Trump, Suriye ve Kürtler arasında barışı sağlayabilir mi?
Washington, Trump’ın liderliğinde, Suriye ve Türkiye’nin Kürtleri arasındaki kırılgan ateşkesleri kalıcı barışa dönüştürme umuduyla yeni bir diplomatik atağa geçti

Al-Monitor yazarı Amberin Zaman, kaleme aldığı son analizinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye ve Türkiye’nin Kürtleri arasında kalıcı bir barışın mimarı olabileceğini belirtti. Zaman, Washington’un Suriye dosyasına yeniden ağırlık vermesiyle birlikte, Trump yönetiminin hem Ankara hem de Şam üzerindeki etkisini kullanarak kırılgan ateşkesleri kalıcı bir uzlaşıya dönüştürmeye çalıştığını yazdı.
Erdoğan’ın Öcalan hamlesi ve iç siyasi hesaplar
Zaman’ın aktardığına göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024 yerel seçimlerindeki yenilgisinin ardından PKK lideri Abdullah Öcalan ile gizli temaslar başlattı. Amaç, muhalefetin Kürt partisiyle olan ittifakını bozmak ve kendi siyasi geleceğini güvenceye almak.
Milliyetçi müttefiki Devlet Bahçeli’nin Meclis’teki açıklamalarıyla kamuoyuna yansıyan bu temaslar, Ankara tarafından “terörsüz bir Türkiye” hedefinin parçası olarak sunuldu. Bu süreçte, PKK’nin silahlı mücadelesine son vermesi ve Öcalan’a kısmi af tanınması gibi adımların gündeme geldiği bildirildi.
DSG’nin konumu: Ankara’nın kırmızı çizgisi
Zaman, örgütün Suriye kolu olan Demokratik Suriye Güçleri (DSG)’nin geleceğinin Ankara’nın yeni barış stratejisinde kilit önemde olduğunu vurguluyor. Ankara, DSG’nin Suriye içinde özerk bir yapı olarak tanınmasını kendi güvenliğine tehdit olarak görüyor. Ancak Trump yönetiminin diplomatik çabaları, hem Türkiye’nin sınır güvenliği endişelerini hafifletmeyi hem de DSG’nin statüsünü korumayı hedefliyor.
Şam ile Kürtler arasında yeni müzakere süreci
Zaman’a göre, denklemin yalnızca Ankara ve PKK ekseninde şekillenmediği açık. Şam yönetimi ile DSG arasındaki temaslar da sürecin belirleyici unsurlarından biri. Suriye’nin yeni lideri Ahmed Şara, ABD arabuluculuğunda DSG ile entegrasyon sürecini yeniden başlattı.
Bu çerçevede, ABD’nin Suriye özel temsilcisi Tom Barrack tarafından yürütülen diplomasi sayesinde, DSG güçlerinin bir kısmının Suriye ordusuna entegre edilmesi fikri masada. Bu plan, hem Şam’ın egemenliğini güçlendiriyor hem de Türkiye’nin müdahale gerekçelerini zayıflatıyor.
Washington’un yeni stratejisi: Türkiye ile eşgüdüm
Amberin Zaman, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Washington ziyaretine özellikle dikkat çekiyor. Fidan’ın Trump ve Şara ile aynı dönemde görüşmesi, Ankara’nın da sürece doğrudan dahil olduğunu ve ABD’nin Suriye politikasını artık Türkiye ile koordinasyon içinde yürüttüğünü gösteriyor.
Trump yönetimi açısından bu süreç, yalnızca Suriye’de istikrarı sağlamakla sınırlı değil; aynı zamanda Ankara ile yeniden güven inşa etme girişimi olarak da görülüyor.
“Trump barışın mimarı olabilir”
Zaman’a göre Trump, hem Erdoğan’ın iç siyasi hedefleri hem de Kürtlerin özerklik talepleri arasında hassas bir denge kurmaya çalışıyor. Bu nedenle, Washington’un arabuluculuğunda yürüyen görüşmeler, sadece Suriye’nin geleceğini değil, Türkiye’nin Kürt sorunundaki seyrini de belirleyecek nitelikte.
Amberin Zaman, analizinde şu değerlendirmeye yer veriyor:
“Trump, hem Erdoğan’ın siyasi hedefleri hem de Kürtlerin özerklik talepleri arasında hassas bir denge kurarak, bölgesel barış için en iddialı adımı atıyor olabilir.”
Son güncellenme: 13:41:10





























































































































































































