ABD Orta Doğu’ya KC-135 Tankerlerini Gönderdi, İran Karşılık Uyarısı Yaptı

Son günlerde Orta Doğu’da dikkat çeken bir gelişme yaşandı: ABD Hava Kuvvetleri’ne ait çok sayıda KC-135 Stratotanker uçağı bölgeye ulaştı.

“Newsweek” gazetesine göre, bu ani askeri hareket, son aylardaki en büyük hava ikmal operasyonlarından biri olarak değerlendiriliyor ve gözlemciler bunu Washington’ın İran ile olası bir tırmanışa karşı hazırlığını güçlendirme sinyali olarak görüyor. Analistler, hava ikmal kapasitesinin bölgede konuşlandırılmasının ABD güçlerine Orta Doğu’daki farklı operasyon sahalarında anında hareket kabiliyeti sağladığını belirtiyor.

Tarihsel olarak KC-135 uçakları, 1950’lerden bu yana Amerikan caydırıcılığının önemli bir unsuru oldu; bu uçaklar, savaş uçakları ve bombardıman uçaklarının uzun süre havada kalmasını sağlayarak Amerikan hava gücünün global menzilini genişletiyor.

İran ise bu adımlara paralel olarak uyarı tonunu yükseltti. İran Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muhammed Cafer Asadi, ülkesinin herhangi bir tehdide karşı “gerektiği kadar” füze menzilini genişleteceğini açıkladı. Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rezai ise olası bir İsrail saldırısının ABD’nin de dahil olduğu kapsamlı bir savaşı tetikleyebileceği uyarısında bulundu.

Bu açıklamalar, uluslararası baskının arttığı bir dönemde geldi; İran’ın nükleer ve füze programına yönelik müzakereler tıkalı ve Batılı yaptırımlar devam ediyor. Gözlemciler, İran yetkililerinin mesajlarının, karşılıklı caydırıcılık gösterisiyle Washington ve Tel Aviv’i önleyici bir saldırıdan vazgeçirmeyi amaçladığını belirtiyor.

Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) ise İran ile İsrail arasındaki ateşkesin “çok kırılgan” olduğunu ve çatışmanın yeniden başlama olasılığının yüksek olduğunu vurguluyor. Enstitü, İran liderliğinin olası kapsamlı bir savaş durumunda yönetimin devamını sağlamak için talimatlar verdiğini, bunun da tırmanış senaryolarına ciddi şekilde hazırlandıklarını gösterdiğini ifade ediyor.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın nükleer çabalarını yeniden başlatmasını önlemek için diplomatik ve ekonomik baskının sürdürülmesi gerektiğini belirterek, Washington ile örtülü bir uzlaşı içinde tüm seçeneklerin açık tutulduğunu ifade ediyor.