Eski ABD’li diplomat: Türkiye PKK’ye karşı savaşı 1999’da kazandı… 'Suriye Kürtleri bağımsızlık istemiyor'
Eski ABD’li diplomat Peter Galbraith, Türkiye’nin PKK ile askeri mücadelesini 1999’da kazandığını söyleyerek, bugün çözümün “basit ve düşük maliyetli” adımlarla sağlanabileceğini belirtti. Galbraith, Suriye’de DSG’nin entegrasyonu ve federalizm tartışmalarında pragmatik yaklaşım önerirken, Suriyeli Kürtlerin bağımsızlık talebinin Irak’taki Kürtlerden farklı olduğunu vurguladı.

T24’ten Cansu Çamlıbel, eski ABD büyükelçilerinden Peter Galbraith ile kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdi. Galbraith, Türkiye’nin PKK ile mücadelesini 1999’da kazandığını savunarak, bugün çözüm için “basit ve düşük maliyetli” adımların yeterli olacağını söyledi; Suriye’de DSG’nin entegrasyonu, Kürtlerin statüsü ve Ankara’nın askeri müdahale ihtimali konusunda dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Eski ABD büyükelçilerinden ve uzun yıllar Irak ve Kürt meselesi üzerine çalışan diplomat Peter Galbraith, Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde askeri aşamanın 1999’da fiilen sona erdiğini belirterek, bugün kalıcı çözüm için atılacak adımların “basit ve düşük maliyetli” olduğunu söyledi. Galbraith, Suriye’deki Kürtlerin ise Irak’taki Kürtlerden farklı olarak bağımsızlık talebi taşımadığını vurguladı.
“Askeri müdahaleler öngörülemeyen sonuçlar doğurur”
Türkiye’nin Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye ordusuna entegrasyonu konusundaki sert açıklamalarını değerlendiren Galbraith, Ankara’nın Suriye’ye yönelik yeni bir askeri operasyonundan kaçınması gerektiğini savundu. Askeri müdahalelerin çoğu zaman istenmeyen sonuçlar doğurduğunu ifade eden Galbraith, “Putin Ukrayna’da birkaç günde Kiev’i alacağını düşünüyordu. Savaşlar nadiren planlandığı gibi sonuçlanır” dedi.
Galbraith’e göre Türkiye’nin Suriye politikasında Irak Kürdistanı tecrübesi yol gösterici olmalı. 1980’ler ve 90’larda Ankara’nın Celal Talabani ve Mesud Barzani’ye de sert tepki gösterdiğini hatırlatan Galbraith, bugün Türkiye’nin en iyi ilişkilerinin Irak Kürdistanı ile olduğunu vurguladı.
“Suriye Kürtleri bağımsızlık istemiyor”
Galbraith, Irak ve Suriye Kürtleri arasındaki temel farkın siyasi hedeflerde yattığını söyledi. Iraklı Kürtlerin tarihsel olarak bağımsız devleti nihai hedef olarak gördüğünü, özerkliği ise bir ara durak olarak değerlendirdiğini belirten Galbraith, “Ben bugüne kadar tek bir Suriyeli Kürt’ün ‘bağımsız bir devlet istiyoruz’ dediğini duymadım” ifadesini kullandı.
Suriyeli Kürtlerin taleplerinin, Suriye’nin bir parçası olarak kalmak, yerel yönetimlerin seçimle belirlenmesi ve son 13 yılda oluşan siyasi yapının korunmasıyla sınırlı olduğunu savundu.
“PKK Türkiye’de kaybetti, talepler küçüldü”
Galbraith, Türkiye’nin PKK’ye karşı askeri mücadeleyi 1999’da kazandığını belirterek, “Kaybedilmiş bir savaşı sürdürmenin anlamı yok. Bugün yapılması gerekenler çok basit çünkü PKK Türkiye’de kaybetti” dedi.
Çözümün, PKK üyeleri için sınırlı ve kontrollü bir af ya da hukuki düzenleme ile mümkün olabileceğini dile getiren Galbraith, bunun maliyetinin geçmişe kıyasla çok daha düşük olduğunu savundu. Kürtçe yayınlar ve kamusal alandaki değişimlere işaret eden Galbraith, bu kazanımların Türkiye’nin bütünlüğü için tehdit oluşturmadığını söyledi.
DSG, Şam ve federalizm tartışması
Galbraith, DSG ile Şam yönetimi arasında yürütülen entegrasyon görüşmelerinin geçici düzenlemeler olduğunu, nihai statünün ise seçilmiş bir anayasa meclisi tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Suriye için “nispeten güçlü bir merkeze sahip federalizm” tanımının en gerçekçi model olabileceğini belirten Galbraith, DSG’nin petrolün Şam tarafından yönetilmesine prensipte karşı olmadığını, ancak gelirlerin kuzeydoğuya adil biçimde aktarılmasını istediğini kaydetti.
“Öcalan sahada değil, etkisi azalıyor”
Abdullah Öcalan’ın Suriye’nin kuzeydoğusundaki gelişmeler üzerinde belirleyici bir etkisi olduğu tezine katılmayan Galbraith, “Öcalan tutsak, sahada değil ve yaşlı. Bu nedenle etkisi doğal olarak azalıyor” değerlendirmesinde bulundu. DSG içinde PKK üyesi olmayan çok sayıda aktörün etkili pozisyonlarda bulunduğunu da ekledi.
Trump yönetimine eleştiri
Galbraith, ABD’nin Şam yönetimiyle ilişkileri normalleştirme sürecine de eleştirel yaklaştı. Donald Trump yönetimi ile ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack’ın, Şam’daki yeni yönetimin niteliği konusunda “naif davrandığını” savunan Galbraith, Suriye ordusu içinde hâlâ IŞİD ve El Kaide bağlantılı unsurlar bulunduğunu öne sürdü.
Türkiye-İsrail gerilimi iddiaları
Suriye’nin kuzeydoğusunda Türkiye ile İsrail arasında bir çatışma riski görmediğini belirten Galbraith, İsrail’in bölgedeki asıl ilgisinin Dürzi bölgelerinde yoğunlaştığını söyledi. Buna karşılık, Türkiye’nin bölgesel güvenlik konularında yapıcı bir aktör olabileceğini de vurguladı.
Son güncellenme: 11:40:11





































































































































































































