Trump Doktrini: İran tehdidi azaldı, Hürmüz’ü açık tutma kararlılığı sürüyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın 2025 Ulusal Güvenlik Stratejisi, İran tehdidini önceki yıllara göre daha düşük gösterirken Washington’ın Hürmüz Boğazı’nın açık kalmasını “çekirdek çıkar” olarak tanımlıyor. Belge, Orta Doğu’nun artık ABD dış politikasının merkezinde olmadığı görüşünü öne çıkarıyor.

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Perşembe gecesi yayımladığı 2025 Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde (NSS), İran’ın oluşturduğu tehdidin “önemli ölçüde azaldığını” savunurken, Hürmüz Boğazı’nın açık tutulmasının Amerika için temel bir ulusal çıkar olmaya devam ettiğini vurguladı.
Belgede İran için “Bölgenin başlıca istikrarsızlaştırıcı gücü” tanımlaması yapılırken, ülkenin 7 Ekim 2023 sonrası İsrail operasyonları ve Trump’ın Haziran 2025’te başlattığı “Operation Midnight Hammer” nedeniyle “büyük ölçüde zayıfladığı” ifade edildi. Bununla birlikte strateji belgesi, İran’ın kapasitesi veya niyetlerine ilişkin ayrıntılı bir değerlendirme sunmuyor.
Washington’ın Hürmüz Boğazı konusundaki kararlılığı ise daha net bir biçimde dile getirildi. Belgede, “Amerika’nın temel çıkarı, Körfez enerji kaynaklarının düşman bir aktörün kontrolüne girmemesini sağlamak ve Hürmüz Boğazı’nın daima açık kalmasını temin etmektir” ifadesi yer aldı. İran ordusu ve Devrim Muhafızları geçmiş yıllarda zaman zaman boğazı kapatabilecekleri yönünde açıklamalarda bulunmuştu.
Orta Doğu, ABD stratejisinde öncelik olmaktan çıkıyor
Strateji belgesinin en dikkat çekici unsurlarından biri, Orta Doğu’nun ABD dış politikasındaki ağırlığının azaldığı yönündeki söylem oldu. Metinde, iki temel sütunun —enerji bağımlılığı ve büyük güç rekabeti— çöktüğü, bu nedenle bölgenin artık Amerikan stratejisinin merkezinde yer almadığı ifade edildi.
NSS, İran’ın zayıflamasının bölgesel istikrarsızlığı azalttığını öne sürerken, ABD’nin geçmişte uyguladığı insan hakları ve yönetim reformu baskılarının yanlış olduğunu savundu. Belgede, “Trump yönetimi bölgeyi, liderleri ve ülkeleri olduğu gibi kabul edecektir. Ortak çıkarlar temelinde çalışılacaktır” denildi.
‘Orta Doğu artık sürekli bir kriz kaynağı değil’
Doküman ayrıca, Orta Doğu’nun artık “ABD için sürekli bir irritasyon ve anlık felaket riski barındıran bir bölge olmaktan çıktığını” iddia ediyor. Bu dönüşümün, Trump’ın “Arap dünyasını bir araya getirmesi” sayesinde gerçekleştiği ileri sürüldü.
Son güncellenme: 10:05:21



































































































































































































