\'Kendilerine kardeşçe ve adaletle yaklaşan, yaralarına merhem ve dertlerine derman olan Müslümanlara sırt çevirip Kürt’ün mukaddesatına saldıranları \'Bizimkiler\' diye baştacı eden o bir kısım Kürtler, Ümmet-i Muhammed’in Kürtleri olup olmadıklarını / olmak isteyip istemediklerini muhakkak gözden geçirmeliler.\n\n‘Geneleksel Kürtler’, aralarında niza çıktığında \'Werın em herın şeriate\' \'Haydi, şeriata gidelim\' derler. Biz de onu diyoruz.\'
Türkiye ve özellikle Kürt coğrafyasında dinden uzak ve onu hesaba katmayan bir siyasetin başarılı olması mümkün değil. Siyasetçinin dindar olması ya da öyle görünmesi hep arzu edilen bir şeydir. Namaz kılan bunu medya aracılığıyla kitlelere ulaştıran, bazen cümlesine besmele ile başlayan bir lider bu topluma acayip çekici ve ruhani gelir.
Bunun en büyük nedeni de yıllar süren Kemalist iktidarlarda dinin ve dini kimliğin sürekli örselenmesi, iteklenmesi ve hor görülmesidir. Halk bunu her defasında sandıkta cezalandırdı ancak bu anlayış asker desteğiyle 80-90 yıl boyunca iktidarda kalmayı başardı.
Bu yüzden Türkiye\'de siyasal islam bu zaman boyunca muhalif ve daha demokrat bir çizgide kaldı. Ancak son dönem muktedir AKP iktidarı, siyasal islamın tüm o mirasını bir çırpıda yok etti.
Bunu siyasi, demokratik ve hukuk karnelerine, yolsuzluk, rüşvet iddialarına ve yandaşlarıyla, kendilerinin lüks ihtişam içerisindeki yaşamına bakarak anlayabiliyoruz. Sayelerinde artık Türkiye\'de İslam amaç değil bir araç.
Bu tablo içerisinde iktidarın tüm nimetlerinden yararlanıp, politikalarını onaylayan ve bir de sahte bir idealizm güden Ali Şeriati, Seyyid Kutub takliti yapmaya çalışan demo islamcılar var. Hakan Albayrak ve tribün islami gazeteciliği bunun en iyi örneği.
Aslında geçmişine baktığınızda kıymetli bir çok şey görmek mümkün, ancak kendi mahallesindeki birçok kişi gibi o da bir tercih yapmak zorundaydı. O da tercihini yaptı, kendi bireysel istikballeri için yeni muktedirlerin bir neferi oldu.
En komiğiyse halen Kemalizm eleştirisi yapmanın çok cesur ve işe yarar bir şey olduğunu zannediyor. Roboski gözümüzün önündeyken Dersim\'i yazmanın Kürtlere jest olduğunu sanıyor.
Son olarak kurucusu olduğu Diriliş Postası adlı gazetede bu ülkedeki tüm iktidarların başvurduğu en klasik ve kirli yönteme tenezzül etti. Kürtleri din ile savunucusu olduğu siyasi partiye çağırdı.
Tıpkı daha önceki iktidarların, sağ muhafazakarların ve şimdiki AKP\'nin söylediği şeyleri tekrarladı. Kürt siyasetini \"dinsiz imansız\" ilan etti. Müslüman Kürtlerin imanını, itikadını teraziye koyup yargıladı. Şu sözlere, şu kibre, şu kendisini sanki bir peygamber gibi sunan kelimelere bakar mısınız.
\"Kendilerine kardeşçe ve adaletle yaklaşan, yaralarına merhem ve dertlerine derman olan Müslümanlara sırt çevirip Kürt’ün mukaddesatına saldıranları “Bizimkiler” diye baştacı eden o bir kısım Kürtler, Ümmet-i Muhammed’in Kürtleri olup olmadıklarını / olmak isteyip istemediklerini muhakkak gözden geçirmeliler.
‘Geneleksel Kürtler’, aralarında niza çıktığında “Werın em herın şeriate” “Haydi, şeriata gidelim” derler. Biz de onu diyoruz.\"
Nereden başlasak acaba, iddia ettikleri \"kardeşçe yaklaşan, yaralarına merhem olan, adaletli müslümanlar\"dan başlayalım. Çok fazla geriye gitmeden sadece 100 yıllık bir tarihe bakmamız bile bu sözün ne kadar içi boş ve yalan olduğunu gösteriyor.
Zira yüzyıldır acıların, katliamların kötülüklerin her türlüsünü yaşayan Kürtlere bunu yapanlar hiçbir zaman uzaktan gelen işgalciler ya da gayrimüslimler değildi. Hepsi işte böyle pazarlanan müslüman kardeşleriydi. IŞİD bunun sadece son halkası.
Dersim Zilan\'da, Roboski\'de Kürde katliamı reva görenler kimdi? Ya Enfal, Halepçe. Sakın bunları Baasçı ya da başka kılıflara sokup aklamayın. Hepsi aynıydı.
Saddam tüm bu kıyımları yaparken hangi müslümandan ses çıktı? Şam zindanlarını da, İran\'ın darağaçlarını da Kürde reva gören Müslüman kardeşleri değil miydi? Tıpkı bugün mevzide bile namazını aksatmayan, secdeye giden peşmergeye bile \"dinsiz imansız\" diye saldıran IŞİD gibi.
Gelelim \"Werın em herın şeriatê\" diyerek hatırlattığınız kadim Kürt geleneğine. Aslında bazıları yanlış anladı, arkadaşlar burada Şeriat istemiyor, Kürtlerin dinini-imanını-itikadını istedikleri partiye çağırmak için yargılamaya kalkıyorlar. Aramızdaki sorunu şeriatla çözelim diyorlar.
Zamane Türkiye İslamcılarının en büyük yanılgısı da bu. Kürtlere karşı yeni propagandaları eskiden olan biten her şeyi Kemalistlere ve \"CHP zihniyeti\" dedikleri kesime yükleyip kendilerini pür ü pak gösteriyorlar. Evet, gerçekten o zihniyet Kürtlere çok şey yaptı, halen de imkan bulsalar aynısını deneyecekler. Bundan hiç şüphe yok. Peki, sizler iddia ettiğiniz kadar temiz ve adaletli misiniz?
Örneğin Uğur Kaymaz\'ın küçük bedeni kimin zamanında delik deşik edildi, katilleri aklandı? Sayısı 500\'u bulan diğer Kürt çocukları gibi Ceylan Önkol\'ü kim katletti? Ya Roboski onun için de \"Werın em herın şeriatê\" diyebilir misiniz?
Allah aşkına 90\'lı yıllarda babasını-abisini-kocasını kaybeden binlerce kişiden kaç kişinin feryadına kulak verdiniz, yakınlarının kemiklerine razı bu insanlara bir teselli verdiniz mi?
Çocukları babalarının katledildiği yaşı çoktan geçti. Ancak hiçbiri daha o şeriatınızdan payına düşen adaleti bir türlü alamadı.
OHAL\'in kaldırılması, yol, hastane yapılmasını Kürt Meselesi\'nin bitmesi olarak algılayan anlayışınız içinde \"Werın em herın şeriatê\" diyebilir misiniz?
Kürtlerin dinini, imanını bu kadar kolay teraziye koyarken \"bakara-makaralar\" ülkesinde olanlara hiç sözünüz yok mu? Bunca yolsuzluk, rüşvet iddiası varken susmayı, görmemeyi hatta bunu savunmayı kendinize nasıl izah ediyorsunuz?
Bir madenci babası 10 liralık yırtık lastik ayakkabısını değiştirecek parayı bile bulamazken Kürtleri İslami yol diye çağırdınız yerde, birilerinin 700 bin dolarlık saat takması şeriatınıza uygun mu?
Firavun günahlarına şahit olduğumuz bir zamanda Kürtleri \"Werın em herın şeriatê\" diyerek yargılayacak bir konumda değilsiniz. Hele de \"bakara-makara\" politikalarını kutsayıp bunu islam diye pazarlarken. Sizler ne Hattap Oğlu Ömer kadar adaletlisiniz, ne de Ebu Zer gibi sade ve islami. Sizler maalesef uygulamalarından feryat figan ettiğiniz zihniyetin sadece yeni ve islami görünen versiyonusunuz. Umarım Kürtlere \"Werın em herın şeriatê\" dediğiniz kadar Mahkeme-i Kübra\'ya da inanıyorsunuzdur!
@normalgasteci Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.