Eski İran bakanı ve uzun süredir istihbarat yetkilisi olan Ali Rabiei, Tahran'ın İsrail ile artan gerilimi nedeniyle hükümetin iç politikalarını ve İran'ın doğasında var olan zayıflıklarını eleştirdi.
Etemad gazetesinde yayınlanan bir makalede Ali Rabiei, İran hükümetinin şu anda karşı karşıya olduğu çok sayıda kriz ve sorunu sıraladı. Bu konuları ele almadan Tahran'ın İsrail ile doğrudan çatışmaya girmesinin akıllıca olmadığını, durumu daha da kötüleştireceğini vurguladı.
Rabiei, akıllı yönetişime ve etkili kriz yönetimine duyulan ihtiyacı vurguladı. "Sistemin çökmesini önlemek için öncelikle mevcut krizlerin etkilerini hafifletmeliyiz" diye vurguladı.
Ülkenin ve siyasi liderliğinin karşı karşıya olduğu acil krizlerden bazıları olarak %50 civarında seyreden enflasyon, azalan sosyal uyum ve toplumdaki hakim psikolojik istikrarsızlık gibi ekonomik krizlere dikkat çekti. Bu koşullar göz önüne alındığında Rabiei, toplumdaki gerilimi azaltmak ve birlik ve empatiyi güçlendirmek için "uzlaştırıcı politikaların" benimsenmesini savundu.
Ülke çapında çok sayıda rejim karşıtı protesto, 2018'den bu yana İslam Cumhuriyeti'nin dini-askeri yöneticilerini sarstı. Güvenlik güçleri, Kasım 2019 ve 2022-23'teki en büyük huzursuzlukları bastırmak için binlerce protestocuyu öldürdü ve on binlerce kişiyi hapse attı. 1 Mart parlamento seçimlerinde seçmenlerin büyük bir çoğunluğunun evde kalması, iktidar aygıtının meşruiyetine daha da zarar verdi.
Rabiei, makalesinde hükümetin zorunlu başörtüsü politikasına açıkça değinmese de, bu açıklamaları kolluk kuvvetleri tarafından başlatılan ve Cumartesi günü yürürlüğe giren tartışmalı başörtüsü uygulama kampanyasına yönelik üstü kapalı bir eleştiri olarak yorumlanabilir.
Dün İran medyası, İran futbol tarihinin önde gelen isimlerinden Ahmadreza Abedzadeh'in eşi ve kızının başörtüsü kurallarına uymayı reddettiği için Tahran'da tutuklandığını bildirdi. Pek çok kadın başörtüsünü terk etti; bu, kadınların meydan okumasını toplum üzerindeki ideolojik hakimiyetlerine doğrudan bir meydan okuma olarak gören yönetici din adamlarını derinden rahatsız eden bir olgu.
Rejimin baskıcı iç politikaları ve özellikle kadınlar üzerinde artan baskılar, yaygın memnuniyetsizliği artırdı ve hükümeti gayri meşru hale getirdi. Benzer şekilde Tahran'ın İsrail'e yönelik dış politikası ve tartışmalı nükleer programı, ülkeyi izole etmiş ve petrole bağımlı ekonomisine büyük zarar vermiştir.
İran’ın ulusal para birimi riyalin değerindeki rekor düşüşün de gösterdiği gibi, İran pazarı Devrim Muhafızları'nın eylemlerini bir başarı olarak görmüyor gibi görünüyor. Cumartesi günü ABD doları, İran serbest piyasasında benzeri görülmemiş bir seviye olan 660.000 riyale yükseldi.
Bu arada nispeten bağımsız haber sitesi Khabaronline, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'ye yönelik eleştirilerde önemli bir artış olduğunu ve destekçilerinin çoğunun halkın taleplerini karşılamak için kabine değişikliği çağrısında bulunduğunu bildirdi. Web sitesine göre, ekonomik dalgalanmalar temel malların fiyatlarını ve insanların geçim kaynaklarını ciddi şekilde etkiledi ve bu eğilimi tersine çevirmek için acil eylem gerektiriyor.
Eqtesad 24 haber sitesi Şubat ayında, son beş yılda artan enflasyon nedeniyle neredeyse her üç İranlıdan birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını bildirdi.
