Halepçe Katliamı’nı dünyaya duyuran gazeteci: 'Geçmiş unutulursa bir halk köksüz kalır'

Halepçe Katliamı’nın sembol fotoğraflarını dünyaya ulaştıran gazeteci Ramazan Öztürk, 37 yıl sonra Diyarbakır Kitap Fuarı’nda konuştu. “Savaş Yılları Günlüğü” kitabını tanıtan Öztürk, “Fotoğraf manipüle edilmedikçe gerçeği gösterir ve tarihe geçer. Gençler Halepçe’yi bilmiyor, bu beni çok üzüyor.” dedi.

22 Ekim 2025 - 13:45
22 Ekim 2025 - 13:45
 0
Halepçe Katliamı’nı dünyaya duyuran gazeteci: 'Geçmiş unutulursa bir halk köksüz kalır'

Halepçe Katliamı’nın sembol fotoğrafını çeken gazeteci Ramazan Öztürk, Diyarbakır Kitap Fuarı’nda Rûdaw’dan Abdulselam Akıncı’nın sorularını yanıtladı.

Katliamın yaşandığı günlere dair anılarını anlatan Öztürk, “Beni en çok etkileyen, o çocuğun masum yüzüydü. Dünyaya yeni gözünü açmışken hak etmediği bir ölümle hayattan koparılması, o fotoğraftaki babasının bebeğe gösterdiği koruma içgüdüsü beni çok etkiledi.” dedi.

Öztürk, fotoğrafını çektiği babanın Ömer Havaroğlu olduğunu sonradan öğrendiğini belirterek, “Bir insanın, bir babanın ölüme giderken bile insanlığını kaybetmemesi, çocuğunu korumaya çalışması beni derinden sarstı.” ifadelerini kullandı.

 “Halepçe’de Savaşçı Cesetleri Yoktu, Hepsi Sivildi”

Gazeteci Öztürk, katliamdan iki gün sonra bölgeye ulaştığını ve gördüklerinin dehşet verici olduğunu anlattı:

“Her yerde cesetler vardı; özellikle kadınlar ve çocuklar. Savaşçı bir cesede rastlamadım, hepsi sivildi. Anneler çocuklarına sarılmış halde ölmüşlerdi. Bu bir insanlık suçuydu.”

Halepçe’ye ulaştığında Irak savaş uçaklarının hala bölgede olduğunu belirten Öztürk, “Dakikalarca bir yerde kalamıyorduk, İranlı askerler rehberlik ediyordu. Gaz maskeleriyle ilerliyorduk. Her adımda yeni bir trajediyle karşılaşıyorduk.” diye konuştu.

 “Fotoğraf Manipüle Edilmedikçe Gerçeği Gösterir”

Ramazan Öztürk, Cumartesi günü Diyarbakır Kitap Fuarı’nda düzenlenecek “Halepçe Katliamı” panelinde de konuşacağını belirtti.

“Fotoğraf manipüle edilmedikçe, photoshop yapılmadıkça bir ayna gibidir, gerçeği gösterir ve tarihe geçer.” diyen Öztürk, belgelemenin önemine vurgu yaptı.

“Halepçe’yi Ziyaret Ettim, Gençler Katliamı Bilmiyor”

Öztürk, 2009 yılında Halepçe’yi yeniden ziyaret ettiğini anlatarak, “Kimyasal Ali’nin yargılandığı dönemde tanık olarak çağrıldım. Halepçe’ye gitmeden tanıklık yapmak istemedim. Gittiğimde o evi, fotoğrafın çekildiği yeri görmek istedim. Ama o evin merdivenleri yıkılmış, kapısı örülmüştü.” dedi.

O dönem Talabani’nin Halepçe’deki evlerin müzeye dönüştürülmesi yönünde bir talimat verdiğini belirten Öztürk, “Ne yazık ki bu hayata geçirilmedi.” ifadelerini kullandı.

 “Geçmiş Unutulursa Bir Halk Köksüz Kalır”

Öztürk, Halepçe’yi gençlerin yeterince bilmemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi:

“Gençler Halepçe’yi biliyor ama ayrıntılarını bilmiyor. Bu beni çok acıtıyor. Bir halk geçmişinde ne olup bittiğini bilmezse köksüz bir ağaca benzer. Geçmişi unutmamalı ama geçmişe de takılıp kalmamalıyız.”

Katliamın üzerinden 37 yıl geçmesine rağmen Halepçe’de kimyasal gazdan etkilenenleri tedavi edecek bir hastanenin hala bulunmadığını vurgulayan Öztürk, “Bu acı, hâlâ tam anlamıyla tedavi edilmemiş bir yara gibi duruyor.” dedi.

 

Bu haber toplam 871 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 16:50:05