DSG, Koalisyon ile Şam Arasında: Şara, Suriye’de güç dengesini nasıl yeniden kuruyor?
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın Washington ziyareti ve ülkesinin IŞİD karşıtı uluslararası koalisyona katılımı, hem Şam’ın dış politikasında hem de iç dengelerinde yeni bir dönemin kapısını araladı.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın Washington ziyareti ve ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesi, Suriye’nin uluslararası konumlanmasında yeni bir dönemi işaret ediyor. Görüşmenin en dikkat çekici sonucu, Suriye’nin IŞİD karşıtı uluslararası koalisyona katılım kararı oldu. Bu gelişme, yalnızca Şam’ın dış politikasında değil, ülke içindeki güç dengelerinde de köklü değişikliklerin habercisi olarak görülüyor.
Şam’ın yeni yönü: Koalisyonla ortaklık
2014’te ABD öncülüğünde kurulan ve 89 ülkeyi kapsayan koalisyon, uzun yıllar boyunca Suriye topraklarında faaliyet gösterirken Şam yönetimi bu çerçevenin dışında kalmıştı. Şimdi ise Şara’nın kararıyla Suriye, resmen koalisyona dâhil olarak “terörle mücadelede ortak” konumuna geçti. Bu adım, ABD ile ilişkilerin yeniden tanımlanması kadar, ülke içindeki Kürt unsurlarla ilişkiler açısından da belirleyici olacak.
DSG ve özerklik tartışması
Koalisyonun en önemli yerel müttefiki olan Demokratik Suriye Güçleri (DSG), uzun süredir Şam ile ilişkilerinde belirsizlik yaşıyordu. DSG’nin omurgasını oluşturan Kürt unsurlar, Şam’la kurulacak ortaklığın özerkliklerini sınırlayabileceği endişesini taşıyor. Buna karşın, yeni dönemde ABD’nin “koalisyon çatısı altında birleşik bir güvenlik yapısı” vurgusu, DSG’nin devlet kurumlarına kademeli entegrasyonunun önünü açabilir.
Mart ayında Şara yönetimi ile DSG arasında yapılan ön anlaşma, örgütün sivil ve askeri yapılarının “yeni Suriye ordusu”na dahil edilmesini öngörüyordu. Ancak uygulamada ilerleme sınırlı kaldı. Ekim ayında ABD arabuluculuğunda yapılan görüşmelerde, DSG komutanı Mazlum Abdi’nin de yer aldığı toplantı sonrasında yeniden bir uzlaşı sağlandığı bildirildi. Buna göre, DSG’nin bazı birlikleri yeni oluşturulacak ordu yapısına entegre edilecek; kadın birlikleri ise sembolik ve yerel düzeyde faaliyet göstermeyi sürdürecek.
IŞİD tehdidi ve yeni güvenlik mimarisi
Suriye’de 2025 yılı boyunca IŞİD’in artan saldırıları, Şam’ın koalisyona katılımını hızlandıran etkenlerden biri oldu. Resmî verilere göre örgüt, yılın ilk sekiz ayında 117 saldırı düzenledi. ABD, Şara yönetiminin koalisyona dâhil olmasının ülke genelinde güvenliği artıracağı görüşünde. Washington ayrıca, bu adımın İsrail sınırındaki istikrarsızlığı da azaltabileceğini düşünüyor.
Bölgesel denge arayışı
Şara’nın kararı, Suriye’nin yalnızca Washington’la değil, Tel Aviv ve Ankara’yla da ilişkilerinde yeni bir denge arayışına girdiğini gösteriyor. ABD’nin arabuluculuğunda yürütülen dolaylı Suriye–İsrail görüşmelerinde, Şam’ın güneydeki askeri varlığına dair güvenlik garantileri tartışılıyor. Ankara cephesinde ise Türkiye, DSG’nin devlet yapısına dâhil edilmesine temkinli yaklaşıyor ve bu sürecin kendi sınır güvenliğini tehdit edebileceğini savunuyor.
Sonuç: Yeni Suriye’nin dengeleri
Uzmanlara göre Şara’nın attığı adım, Suriye’nin “yalnızlıktan çıkış” sürecinin başlangıcı olabilir. Ancak DSG’nin statüsü, Kürt özerk yönetiminin sınırları ve ABD’nin desteğinin düzeyi, bu yeni dönemin en kırılgan noktaları olarak öne çıkıyor.
Suriye’nin uluslararası koalisyona katılımı, hem ülke içinde yeniden yapılanmayı hızlandırabilir hem de bölgesel güç dengelerini derinden etkileyebilir.
Son güncellenme: 10:17:14



































































































































































































