Yaşasın Beşar El Esat ve BAAS ! Kahrolsun Barzani ve KDP ! Öyle mi ?

Kürt halkı tarihin hiçbir döneminde, ne bugün içinde bulunduğumuz fırsatı yakalayabilmiş, ne böylesi bir barış ortamı elde edebilmiş, ne de Güney Kürdistan\'ın siyasi ve iktisadi olarak gelişmesi sayesinde ister bölgede, ister uluslararası arenada s.

Rojhat Amedi

21.05.2014, Çar | 07:39

Yaşasın Beşar El Esat ve BAAS ! Kahrolsun Barzani ve KDP ! Öyle mi ?
Makaleyi PaylaÅŸ
Kürt halkı tarihin hiçbir döneminde, ne bugün içinde bulunduğumuz fırsatı yakalayabilmiş, ne böylesi bir barış ortamı elde edebilmiş, ne de Güney Kürdistan\'ın siyasi ve iktisadi olarak gelişmesi sayesinde ister bölgede, ister uluslararası arenada söz sahibi olabilmiştir.

Daha kısa bir süre önce hayal bile edemediğimiz devletleşme arzusu ve Kürdistan\'ın enerji kaynaklarını uluslararası piyasada pazarlayabilmesi, Başkan Barzani’nin dik durusu sayesinde gerçekleşmek üzeredir.

Elbette ki bu olumlu gelişmeler, diktatör rejimlerin silinmesi, demokrasinin güçlenmesi ve hukuk devleti anlayışının bölgede hakim olması ile daha da iyi bir seviyeye ulaşacaktır.

İşte bundan dolayı, demokrasiyi hazmedemeyen, hukuk devleti anlayışından uzak duran, insan haklarını ayakları altına alan, diktatörlükte ısrar eden, ancak idam sehpalarıyla siyasi iktidarlarını koruyabilen güçler tekrar alışılagelmiş oyunlarını sahnelemeye yöneldiler.

Söz konusu oyunun bizi ilgilendiren kısmı Rojavayê Kurdistan\'dır.

Suriye\'de Kürt halkının önüne altın tepside sunulan özgürlük fırsatını, tarihin çöplüğüne gömülmeye mahkum rejimlerin yandaşı haline gelen PYD örgüt çıkarları uğruna elinin tersiyle itiyor. Bu fırsatın, yani milli kazancın ancak birlik ile korunabileceğini görmezden geliyor, efendileri gibi diktatörlüğü Kürt halkı üzerinde farz kılıyor. Kısa bir süre zarfında kendi dışında bulunan bütün parti ve örgütleri tasfiye ediyor, halkı silah zoruyla ürkütüyor,.

Asayiş denen \'Kuvayi Qandil\' hergün insanlarımızı kaçırıyor, sürgün ediyor, işkenceye tabii tutuyor ve katlediyor....

Parti binaları işgal ediliyor, tabelaları sökülüyor, mitingleri engelleniyor. Kendileri gibi düşünmeyenlere adeta kan kusturuyor...

Diğer taraftan BAAS rejiminin her türlü çalışmalarının bekçiliğini yapıyor...

Öyle bir noktaya gelindi ki, artık Beşar el Esad gibi bir diktatörü yüceltip, Kürt halkının en büyük şansı olan Barzani\'ye katil diyebilecek kadar alçalıyorlar....

Bir taraftan Beşar el Esad\'ın Kürt bölgelerinde seçim propagandasını yapıp, seçim sahtekarlığının altyapısını oluştururken, diğer taraftan hendek kazılarını sebep gösterip KDP’ye karsi çirkef bir propaganda sürdürüyor.

Oysa hendek kazıları, herkes bilmeyebilir ama kendileri çok iyi biliyorlar ki, son 4 yıl zarfında Rojava sınırından en az 10 misli fazlası Musul, Kerkük, Maxmur ve Tuzxurma bölgelerinde terör eylemlerini önlemek için yapılmıştır.

Daha önce; hiçbir zaman kapanmayan sınırı kapandı diye Kürt kamuoyunu yanlış bilgilendirip onları KDP\'ye karşı mobilize etmeye çalışıyorlar.

Bununla yetinmeyip, Güney Kürdistan partileri arasına nifak sokuyor, merkezi fesadiye haline gelen ANF, Ronahi TV, Lêkolîn gibi basın kurumları kanalıyla iftira ve yalan haberleri yayıyorlar...

Son olarak, geçen perşembe günü bir grubu toplayıp Kürdistan Parlamentosu önünde, sözde 1996\'da savaş esnasında kaybolan PKK\'lilerin hesabını sormak istiyorlar.

Peki siz bunu yaparken, birilerinin ortaya çıkıp, \'siz kimlerden aldığınız ihaleyi gerçekleştirmek için Hewlêr\'e geldiniz\' diye sormaz mı?

Franso Hariri\'yi öldürme ihalesini kimden aldınız?

İçinde Mesut Barzani, Nêçîrwan Barzanî, Mam Celal ve Nawshirwan Mustafa’nın bulunduğu ölüm listesini kimden aldınız?

Ve bu doğrultuda, ilk eylemi Sipilikte(Erbîl, Akrê, Diyana ücgenî) Mesut Barzani\'ye karşı gerçekleştirirken ne olduğunu açıklayalım mı?

Yıllarca PKK’ye hizmet etmiş, Ergenekon devletinin tüm baskı ve işkencelerine rağmen bitiremediği, Mehmet Şener, Kani Yılmaz, Kemalê Sor’ları, kimin ihalesi doğrultusunda katlettiniz ?

Liste cok uzundur... Hiç 80\'li, 90\'li yıllara girmeyin, altından kalkamazsınız...

Aslında, son dönemlerde KDP ve Başkan Barzani\'yi hedef almaları zaman açısından anlamlıdır. Tam da Kürtler devletleşmeye yönelik proje üretirken, her türlü zorluklara rağmen siyasi ittifakı korumakta ısrar ederken \'Kuvayi Qandil\'in devreye girmesi ister istemez bize 1992’yi hatırlatıyor. Bu oyunbozanlar, o zaman da yeni kurulan parlamentoyu tanımıyoruz deyip, Avrupa sokaklarında KUM’u kurmuşlardı.

Evet, tarih tekerrür ediyor...

Gelişen Kürdistan\'a tahammül edemeyen güçlerin memurluğunu üstlenen bu zavallılar, Kürt halkının kazanımlarını nasıl tehlikeye sürüklediklerinin farkındalar mı acaba?

Malum güçlerin, savaşı Orta Doğu\'da istikrarın merkezi haline gelen Güney Kürdistan\'a kaydırmak istediklerini bilmeyecek kadar cahil midirler?

90\'li yıllarda binlerce peşmerge ve gerillanın katledilmesi yetmedi mi?

Kürtler arası nifak yetmedi mi?

Peki tüm bu olup bitenler karşısında, diğer Kürtler ne yapıyor?

Her gün yeni bir parti kuracağız diye grupçuklarla kariyerist duygularını tatmin edenler ne alemde?

Hiçbir Kürdistani geleneği olmayan, daha dün siyasi çalışmalarına başlayan HÜDA PAR topunuzun 10 misli kadar oy potansiyeline ulaşırken, siz neyle uğraşıyorsunuz Allah aşkına?

Demek ki bu işler yılda bir defa Barzani\'yi anma törenleriyle olmuyor işte.

Her halükârda, durumun ne kadar ciddi olduğunu kavrayan her yurtseverin gelişmelere dur demesinin zamanı gelmiştir.

Henüz çok geç olmadan, bütün Kürt parti, örgüt ve aydınlar, özellikle YNK çevresinde bulunan bazı siyasiler, PYD’yi radikal değişime mecbur kılacak tavırlarını beyan etmek zorundadırlar.

Aksi taktirde, kaybeden yalnız KDP olmayacak, Kürt halkı olacaktır.

Rojhat Amedî

19.05.2014

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

20711 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:17:51:36
x