Kuzey Kürdistan’da öne çıkarılan siyasi kişilerin tümü ömrünü Kürd halkına sosyalist, komünalist, şeriatist vs rejim modelleri dikte etmek, bu rejim modelleri için mücadele ettirmekle geçirdiler/geçiriyorlar.
Hâlbuki rejim modeli ulusal statüsü belli, ulusal statü sahibi, ulusal statüsü yasal ve anayasal güvence altındaki ulusların talebidir.
Ulusal statüsü bulunmayan, ulusal statü sahibi olmayan sömürge ulusların rejim modeli diye talebi de mücadelesi de olmaz.
Bu yanlış, dar radikal siyasi İdeolojik yolu ilk Kürd halkına dikte eden Kemal Burkaydır.
Kürd halkı böylesi yanlış yola sokuldu ve bu yanlış yol halkımıza çok büyük zararlara neden oldu, çok büyük kayıp ettirdi.
Kemal Burkay ömrünü Kürdleri sosyalist rejim modeli peşine düşürmekle geçirdi ve ardından derin karanlık labirentlerde Abdullah Öcalan bu tür yanlışların devamı için üretildi.
Kürd halkı, zavallı Kürdler bu defa sömürgeci devletleri ve dünyayı Komünal, radikal demokratik, Devletsiz demokrasi gibi dipsiz kuyu misali rejim modelleri inşa etmek uğruna ocağına incir ağacı dikildi.
Bir taraftan şeriatizm rejim modeli mücadelesi dikte edenler, bir taraftan sosyalizm, komünalizm, Radikal demokratizm vs rejim modelleri dikte edildi ve bunlar uğruna mücadele eden bir millet haline getirdiler.
Ulusal statüsü olmayan sömürge ulusun rejim modeli diye hiçbir talebi de mücadelesi de olamaz.
Bu tür mücadele halkımızı doğal olarak statüsü bulunan ezen ulusun hizmetine sokmaktadır. Ezen ulusun statüsü için şeriatizm, sosyalizm, komünalizm, radikal demokratizm vs. rejim modelleri inşa etme yolu önlerine konuldu.
Böylesi zihniyete kapılmış Kürdler artık ezen ulusun rejim modelini değiştirmek ve dönüştürmek peşinde tükenmektedir. Ve 70 yıldır Kürdler böylesi bir yolda ağır bedeller ödeyerek tüketiliyorlar.
Şeriatçı Kürdler de sosyalist Kürdler de radikal demokratikçi Kürdler de böylesi boş işler peşinde tükeniyorlar.
Hem dar radikal İdeoloji akıllarını başlarından alıyor, hem toplumu kutuplaştırıp birbirine düşman ediyor, hem de Kürd halkını ilgilendirmeyen kötü bir yola düşürüyor.
Kürd halkını şöyle ilgilendirmiyor, ulusal hiçbir statüsü yoktur, ulusal statü olmadan rejim ihtiyacı yoktur, ihtiyacı olmadığı halde ezen ulusun rejim modelini değiştirip dönüştürme girdabına düşürülmüştür.
Bu yanlış yolu Kürdlere dikte eden kişiler siyasi partilerden sökülüp çöpe atılmalıdır ve bunların hiçbirinin, kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.
Böylesi bir gerçeği halkımızın bilincine çıkartmak her yurtsever kişinin ulusal görevidir. Bütün Kürd halkının aydınları diye ortalıkta gezinen herkesi bu görevi yapmaya davet ediyorum. Onlar hep birlikte Kürd halkına bu çağrıyı ulaştırmalıdır, çağrıda bulunmalıdır.
Kürd halkına demelidirler ki "evrensel değerler literatüründe yer alan haklı meşru ulusal statüsü yasal ve anayasal güvence altına alınmadan herhangi bir rejim modeli mücadelesi olmaz.
Rejim modeli ya bağımsız devlet, ya konfederal devlet, ya federal devlet, ya da otonomi statü sahibi ulusların talebi olabilir. Bunların hiçbirine sahip olmadığı halde mazlum ve mağdur halkımız bu uğursuz yola sokuldu, tüketiliyor.
Bu uğursuz yolun yanlışlığını halkımıza dikte eden kişiler derin karanlık labirentlerin üretimi kişiler olduğunu bilince çıkartılmalıdır" genel çağrısı olmalıdır.
Unutmayınız herkes siyasal, sosyal, ideolojik, inançsal fikir ve düşüncesinde özgürdür. Bu özgürlüğü kötüye kullanma hakkına hiç kimse sahip değildir. Ulusal statüsü yasal ve anayasal güvence altına alınmadan hiçtimse dar radikal İdeolojik rejim modelci hesapları ve hedefleri için halkımızı kobay olarak kullanamaz.
Günümüzde mazlum ve mağdur halkımız artık ezen ulusun rejim modelini radikal demokratik (post Marksist) rejim yapmak için mücadele ediyor. İlginç ki halkın yüzde 99’u bunu kendi ulusal statü mücadelesi sanıyor. Öyle olmadığını siz okur, yazar, dünya değerlerinin farkına varmış kişiler anlatacaksınız.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.