[*]Bir rüya gördüm...
“Rüyalar gerçek olsa hayat bayram olurdu” deniyor,
Ama öyle değil...
Öyle fırsatlar var ki, Ortadoğu’da her an her şey olabilir.
Çünkü elini nereye atsan dökülüyor.
Yeniden yapılanmaya ve şekillenmeye ihtiyacı var.
İşte bunun için rüyam gerçekleşebilir.
Bel ki de gelip Akdeniz kapılarına dayanırız.
[*]Akdeniz’in sıcak suları ile petrol-enerji yolu buluşacak mı?
ABD ve AB açısından enerji hattının batı Kürdistan koridoru boyunca geçirilmesi önemli bir strateji olarak duruyor.
Bu durum Kürdistan’ın çıkarları ile çakışıyor ve Kürdistan’ın yükselişinin yollarını fazlasıyla açacak.
Ancak Rusya da enerji üreten ve satan bir ülke. Rusya’nın pek işine geldiğini söyleyemeyiz. Hem sömürgeci oluşu ve hemde ekonomik çıkarlardan dolayı Türkiye ve İran’ın işine de gelmez.
Kürdistan federasyonu petrol ve doğal gazı ile dünyanın sayılı ülkeleri içine giriyor. Akdeniz’e enerji hattı demek hem Batı Kürdistan’ı hemde Kürdistan federasyonunu ekonomik güce kavuşturur.
Ekonomik güç demek bölgede yükselmenin önemli bir garantisidir.
Eğer ABD, AB ve Rusya enerji hattının Akdeniz’e açılması konusunda anlaşmış ise bu Kürdistan için önemli bir başarının yolunu açar. Türkiye olan ekonomik bağlılığı azaltır.
Karşılıklı hamlelerle durumlar çabucak yer değiştirebiliyor.
Büyük güçlerin ne dereceye kadar anlaştıkları ve yereldeki gelişmelerle nerelerde duracakları tam net değildir.
Bakalım göreceğiz.
[*]Afrin ve Kobanê birleşirse Akdeniz’e açılacak koridora yeşil ışık var demektir..
Halep kuşatmaya alındı. Bu durum Suriye “muhalifleri” için bir geri adım olacak. Halep in düşmesi demek, Afrin ve Kobanê arasındaki yerin birleştirilmesinin önünü açıyor. Rusya, Esad, İran ve ABD bunu olumlu yaklaşır mı, pek net değil. ABD belki göz kapatabilir ama diğerleri mutlaka Suriye rejim güçlerinin buraya yerleşmesini ister.
Rusya; “Türkiye Suriye ye müdahaleye hazırlanıyor” diyor. Suudi Arabistan’ın kara harekatının yapılmasını istemesi ve asker gönderirim demesi ve bu asker göndermenin de Türkiye üzerinde yapılacağının söylenmesi, müdahalenin tartışıldığını gösteriyor.
TC, bu müdahale tuzağına düşerse hayırlı sonuçlarda çıkabilir. Ama Halep’in düşmesi Türkiye için kapıların önemli oranda kapandığını gösterir.
Müdahale ederse, sadece Esad ile değil, Rusya ve İran la savaşa girmesi demek olur. ABD böylesi bir savaş yükünün altına girmez.
Suriye sadece buradan ibaret değil, PYD ABD ilişkileri daha da gelişirse Rakka, Cerablus düğümlerinin çözülmesi gündeme gelir.
PYD, YPG; Rusya, İran ve Esad rejimine dikkat etmelidir.....
[*]Rakka ve Musul’un düşürülmesine sıra gelecektir.
Ve buralar Kürdistan güçlerinin çabalarıyla düşecektir.
Kürdistan için doğru değerlendirilirse yeni fırsatlar yakalanacaktır.
Bu arada Batı Kürdistan ve Kürdistan federasyonun yakınlaşması ve birbiriyle uzlaşması büyük önem taşımaktadır.
Buraların kurtarılması, Kürdistan’ın yükselişi ve yeni mevzilerin kazanılması demektir.
[*]Size yalvarıyorum: Anlaşınız, uzlaşınız, düşmana değil, tavizleri birbirinize veriniz.
Kürdistan federasyonunun bağımsızlık ilanı ve Batı Kürdistan’ın Kürdistan adıyla statü kazanması ve kendi iktidar ve hükümetini oluşturması, federal bir “bölgesel” Kürdistan federasyonunu kurmaları ve bunu ilan etmeleri, Cenevre ve diğer anlaşmalarda Federal Kürdistan, başka bir deyişle Federal Suriye-Federal Kürdistan açık tanımlamaları ile ortaya çıkmaları çok hayatidir.
Bak buraya yazıyorum ve yalvarıyorum.
Kürdistan federasyonundaki partiler Kürdistan bağımsızlık referandumu ve bağımsızlık için birleşiniz.
Batı Kürdistan’daki PYD, YPG ve ENSK Hewler anlaşmalarına uyunuz ve birleşiniz, Cenevre de ortak temsili sağlayınız. Kürdistan adına heyet olarak katılınız.
Bunu yapamazsanız, unutmayın ki çok şey elinizin altında kayıp gidebilir.
Parti ve başkalarının çıkarları için Kürdistan’a ve bu halka kaybettirmek veya zayıf bir durumla yetinmek kimseye yakışmaz.
Kürtlerin direnişi kadar statüsü, devletleşmesi ve iktidarlaşması, birleşmesi konusunda da heybetli olunuz.
Her şeyi kendi elimize almalıyız. Arap, Türk ve Fars sömürgecilerinin ve devletlerinin inisiyatifine kendimizi bırakamayız.
Suriye de Kürdistan federasyonunu ilan edemezsek ve kuramazsak, Suriye Araplarından mevcut durumuyla demokratik Suriye çıkacağını beklemek aptallıktır.
Mezarlık haline gelen bir yeri birleştirmek zordur. Ancak bir diktatör şahlanırsa bunu yapabilir. Oda zor görünüyor. Böylesi gelişmelerde Kürdistan’ın aleyhinedir.
Başkalarını ayakta tutmak veya ayağa kaldırmak bize düşmez. Bizler kendi özgürlüğümüzü, devletleşmemizi, federasyonu gündeme koymalıyız ve bunun başarısı için uğraşmalıyız.
KCK de Kürdistan federasyonu ve Batı Kürdistan’daki yükselişi Kürtlerin ve Kürdistan’ın yükselişi lehine dayanışma, destek ve uzlaşmadan yana olmazsa Kuzey de o zaman hiç bir şey elde edemez. Bunuda bir yere not ediniz...
Bütün Kürtlerin gözü ve gönlü birlikten yanadır. Ortak kazanımları sağlamak için hiç değilse Kürdistan federasyonunun devletleşmesi ve Batı Kürdistan’ın federasyonu kazanması için anlaşalım ve uzlaşalım.
[*]Kürdistan federasyonu KRİZ HÜKÜMETİ oluşturmalıdır.
Orada olması gereken normal bir hükümet değil, zorlu koşullar ve eğer dayanılır ve yürünürse yeni fırsatlarla yüzyüze.
Ekonomik kriz ciddi alarm veriyor. Siyasal olarak bölge savaş içindedir. Kürdistan hala tehlike altındadır. Fırsatlar var ama koşullarda zor. Buna göre bir Kriz hükümeti oluşmalıdır.
Bütün partiler bunda sorumluluk almalıdır.
Hem krize müdahale etmeyi hem de bu sürece ortak adımlarla karşılamaları olmazsa olmaz kabilindedir. Bağımsızlık referandumu ve bağımsızlık ilanına bu yaklaşımla yürünürse başarı ve zafer önemli ölçüde güvenceye alınmış olur.
[*]Duruşumuz net ve sağlam olursa Akdeniz kapıları neden bize açılmasın...
Evet, net ve sağlam duruşlarla Kürdistani yükseliş güçlenir.
Rüyaların gerçek olması yaşanır.
Umarım her Kürdistanlı yurtsever ve özgürlüğü, bağımsızlığı seven her insan bu tür rüyaları görür.
Rüyalarımız gerçek olur.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.