PKK’nin Köln Mitingi ve Kürt hareketine gönül vermiş bir Fransız Bayan’ın haykırışı... (Rojhat Amedi derlemesinden Marine Ludwikowski)
Ala rengin bugün seni istemediler, Seni reddettiler, ve sen ne yazık ki bugün bazıları için Gerginliğin sebebi oldun.
Çok üzüldüm, aynı zamanda Kürt ve Kürdistan’a gönül veren bütün insanlar için üzgün bir gündü bugün. Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenen Yürüyüşte Parti ve Komünistlerin bayraklarını sallayanlar zaten beni anlayamaz.
Ben zaten onlara ait değildim, ben küçük bir grup ile güzeller güzeli Ala Rengin ile Miting alanına gitmiştim, ancak o Ala Rengin PKK’nin Mitinginde başından beri kabul edilmiyordu.
Lütfen abarttığımı zannetmeyin, ben ve bazı Miting katılımcıları, Ala Rengini taşıyanların nasıl alandan uzaklaştırılmaları için hücuma uğradıklarına şahit olduk, hatta ben de o hücumdan payımı aldım.
8 yıldan beri Kürtlerin, özellikle de PKK’nin Yürüyüşlerine sürekli Ala Rengin ile katılıyordum ve şu ana kadar böylesi negatif bir durumla karşılaşmadım. PKK’nin Stuttgart yöresinde düzenlenen en büyük Yürüyüşlerinde yüzlerce Ala Rengine rastlamak mümkündü. Ala Rengin’den dolayı hiç kimse saldırıya uğramazdı.
Evet, bugün Aşiret kavgası ve Faşistlerle hesaplaşmadan ziyade, sadece Ala Rengine tahammül edemeyip onunla hesaplaşmak isteyenlerle karşılaştım. Insan nasıl Ala Rengini rencide edici davranışlarda bulunur, nasıl bundan dolayı Gerginlik yaratıp katılımcıları dövmeye kalkışır anlayamadım.
Bereket versin ki olaylar büyük bir kavgaya neden olmadı. Ama her halûkarda, az daha Kürtler biribirlerini kötü bir şekilde hırpalayacaklardı, hemde kendi öz ulusal bayrakları için, başka bir bayrak için de değil !
Yürüyüşün Bayan Görevlileri sürekli bizi Ala Renginden dolayı ikaz ediyorlardı, “Bu bayrak burada istenmeyen bir semboldur!” diye. Daha sonra üzerimize yürüyüp, “Heval ya o bayrağı indir, ya da hemen Yürüyüşü terk et, çünkü hiç bir Katılımcı o bayrağı burada görmek istemiyor, bu Bayrak bizim Bayrağımız değildir !”
Pes etmediğimizi farkeden Yürüyüşün bayan görevlileri müdahale ettiler, tam o esnada büyük bir Ala Rengin dalgalanıyordu, ancak çok sürmeden yürüyüşün erkek Görevlileri olaya müdahil oldular, zorla Ala Rengini indirip yerine YNK’nin bayrağını yükselttiler.
Samimiyetimle söylemek isterim ki, müdahale esnasında birçok PKK sempatizanı bize sahip çıktı ve korumak istedi. Sözlü kavga esnasında dahi bizden yana oldular.
Ancak Yürüyüş katılımcısı değil, bir seyirci olarak yürüyüşü değerlendirmek gerekirse, “Aslında bu bir Pro-Komünist yürüyüştü ve Kürt halkı’nın özgürlük mücadelesi ile alâkası yoktu!” demek geliyor insanın içinden.
Sakın bugün meydana gelen olaylardan dolayı kimse benim Kürtlerden darıldığımı düşünmesin. Ancak Kürt olmamamla birlikte, Ala Rengi’nin indirilip, yerine bir Parti Bayrağı’nın kaldırılması kalbimi kırdı. Buna rağmen Ala Renginimi inanç ve gururla, Görevlilerin inadına rağmen yürüyüşün sonuna kadar omuzlarımda taşıdım.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.