkları yarattı. Yurtsever bazı milletvekilleri herşeye rağmen vardır. Ama bazılarına şehr koyuyorum. HDP nin üzerine gidildiği bu süreçte bunu açmanın zamanı değildir. TBMM, sömürgecilerin meclisi olarak “umut kapısı” değildi. TC böyle kaldığı sürece de olmayacaktır. Siyaset insanları niye bunu “umut kapısı” diye sundular. Umut olmadığını her Kürt ve insan görüyor. Böyle olunca da umutsuzluk yaratıyor. Kürdistanın 10 şehri yerle bir edildiği zaman o parlamentoyu terk edecektiniz. TC sizi kapıya koyduğunda mı tavır alıyorsunuz? Bu da gecikmiş bir tavırdır. Demirtaş haklı olarak: “Beni halk yargılar, sizin yargınıza inancım yok” demiş ve ifade vermeyi reddetmiştir.. Evet Kürtlerle ilgili kararları da ancak Kürdistan meclisi ve halkı verir. Tc parlamentosunda Kürtlere hep ölüm fermanları çıkmıştır. TC parlamentosunun Kürtlerle ilgili hayırlı hiç bir kararı şimdiye kadar olmadı ve olmayacak.
*Kürt halkının seçtiklerini belediye ve milletvekillerini TC görevden alamaz. Bu sömürgeci bir darbedir. Öyle HDP yi yaşatmaya soyunmayınız. HDP bir bakıma TİP’ e benziyor. Geleceği olacak bir parti değildir. Parlamentoda Kürt halkının seside olmaz. Sömürgeci parlamentonun önüne koydular sizi... Şimdi yeni bir karar almakla yüz yüzesiniz. Bu beceriyi gösterebilecek misiniz? Sizler yapılan, Kürdistana uygulanın yıkıcı planın bir parçasıdır. Es geçmeyeceğiz. Hiç kimse bana ne de demesin. Daha yıkıcı ve tahrip edici baskı, katliam ve çökertmelerle yüzyüze kalabiliriz. Suriye ve Cerablusta TC nin geleceği kalıcı değil. Musul’da söz sahibi olmaya giderken evdekini de kaybedebilir. Bir başka planları Kandil’e saldırı hazırlıkları da devrede. Suriye çıkarılır ve Musulada gidemez se, kandile yönelme önemli bir olasılık. Ortadoğu da taşlar yerine oturmadı. Bu TC nin bir yerlere toslayacağını olasılık dahilinde görüyorum. Saddam Kuveyt e girdi ve bu onun sonu oldu. Bu gazla TC bir yere girer ve toslarsa önemli gelişmelere vesile olabilir. Her an her şey olabilir..
*HDP ve ilgili kesimlere tavsiyem Kürdistani duruş ve amaçlara açık dönüş yapmanızdır. Herkesin direnişe katılması bu temelde olur. Eski kafayla giderseniz herkesi yanınızda görmeyebilirsiniz. Bir hayal kırıklığı daha yaratmayınız. Evet direnelim.... Ama direnişe doğru bir siyaset lazımdır... Bunu da unutmayınız...
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.