Corona Salgını ve İnsanlık Halleri

Covid-19 adlı öldürücü virüsün Çin’den bütün dünyaya yayılmasıyla, Dünya bu virüs karşısında dize gelmiş durumda.

Abit Gürses

29.03.2020, Paz | 10:25

Corona Salgını ve İnsanlık Halleri
Makaleyi Paylaş

Covid 19’la ilgili tıbbi meseleler uzmanların konusu. Virusun niteliği, özellikleri, aşısı, ilacı ile ilgili bütün bilim adamları Çin’den, Maçin’e kadar seferber olmuş durumda. Bugün olmasa yarın, yarın olmasa öbürgün aşısı, ilacı tedavisi bulunur. Bu illet, aşısı, ilacı, tedavisi bulununcaya kadar can almaya devam edecek gibi görünüyor.

Corona salgını dünya çapında bir çok konuyu gündeme getirdi.

Bunların en önemlisi, Dünya artık biribirinden etkilenmeyen, biribirine çok uzakmış gibi görünen, sınırlarla, gümrüklerle, sınır muhafızlarıyla, devasa ordularla, istihbarat örgütleriyle muhafaza edilen biri birinden izole edilmiş, biribirinden etkilenmeyen farklı dünyalara sahip korunaklı adacıklar değil; Dünya artık bir ülkenin farklı bölgeleri, şehirleri ve köylerine dönüşmüş durumda. İster bunun adına globalizm deyin, ister dünya küçük bir köye dönüşmüş deyin, ne derseniz deyin, ama artık Çin’in başı ağırdığında Amerika’nın dengesi bozuluyor, Amerika’nın ateşi yükseldiğinde Rusya’nın tansiyonu düşüyor, Almanya’nın şekeri yükseldiğinde Brezilya’nın başı dönüyor...

Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere her devlet kendine has önlemlerle bu salgından kurtulmaya çalışıyor.

Bütün dünya sınır, sınıf, renk, din, dil, ırk tanımayan bu tehdide karşı ortak tedbirler alacak bir olgunluğa ulaşmış değil.

Bu virus ilk Çin’de yayıldığında, sanki batıyı etkilemeyecek gibi algılayanlar, belki sevinenler bile oldu. Ama Covid 19 insanlığa Nuh’un Gemisi’ndeki canlılar gibi aynı geminin yolcuları, aynı kaderin kurbanları olduklarını gösterdi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre bu virusun öldürücülük oranı ülkeden ülkeye %2 ila 5 arasında değişmekte. Genel ortalaması %3,5 civarında. Genel nüfusa oranla öldürücülük oranı %3,5 olmakla beraber, ileri yaşlarda, özellikle kalp, şeker, böbrek, akciğer, kanser tansiyon vb. Hastalıkları olan yaşlılarda bu oran %90’ları geçmekte. Dolayısıyla bu virusun hedef aldığı kitle ırk, dil, din, sınıf, renk ayrımı yapmadan, yaşlılar.

Şimdiye kadar İsveç’te hayatını kaybeden tanıdıklardan Yaşar Öner 67 yaşında böbrek hastası, Kesra (Keyo) Hasan 80 civarında şeker hastası idi.

Bu iki vakıadan öğrendiğimize göre, hastanede tedaviye veya yoğun bakıma alınan Corona virusu kapmış hastalar yakınlarıyla görüştürülmüyor ve nefes alıp veremedikleri için azap çekerek boğularak ölüyor.

Corona salgınından ölenlerin cenazeleri için farklı bir uygulama var. Geleneksel cenaze merasimi veya taziye bile yapılamıyor.

Bu süreçte elden gelen tek şey var, o da şimdilik bu işin uzmanları olan tıp otoritelerinin önerdiği tedbirleri alarak bu salgından korunmaktır.

Yaşadığımız İsveç’in birçok ülkeden farklı olarak, salgın karşısında alınacak tedbirler konusunda daha rahat davranması rahatsızlık ve tedirginlik yaratıyor. En azından diğer Avrupa ülkeleri gibi okulları kapatmamak ve daha düne kadar 500 kişilik topluluklara ve aktivitelere müsamaha göstermesi, bir çok ülkede en fazla beş kişinin veya en fazla iki kişinin yan yana gelmesi tedbirine rağmen, hala 50 kişilik topluluklara ve aktivitelere izin vermesi, restoranları, kafeleri kapatmaması sayılabilir.

Bizim yaşlılar eskiden, ‘’Allah rahat bir ölüm nasip etsin’’ diye dua ederlerdi. Bu Corona illeti karşısında bu duanın anlamı daha iyi anlaşılır oldu.

Yüz milyonlarca insan, haftalardır eve kapanmış durumda, büyük bir tedirginlik ve korkuyla medya organlarının salgın hakkındaki haberlerini izlemekte.

Bu salgının dünya çapında insanlar üzerinde yarattığı tedirginlik, korku ve panik bir yana, sosyal hayatı ve ekonomiyi allak bullak etmesiyle insanlığı sınamakta.

Herşeye rağmen bu fani dünyada kesinlikle tedbiri elden bırakmamak koşuluyla, ‘ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin...’ demekten başka bir çaremiz yok.

İnsan dünyanın bu illete karşı çaresizlik içinde kıvranmasına hayret ediyor.

Tarihte benzer, daha kötü ve tehlikeli salgınlar yaşamış olan insanlık elbette bu illetin de hakkından gelecektir.

Mevsim bahar, önümüz yaz...

Corona virusu sen de bu satırları bir kenara yaz!

Ya sen bizim anamızı ağlatacaksın ya da biz senin, bunun başka bir yolu yok!

Stockholm’den herkese güneşli , mutlu ve umutlu bir Pazar günü dileğiyle...

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
7197 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:56:18
x