Şaban Aslan: Lozan da Kürtlerin temsilcisi olmadığı için devletsiz kaldılar

Lozan antlaşmasında, İsmet İnönü, İngilizlerle beraber, hareket ederek, Arap çöllerinde 22 tane uyduruk devletleri kurdular. Kürtleri dört değil beş parçaya bölerek devletsiz bıraktılar. Beşinci parça Rusya’dadır. Bugün Kürtlerin nüfusu elli milyondan fazladır. Dünya’da devleti olmayan en büyük millet Kürtlerdir

Şaban Aslan

27.10.2023, Cum | 14:12

Şaban Aslan: Lozan da Kürtlerin temsilcisi olmadığı için devletsiz kaldılar
Makaleyi Paylaş

Petrol uzun süre Mezopotamya da derelerde çamurlu su ile beraber akarken, kimse ne olduğunu bilmiyordu. O dönemde petrol sızıntıları inşaatlarda harç olarak kullanılıyordu. Mezopotamya da olan, Babil şehrindeki sarayın duvarları bu harçla örülmüştü. O dönemde yaşayan insanlar, yer çatlaklarından çıkan sıvı maddeye “bitemun diyorlardı.” Kürt dilinde petrolün adı Neft’tır. Bunu merhum Profesör Dr. Orduxan Celil’den öğrendim.

Mezopotamya da olduğu gibi belli bir süre sonra, Avrupa ülkelerinde de petrol sızıntıları yer çatlaklarından çıkmaya başlamış. Ancak 1853’te Galiçya da keşif edilen petrolün çok kıymetli bir ham madde olduğu anlaşılıyor. Bunun için Batılı devletler bütün ağırlığını siyah mayi pis kokulu petrole veriyorlar. İngiltere, ABD, Fransa, Almanya ve Rusya petrol için kendi ülkelerin dışına çıkarak değişik ülkelerde petrol aramaya başladılar. O dönem de bütün Arap çölleri, Osmanlı İmparatorluğunun egemenliği altındaydı.

Avusturya-Macaristan tahtının veliahtı Arşidük Franz Ferdinand'ın 28 Haziran 1914'te Gavrilo Princip adında bir Sırp milliyetçisi tarafından, Saraybosna'da öldürülmesi, savaşı tetikleyen olay olmuştu. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Sırbistan Krallığı'na nota veriyor.

Birinci Dünya Savaşının tek nedeni, siyah mayi pis kokulu petroldü. Başka hiçbir neden yoktu. Veliahtın öldürülmesi, barut deposuna bir kıvılcım atmaya benziyor. Yukarıda adları yazılı olan devletler Petrol sahalarını zapt etmekten başka hiçbir düşünceleri yoktu.

Bu devletler kendi ülkeleri dışında petrol ararken diğer yandan birbirileriyle amansızca mücadele ediyorlardı. Rusya Kuzeyden İran’ı işgal etmeye uğraşırken, İngilizler Güneyden Basra Körfezine dayandılar. İki devlette savaşı göze alamayınca anlaşarak, Ruslar kuzeyden, İngilizler güneyden İran topraklarını işgal ederek paylaştılar. Güçlü olan her zaman istediği şekilde hareket ediyor.

Dört yüz yıl, Osmanlıların egemenliği altında kalan Araplar, Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman, Mekke Şerifi Hüseyin ve düşmanı olan Suud Bin Abdül Aziz, zaman kayıp etmeden ayrı ayrı, İngilizlerin yanına giderek yardım istediler ve dediler bizleri Osmanlılardan kurtarın. Savaş başladığı zaman, Araplar İngilizlerin yanında yer alarak, Osmanlı ordularına karşı savaştılar.

İngilizler için petrol önemliydi. İnsanlar ölmüş, yaralanmış, sakat kalmış hiçte önemli değildi. Siyah mayi pis kokulu petrol için, İngilizler savaştılar ve üstünlük sağlayarak petrol sahalarını zapt ettikten sonra, savaştıkları devletlerle barış masasına oturdular. Osmanlı İmparatorluğu darmadağın olmuştu. 1914’te başlayan petrol paylaşım savaşı 1918’de bitti. (1)

Petrol Fırtınası kitabın yazarı Raif Karadağ Ankara da kaldığı otel odasında ölü bulundu.

Sevr antlaşmasında kısa alıntı:

İttifak devletlerine karşı savaşmış veya savaş ilân etmiş otuz iki devletin katıldığı Paris Barış Konferansı 18 Ocak 1919’da toplandı. Konferansın karar mercii İngiltere, Fransa, İtalya, Amerika ve Japonya Başbakan ve Dışişleri Bakanlarından oluşan “Onlar Konseyi” idi. Osmanlı Devleti’nin parçalanması konusunda tam bir görüş birliği içinde olmayan İtilâf devletlerinden İngilizlerin istekleri Yakındoğu da büyük çapta bir İngiliz üstünlüğü kurmak ve Fransa’nın rekabetçi konumunu düşük seviyede tutmaktı. Fransa ve İtalya savaş sırasında imzalanan gizli antlaşmalara sadık kalınmasını istiyordu. Osmanlı Devleti’ne resmen savaş açmayan ve Yakın Doğu’da bir çıkarı olmadığına anlayan Amerikan delegasyonu ise Wilson Prensipleri uyarınca barış görüşmelerinin şeffaf yapılmasını ve gizli antlaşmaların geçersiz sayılmasını talep ediyordu. (2)

Sevr Antlaşması:

Sevr antlaşmasını imzalayanlar Osmanlı heyetinde şu isimler yer alıyordu: Sadrazam Damat Ferit Paşa, eski Maarif Nazırı (millî eğitim bakanı) Bağdatlı Mehmed Hâdî Paşa, eski Şura-yı Devlet (Danıştay) reisi Rıza Tevfik Bey ve Bern Sefiri Reşat Halis Bey. (3)

Lozan görüşmeleri başladığı zaman Mustafa Kemal gitmedi. Bitlis’in Körüm ailesinden olan ve kendi milletine ihanet eden Kürt kökenli İsmet İnönü’yü gönderdi. Mustafa Kemal İsmet İnönü’ye diyor kayıtsız-şartsız devlet isteyeceksin. Asker kökenliler arasında kafası siyaset alanında çalışan dünya genelinde çok az sayıda insan bulunur. Bunlardan bir tanesi de Mustafa Kemal’dir.

Lozan antlaşmasında, İsmet İnönü, İngilizlerle beraber, hareket ederek, Arap çöllerinde 22 tane uyduruk devletleri kurdular. Kürtleri dört değil beş parçaya bölerek devletsiz bıraktılar. Beşinci parça Rusya’dadır. Bugün Kürtlerin nüfusu elli milyondan fazladır. Dünya’da devleti olmayan en büyük millet Kürtlerdir. İnternette görünen, nüfusu bir milyonun altında 81 devlet var.

Yahudilerde din adamlarına Haham diyorlar. Mustafa Kemal, İsmet İnönü’den habersiz Haham Başı Naim Naum’u, Lozan’a gönderiyor. Görüşmeler devam ederken Naim Naum, İsmet İnönü’ye diyor seni İngilizlerle ve Fransızlarla bir araya getire bilirim. İsmet İnönü buna çok seviniyor. Lozan görüşmelerinde Türkiye adına Dışişleri Bakanı sıfatı ile İsmet İnönü’nün Başkanlığında, Sağlık Bakanı Rıza Nur ve Maliye Bakanı Hasan Saka katılmışlardı. Haham Başı Naim Naum gayrı resmi olarak işleri organize ederken İsmet Paşa’ya diyor, İngilizler ve Fransızlar özerinde etkili olduğunu söylüyor. İnönü ile sıkı ilişkiler kurduktan sonar, Fransızlara ve İngilizlere diyor İsmet İnönü üzerinde etki sahibi olduğunu söylüyor.

Lozan da işleri iyi organize eden Naim Naum, kısa bir süre sonra İzmir’e gelir. İzmir İktisat kongresinde Mustafa Kemal’le görüşerek, Lozan da yapılan görüşmelerle ilgili bilgileri aktarıyor.

Görüşmeler bu aşamada iken İngiliz delegesi Lord Gürzon bazı blöfleri ileri sürerek savaşla İnönü ve Naim Naum’u tehdit ediyordu. Lord Gürzon’dan gelen tehditlerden dolayı İsmet İnönü çok huzursuz oluyor. Özellikle Musul olayı, Lord’un tepkisine yol açmıştı. İnönü adata yıkılmış gibiydi. Kimseyle konuşmuyordu. Kaldığı odada gece yarısına kadar durmadan tur atıyordu. Daha sonra, Rıza Nur o görüşmeleri uzun uzun anlatmış.

Abdürrahman Dilipak’ın kitabındaki yazıya dokunmadan bu cümleleri olduğu gibi yazıyorum: Bir de İnönü’nün başına Fransız enteljansından Madam de Tahi’yi musallat ederler. İsmet İnönü Paris sokaklarında kendine bir flört bulmuştur. İşler yoluna girmeye başlar. İnönü Naum efendi gibi bir de müşavir bulunca kendine oldukça rahatlar. (5)

İstanbul da, Kürt Enstitüsü’nün açılışından bir gün sonra gittim. Tanınmış bazı şahsiyetler vardı. İsmet Şerif Vanlı, İsmail Beşikçi, Apê Musa, Celile Celil, abesi Profesör Orduğan Celil, Eşber Yağmurdereli ve benzeri kişiler vardı. Bizler 8-10 kişilik bir grup ayrı oturmuştuk. Oturduğumuz grupta Hatip Dicle ve merhum Avukat Feridun Yazar vardı. Merhum Profesör Orduxan Celil oturduğu gruptan ayrılarak geldi yanımızda oturdu. Bir kadın sordu. Dedi Lenin döneminde ve Lenin den sonraki dönemlerde Sovyetlerde, Kürtlerin durumu nasıldı. Profesör Orduxan Celil dedi Lenin Kürdistan’a Sor Devletini kurdu. Lenin öldükten sonra Stalin geldi. Geldiği gibi başladı Kürtleri sürgün etmeye. En fazla altı ay bir bölgede bekletiyordu. Altı ay dolmadan başka bir bölgeye gönderiyordu. Kürtlerin sürgün olayı halen devam ediyor dedi.

Selahaddin Eyyubi, Kudüs şehrini aldığı zaman, günün koşullarına göre hareket ederek savaşabilen erkekleri tutukladı. Dedi Kudüs’ten gitmek isteyenler, Davut Kapısından başta Vali, arkasında Müftü ve giden kişiler gidebilirler. Şehri terk etmek isteyenler, Davut kapısından çıkarak yürümeye başladılar. Bir grup kadın, Selahaddin’in yanına giderler. Diyorlar kardeşlerimizi ve kocalarımızı hapis etmişsiniz yalnız nereye gideceğiz. Selahaddin, kadınların ricasını kabul ederek tutukladığı bütün erkekleri serbest bırakıyor. Bugün hangi devlet buna benzer böyle bir hareket yapar?

Kaynak:

Raif Karadağ petrol fırtınası Divan yayınları Birinci baskı İstanbul 1969. İnternet’ten aldım. İnternet’ten aldı 4.Abdürrahman Dilipak İnönü dönemi Beyan yayınları Alayköşkü Caddesi Cağaloğlu İstanbul.

Şaban Aslan

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

6544 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:05:44:10

Şaban Aslan

Yazarın Önceki Yazıları

Her Türlü Suç ve Ceza Af Edilir Amma İhanet Asla Af Edilmez Kürtler Beş Defa Devlet Kurdular Gururlu Olmak Her Babayiğidin Kârı Değil Kendi Irkına İhanet Eden İki Kürt Kürt Şerif Paşa Şaban Aslan: Şeyh Ubeydullah ve Kürt Milli Bilinci Şaban Aslan: Şeyhlerin ve Aşiretlerin Uyanışı Şaban Aslan: Kürtlere Karşı Asimilasyon ve Zulüm Şaban Aslan: Güney Kürdistan'da İngilizlerin Kirli Oyunu Şaban Aslan: Tarih ve Kürtler Şaban Aslan: Mustafa Kemal ve Kürtler Şaban Aslan: Ortadoğu da İran Ateşle Oynuyor Şaban Aslan: Bay Ekrem İmamoğlu Şaban Aslan: Komünist Başkan Şaban Aslan: İsmet İnönü Niçin Çok Partili Sisteme Geçti Şaban Aslan: Kürtler dost sandıkları kişilere güvendikleri için kayıp ettiler Şaban Aslan: Türkiye’de Yaşıyoruz Şaban Aslan: Kürt Komünistlerle Türk Komünistler Anlaşamıyorlar Şaban Aslan: Türkiye Komünist Partisi Şaban Aslan: II. Abdülhamit ve Hamidiye Alayları Şaban Aslan: Saddam Hüseyin Çukurda Nasıl Yakalandı Şaban Aslan: Askeri Darbelere Karşıyım Şaban Aslan: Kürt Önderlerine Hatırlatmak İstiyorum Şaban Aslan: Yedi Ekim 2023 Savaşı Şaban Aslan: Erzurum Kongresi Şaban Aslan: Devlete, Yöneticilerine Riyakârlık Yakışmıyor Şaban Aslan: İkinci körfez savaşında Kürtler iki bayramı bir arada kutladılar Şaban Aslan: Yalnız Kürtler Dünyanın Yetim Çocuklarıdırlar Şaban Aslan: Savaş Kolay Barış Zor Şaban Aslan: Bu Savaş Altı Günlük İsrail Arap Savaşı Değil Şaban Aslan: Büyük Ortadoğu Projesi Bir Tesadüf Değildi Şaban Aslan: Bay Beşar Esat Şaban Aslan: Kürdistan Teali cemiyeti
x