Ezilen uluslar ve sömürgeler kendilerini baskı altına alan sömürgeci devletlerin rejimlerini, iktidarlarını, yürütme kurumlarını ve kuramlarını görmezden gelmemelidir.
Milli ulusal sorunlarını, evrensel değerler literatüründe yer alan haklı meşru ulusal statü talebini göz ardı etmeden rejimin, yürütmenin kurumsal ve kuramsal olarak evrensel temel değerlere göre iyileştirilmesi yönündeki çabaları göz ardı etmemelidir.
Egemen ulus için siyaset halkına daha iyi daha kaliteli hizmet yarışıdır, ancak sömürge ulus için ise ulusal statünün ve ulusal değerlerin, hakların anayasal güvenceye alınması yarışıdır.
Kürtler hiçbir Dinci veya solcu dar radikal İdeolojinin etkisi altında kalmadan Türkiye’nin rejiminin evrensel temel değerlere bağlı ademimerkeziyetçi çoğulcu demokrasi değerlerine göre değişikliğinde taraf olmalıdırlar. Çünkü bu dünyanın ulusların, milletlerin, halkların genel olarak kabul ettiği ve uyguladığı bir rejim modelidir. Avrupa Birliğinin, Amerika'nın, Kanada'nın ve daha bir çok medeni çağdaş dünya devletleri bu Rejim modelini uyguluyor. Halkı bu rejim modeli sayesinde güven, huzur ve refah içinde yaşıyor.
Kürdlerin en büyük ve telafisi imkansız zararlara neden olmuş/olan/olacak hatası şudur: Türkiye'nin rejimini "Demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum modeli, yani radikal demokrasi, yani post Marksist" rejim modeline değiştirip dönüştürmek iddiasıyla HDP ve türevleri üstünden mücadele ettirilmesidir. Buna ilave olarak ulusal devlet modeline karşı çıkmasıdır, ulusal devlet modelini yıkıp devletsiz demokrasi modelini kurmak mücadelelerinin bir parçasıdır.
Bu sav, tez, iddia Amerikalı Murray Bookchin'in zırvalarından ibarettir. Bu savı, tezi Kürdlere dikte eden kişi Derin devlet kozmik adamı Yalçın Küçük’ tür. Bunu Kürdleri ulusal statü ve ulusal değerlerinden uzaklaştırmak amacıyla Kürdlere Öcalan üstünden dikte ederek Türk derin devletine hizmet etmiştir.
Kürdler şimdi dünyada henüz hiçbir ulusun, halkın, milletin uygulamadığı bu zırvaların peşinde çırpınıp tükeniyorlar.
Böyle bir rejim modeli dünyada henüz icat edilmedi, doğal olarak Türkler böyle bir rejim modelini tanımıyor ve tanımayacaktır. Egemen ulus olarak Türklerin tanımadığı, bilmediği, onay vermediği herhangi bir rejim modelini sömürge ulus olarak Kürdlerin Türkler için inşa etmesi sadece deli saçmadır.
Kürtler değişim gücünün kendilerinde olduğunu düşünürken Murray Bookchin'in zırvaları olan "Demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum modeli, yani radikal demokrasi (post Marksist)" ütopik rejim modeli peşinde değil elbette insanlığın ortak evrensel temel değerlerine bağlı ademimerkeziyetçi çoğulcu demokrasi yönünde kullanmaları gerektiğini bilecek kadar akılları başlarında olmalıdır.
Kürd halkı böylesi evrensel temel değerlere göre siyasi bir çalışmadan dolayı zarar görmez, tam tersine Türk halkı nezdinde çok büyük bir destek görerek evrensel temel değerlere göre değişimin gücü olacaklar.
Kürd halkı artık fikir, düşünce ve iradesini derin devletin dikte ettiği sahte savların, tezlerin tutsağı olmaktan kurtarmalı ve özgür çağdaş medeni dünyanın evrensel temel değerlerine bağlı bir sürecin startını vermelidir.
Ancak bu şekilde klasik radikal dinci ve solcu ideolojik sekter hedef ve hesapların dışında ve doğru çözüm yol ve yöntemleri hayata geçirilebilir.
Kürd halkı bugüne kadar insanlığın ret ettiği radikal ütopik solcu ve dinci dar radikal İdeolojik rejim modelcilik peşinde çok büyük zararlar gördü.
Bu yol ve yöntemlerle hiçbir kazanım elde etmeyeceği gibi medeni dünyadan dışlanma yalnız kalma olasılığı giderek artmaktadır. Medeni çağdaş dünyadan dışlanması geleceğini hayati derecede olumsuz yönde etkileyeceği açıktır.
Kürd halkı her koşulda şiddeti reddederek tarifini yukarıda belirttiğim çözüm yollarına dayanarak özgür bağımsız geleceğini inşaa edebilir, ulaşabilir.
Çağımızın modern iletişim, bilişim ve ileri teknolojik gelişmişlik, insanlığın ortak evrensel temel değerler koşul ve şartlarında eski klasik çözüm anlayışları sonuçsuz kalacaktır.
Çağımızın insanlığın ortak evrensel temel değerlerine göre doğru evrensel değerlere dayalı yeni ve doğru çözümler mümkündür.
Kürd halkı, çağımızın evrensel temel değerlerine göre yüzyılların gerisinde kalan dar radikal ideolojik çözümlerin esiri olmaktan kurtulmalıdır.
Kürd halkı insanlığın ortak evrensel temel değerlerine göre ve çağımıza uygun yaşamın yanında yerini alarak ancak ulusal sorunlarını çözmede olumlu ve doğru bir yol alabilir.
Statükocu tekçi iktidar ve zihniyetler çağımızın evrensel değerlerine göre olması gereken yaşamın önünde engeldir.
Kürd halkının doğuştan gelen ve halk olmaktan kaynaklı gasp edilmiş ulusal hakları Kürdleri temsil ettiğini iddia eden dar radikal İdeolojik solcu ve dinci siyasi zihniyetlerle çözümü kolay olmadığı gibi mümkün de değildir.
Büyük sorun statükocu tekçi inkâr ve imhacı rejimde olduğu kadar ondan da daha büyük sorun Kürd halkının adını kullanarak dar radikal İdeolojik rejim modelci siyaset halkı mahkum eden siyasi partilerdir.
En büyük handikap Kürdlerin tüm enerjisini devletin rejimini "Radikal demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum modeli" diye dünyada var olmamış, var olmayan ve var olmayacak ütopik bir rejim modelini güya inşaa etmek yolunda tüketmesidir.
Böylece bu zihniyetle Kürd halkının evrensel değerler literatüründe yer alan haklı meşru ulusal statü talebinin hem halkımız nezdinde hem de egemen ulus nezdinde bilince çıkartmak, tartışıp müzakere etmek engellediği gibi doğru bir çözüm yolunu da tıkamaktadır.
Kürdlerin ulusal statüsü yok, son 100 yıldır çağdaş ve medeni dünyanın karşı olduğu, karşı çıktığı şeriatist ve sosyalist, komünalist rejim modelinin peşine takmış ve tüketiyorlar.
Kürd halkı kendi geleceği ile ilgili insanlığın ortak evrensel temel değerlerine bağlı, çağdaş medeni dünyanın destek verdiği doğru değerlere dayalı bir dünya için kararını vermelidir.
Dar radikal İdeolojik solcuların halkımıza dikte ettiği ve derin devlet patentli bir sav, tez olan "Radikal demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum modeli" rejimi modelcilik ile dar radikal İdeolojik Dincilerin dikte ettiği ve derin devlet patentli bir sav, tez olan " teokratist, şeriatist" rejim modelcilik zihniyeti hedef ve hesapları ret terk etmelidir. Nitekim dünya üzerinde bu tür tekçi rejimlerle huzur bulan ülke yoktur. Bu tür rejimler ayrımcılık, yoksulluk, hukuksuzluk kaynağıdır.
Kürd halkı kendi içinde netleşmeden dar radikal İdeolojik ütopik hesap ve hedefleri terk etmeden hiçbir yerden muhatap alınmazlar. Ancak kısa vadeli çıkarları için kullanır sonra bir kenara atılırlar.
Bu zihniyetler aşılmadığı sürece kısa vadede hatta orta vadede ulusal sorunların çözüleceğini sanmıyorum.
Yanlış radikalist siyasetler yüzünden yapılacak seçimlerde Kürdler doğru bir tutuma sahip olamadı. 2015 yakındaki seçimlerden günümüze bu yanlış siyaset kasıtlı olarak devam ettiriliyor ve halkımız çok büyük kayıp ediyor. Seçimlerde etkili sonuçlar alması için öncelikle tarafsız olmalıydı. Sonra müzakere masasına ulusal statü, Dilde Eğitimde Yönetimde ve Anayasal eşitlik taleplerini koymalıydı. Her iki ittifak ile müzakere etmeliydi. Hangi tarafta kazanıyorsa o tarafı İktidar yapabilirdi. Bu gerçeği tüm dünya gördü, Kürd halkının adını kullanarak siyaset yapanlar görmedi. Aynı hata 2015 te yapıldı, 2019 aynı hata yapıldı ve günümüzde aynı hata yapılıyor. Bu hatalardan ziyade artık halkımıza ihanettir kasıttır. Bu şekilde görülmesi gerekir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.