Irak’ta seçimler öncesi Maliki faktörü: Eski başbakan geçmişine rağmen hâlâ güçlü bir aktör

Eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, mezhepçilik ve yolsuzluk suçlamalarına rağmen, 11 Kasım seçimlerinde ülkenin yeni liderini belirleyecek kadar etkili bir figür olarak öne çıkıyor.

5 Kasım 2025 - 13:31
5 Kasım 2025 - 13:31
 0
Irak’ta seçimler öncesi Maliki faktörü: Eski başbakan geçmişine rağmen hâlâ güçlü bir aktör
Reuters

Eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, geçmişteki tartışmalı politikaları ve ülkeyi mezhep çatışmalarına sürüklediği yönündeki suçlamalara rağmen, Irak siyasetinde hâlâ önemli bir güç odağı olarak görülüyor.

Şii partilerden oluşan Kanun Devleti Koalisyonu’nun lideri olan Maliki’nin, 11 Kasım’da yapılacak parlamento seçimlerinden sonra yeni başbakanın kim olacağını belirlemede kilit rol oynayabileceği belirtiliyor.

Tartışmalı geçmişine rağmen siyasette kalmayı başardı

70’li yaşlarındaki Maliki, 2014’te IŞİD’in Irak’ta geniş toprakları ele geçirmesinin ardından, ABD, İran, Sünni liderler ve Şii dini otoritelerin ortak baskısıyla görevden ayrılmak zorunda kalmıştı.

Başbakanlık yıllarında mezhep temelli politikalarıyla eleştirilen Maliki, birçok Iraklı tarafından ülkedeki Sünni-Şii gerilimini tırmandırmakla ve IŞİD’in yükselişine zemin hazırlamakla suçlanıyor.

Buna karşın Maliki, sonraki yıllarda güvenlik kurumları, milis gruplar ve yargı üzerindeki etkisini kullanarak sahneye geri dönmeyi başardı. Analistlere göre, “usta bir siyasetçi” olarak sessiz ama istikrarlı bir biçimde yeniden güç kazandı.

Saddam karşıtı yıllar ve intikam sembolü

Maliki’nin siyasi geçmişi, Saddam Hüseyin dönemindeki muhalefetle şekillendi. İslami Dava Partisi üyesi olduğu için ölüm cezasına çarptırılan Maliki, yaklaşık 25 yıl boyunca Suriye ve İran’da sürgünde yaşadı.

2003’te Saddam rejiminin düşmesinin ardından Irak’a dönen Maliki, Saddam’ın idam emrini imzalayarak rejimden intikamını aldı. Ancak iktidara geldikten sonra Şii üstünlüğünü pekiştirme çabası, hem ülke içinde hem de uluslararası düzeyde tepki çekti.

Maliki 2014’te Reuters’a verdiği bir röportajda, mezhepçi bir tutum izlediği yönündeki suçlamaları reddetmişti:

“Ben Sünni oldukları için Enbar’daki isyancılarla savaşmıyorum; aynı şekilde Şii milislerle de savaştım. El Kaide de, milisler de insanları öldürüyor. Aralarında fark yok.”

IŞİD’in yükselişiyle zayıflayan liderlik

Maliki’nin görev süresi boyunca ülke mezhep çatışmaları, ekonomik sıkıntılar ve yaygın yolsuzluklarla boğuştu. 2011’de ABD askerlerinin çekilmesinin hemen ardından bir Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısının tutuklanması emrini vermesi, Maliki’nin demokratik taahhütlerini sorgulatmıştı.

2014’te IŞİD’in Musul’u ele geçirmesi üzerine, güvenlik güçlerinin çökmesiyle Maliki istifaya zorlandı. 2015’te Irak parlamentosu, Musul’un düşüşünden sorumlu tutulan Maliki ve üst düzey yetkililer hakkında yargılama çağrısında bulundu.

Güneyli bir siyasetçinin yükselişi

1950 doğumlu Maliki, Fırat Nehri kıyısındaki Janaca köyünde, siyasete ilgi duyan bir ailede dünyaya geldi. Dedesi, İngiliz işgaline karşı isyanı teşvik eden şiirler yazarken; babası Arap milliyetçisi olarak tanındı.

1979’da Saddam’ın polisinden kaçarak ülkeyi terk eden Maliki’nin ailesinin topraklarına el konuldu, akrabalarının bir kısmı ise öldürüldü. 2003 sonrası ülkeye dönüşünde, eski Baas Partisi üyelerinin tasfiye edildiği komitede üst düzey görev aldı.

Seçimlerde yeniden belirleyici olabilir

Bugün Maliki, hem Şii tabanı hem de güvenlik kurumları üzerindeki etkisi sayesinde Irak siyasetinde hâlâ önemli bir figür. Analistler, geçmişindeki tartışmalara rağmen Maliki’nin koalisyon pazarlıklarında başbakan belirleyici aktör olabileceğini düşünüyor.

Maliki’nin dönüşü, birçok Iraklı için eski hataların tekrarı endişesini de beraberinde getiriyor. Ancak bazı gözlemciler, tecrübeli siyasetçinin yeni dönemde “denge unsuru” olabileceğini savunuyor.

 

Bu haber toplam 232 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 14:32:30