DEM Partili Çandar: Demirtaş'ın özgürlüğü sürecin inandırıcılığını artırır

DEM Parti Milletvekili, gazeteci ve yazar Cengiz Çandar, Türkiye'de devam eden çözüm sürecine kamuoyu desteğinin yüzde 70 seviyesinde olmasına rağmen "bilgi eksikliği nedeniyle güven oranının daha düşük olduğunu" belirtti. Çandar, "sürecin başarısı için toplumsallaşması gerektiğini ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasının sürecin inandırıcılığı açısından kritik önem taşıdığını" vurguladı.

17 Eylül 2025 - 21:08
17 Eylül 2025 - 21:08
 0
DEM Partili Çandar: Demirtaş'ın özgürlüğü sürecin inandırıcılığını artırır

Rûdaw TV'de konuk olan Çandar, çözüm sürecine ilişkin son durumu değerlendirdi.

Sürece toplumsal desteğin yüksek olduğunu ancak bunun bir güvene dönüşmediğini ifade eden Çandar, "Toplumun yüzde 70'i destek veriyor bu sürece. Fakat büyük ölçüde de bilgisiz. Yani hangi aşamada bulunuyor, ne oluyor ne bitiyor konusunda bilgisiz. O yüzden güven oranı destek oranının altında" dedi.

Kasım 2016’dan beridir cezaevinde tutulan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünün sürecin kaderi için sembolik bir önem taşıdığını belirten Çandar, şunları söyledi:

“Özellikle Türkiye'nin Kürt kesimi desteğini veriyor. Çünkü zaten DEM Parti ve bizzat Abdullah Öcalan sürecin içinde ve başında. O yüzden desteğini veriyor. Fakat genel bir güvensizlik duygusu tamamıyla ortadan kalkmış değil.

Dolayısıyla bu sürecin toplumsallaştırılması, toplumsal zemine oturması gerekiyor ki bu güven duygusuyla geri dönülmez bir şekilde yol alınsın ve barışçıl bir noktaya doğru ilerlenebilsin.

İkisinin de özellikle altını çizdiği husus bu sürecin geri dönülmez bir şekilde hedefine varması için toplumsallaşması gerektiği; toplumsal gücün bu sürecin arkasına geçmesi ve bu süreç topluma dayalı bir şekilde güçlenmesi halinde geri dönülmeyecek bir şekilde başarıya ulaşacağı konusunda ama her ikisinin de hapiste bulunması ve özellikle benim de vurguladığım gibi Selahattin Demirtaş'ın — ki Selahattin Demirtaş Türkiye'nin son derece popüler bir siyasi şahsiyeti, Kürt siyasi şahsiyeti.

“Demirtaş bırakılırsa sürecin inandırıcılığı ve toplumsal desteği artar”

Sadece Kürt camiasında, Kürt dünyasında değil Türkiye'nin Türk kesiminde de açıkça söylemek icap ederse en popüler Kürt siyasi şahsiyeti ve haksız ve hukuksuz yere bunca zamandır, 9 yıldır cezaevinde tutuluyor olması. Ve en önemlisi hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı var. Bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına uyulması halinde — ki Türkiye'nin anayasasının 90. maddesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayı bir anayasal gereklilik, zorunluluk haline getirmiş durumda. Bu karara uyulması halinde Demirtaş'ın şimdi serbest bırakılması gerekiyor.

Şimdi eğer siz bir süreç sürüklüyorsanız ve bundan barışı hedefliyorsanız o zaman bunun en önemlisi bunun en sembol ismi olan ya da en sembol birkaç isminden biri olan Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünü sağlamaktır. O zaman benim de altını çizdiğim gibi bu sürecin inandırıcılığı ve toplumsal desteği artar.”

“Filipinler modeli söz konusu olmaz”

Kürt sorununun kendine özgü dinamikleri olduğunu ve Filipinler gibi modellerin örnek alınamayacağını belirten Çandar, "Kürtler Türkiye'de, Suriye'de, Irak'ta ve İran'da bulunan Ortadoğu'nun kadim halklarından biri. Filipinler gibi dört tarafı denizle çevrili bir ülkenin çözüm modeli Türkiye Kürtleri için niçin örnek teşkil etsin, söz konusu bile olamaz" ifadelerini kullandı.

“Rojava'ya olumlu bir iz düşümünü bırakır"

Süreçteki yavaşlamanın Rojava'daki gelişmelere bağlanmasını da doğru bulmadığını dile getiren Cengiz Çandar, Türkiye'deki sürecin başarılı olmasının Rojava'yı olumlu etkileyeceğini ancak Rojava'daki sorunların Türkiye'deki aksaklıklara bahane edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Çandar, “Bunu tamamıyla Rojava'ya bağlamak, çünkü daha önceki 2013-2015 yılları dönemindeki barış sürecinin de Rojava nedeniyle bozulduğu iddiaları var. Ben o görüşte değilim. Rojava'nın bir rolü oldu 2013-2015'te ama tek neden bu değildi. Dolayısıyla şimdiki süreci de sadece Rojava üzerinden okumak, sürecin ağır gitmesini, aksak gitmesini, bir takım sıkıntılarla yüz yüze kalmasını da Rojava'ya bağlamak çok haklı değil. Eğer Türkiye'deki süreç olması gerektiği gibi ilerler ve sonuca ulaşırsa, ister istemez Rojava'ya olumlu bir iz düşümünü bırakır” ifadelerini kullandı.

"Türkiye, Suriye Kürtlerine sahip çıkarsa Suriye'de işler kolaylaşır"

Çandar, Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin çarpıcı bir yorumda bulunarak sözlerini şöyle tamamladı:

"Benim her zaman söylediğim şu: Türkiye'deki iktidar, Şam'daki yönetime ne kadar sahip çıkıyorsa, Suriye Kürtlerine de Türkiye Kürtlerinin kardeşi oldukları için o kadar sahip çıkarsa, Suriye'deki çözüm kolaylaşır. Ama Suriye'de bazı tıkanıklıklar çıkıyorsa bunu Türkiye'deki sürecin ilerlemesindeki bazı aksaklıklara bahane teşkil etmek bence çok doğru da değil, isabetli de değil, gerçek de değil."

Bu haber toplam 368 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 22:09:26