HAK-PAR: 11. Yargı Paketi, Yeni Adaletsizlik ve Eşitsizlikler Yarattı

28 Aralık 2025 - 16:18
28 Aralık 2025 - 16:18
 0
HAK-PAR: 11. Yargı Paketi, Yeni Adaletsizlik ve Eşitsizlikler Yarattı

Kamuoyunca 11. Yargı paketi olarak bilinen 7571 sayılı kanun ya da Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 24.12.2025 günü kabul edildi, 25 Aralık 2025 günü Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bu kanun toplam 40 maddeden oluşuyor. 7 maddesi Avukatlık Kanundaki değişikliklerle ilgili. İlk üç Maddesi ise İlk değişiklikleri ile ilgilidir. 2016 yılı öncesi, ödenmeyen Genel Sağlık  Sigortası Primleri'nin tahsilinden vaz geçildi. Bir nevi bir prim affı getirdi. Böylece ödemesini yapan dürüst vatandaş, yine cezalandırılmış oldu, kamu yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ise ödüllendirildi.

Bu paket her zamanki gibi, Devletin güvenliğini ön plana çıkarmıştır. Devlete karşı işlenen suçlarda, cezaların daha ağırlaştırılması ya da seçenek yaptırımların uygulanmamasına özen gösterilmiş. Söz gelimi hakaret suçu ( TCK 125 m) Ön ödemeye tabi tutuldu, fakat Kamu Görevlisine, görevinden dolayı yapılan hakaret  bundan istisna tutuldu. Yine  11. Yargı paketinin 27 maddesi ile ,14 temmuz  2023 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden denetimli serbestlik 3 yıl geri çekildi. Böylece bu durumda olanlar 3 yıl erken tahliye oluyor. Ama terör suçları, Örgüt suçları gibi devletin güvenliğine karşı işlenen suçların failleri bu yasadan istifade etmeyecekler.

Yasa eşitlikten ziyade, kamuoyu tepkisi dikkate alınarak düzenlenmiş. Deprem nedeniyle meydana gelen ölümlerden dolayı hüküm giyenler bu yasadan yararlanmıyor. Ki bu ölümler aslında taksirli ölümler sayılır. Ama bunun yanında  Tasarlayarak adam öldürme, canavarca his ile adam öldürme failleri bu yasadan faydalanıyor. Hükümet bu düzenlemeyi yaparken bir yandan devletin güvenliğini öncelemiş, öte yandan da oy kaygısını da gözardı etmemiştir. Oysa bir nevi kısmı af niteliği taşıyan bu yasa öncelikle Devlete Karşı İşlenen suçlarda uygulama alanı bulmalıydı. Yurttaşın, yurttaşa karşı işlemiş olduğu fiillerde mağdurun iradesine de üstünlük tanınmalıydı.  Taksirli suçla, kasten işlenen suçlardan daha hafif müeyyide gerektiriyor. Taksirli suç failleri öncellikle yararlanmalıydı. Bu kategoridekiler bir nevi istemeden suça bulaşmış insanlardır. Fikir ve düşünce beyanıyla oluşan suçlarda da durum buna benzer. Söz gelimi Terörle mücadele kanunun 7/2 maddesinin bu kapsama alınmaması büyük bir eşitsizlik ve adaletsizlik örneğidir. Üstelik daha çok Kürt entelektüel ve aydın kesimi bu yasa ile cezalandırılıyor. Bu vesileyle yasada açıkça ayrımcılık da yapılmış oluyor. 

Bu hükümet, gittikçe daha çok otoriterleşiyor. Daha da devletçi oluyor. Bunu yaparken, geniş halk yığınlarının tepki göstermeyeceğinden emindir. Gittikçe kapitalist iç güdüleri ön plana çıkarıyor. Emekten kopuk, sermayenin yanında yer alıyor. Nitekim belirlenen 2026 yılı asgari ücreti, çalışanların yarısından fazlasını kapsayan bir ücret standardıdır. Açlık sınırının da altında belirlenen bir ücret. 2026 yılı enflasyonu da eklenince, görülecektir ki çalışanlar daha bir sefil duruma gelecektir. 

HAK-PAR olarak, Hükümeti, daha adil, daha özgürlükçü, Kürtlerin de hak eşitliğini  esas alacak ve sosyal devleti inşa edecek politikalara davet ediyoruz. 

Abdulmenaf Kıran

HAK-PAR Hukuk işlerinden Sorumlu

Genel Başkan Yardımcısı

Bu haber toplam 309 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 18:20:57