Karayılan: Çözümün yeri Meclis'tir, DSG'nin silahsızlandırılması talebi de mantıksızdır

HPG Komutanı Murat Karayılan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde barış komisyonu kurulmasını önemli ve zamanında bir adım olarak nitelendirdi. Rojava ve Suriye’nin genel durumu hakkında da, “Suriye’de yeni bir yasal düzenleme oluşmadan DSG’nin silahsızlanması mantıklı değil” dedi.
Karayılan, PKK’ye yakın medya aracılığıyla yaptığı açıklamada, bu komisyonun kurulmasının çözüm için kritik olduğunu belirtti: “Kesinlikle çözüm yeri Türkiye Parlamentosu’dur. Komisyon kurulması uygun bir adımdır. Ancak bu adım, geçici siyasi hesaplar veya çıkarlar için değil, Türkiye halklarının çıkarları için stratejik ve kapsamlı olmalıdır.”
Öcalan’ın özgürlüğü şart değil ama sürecin ilerlemesi için zorunludur
Karayılan, Abdullah Öcalan’ın sürecin önemli aktörü olduğunu ve görüşlerinin alınması gerektiğini vurguladı: “Ana muhatabımız Öcalan’dır. Öcalan, hareketimizin çözümle ilgili görüşlerini paylaşmalı. Sürecin başında Öcalan’ın görüşlerine öncelik verilmesini umuyoruz.”
Ayrıca, Karayılan, Öcalan hapiste olduğu sürece toplumsal barışın sağlanamayacağını belirterek, “Öcalan’ın özgürlüğü şart değil ancak sürecin doğal ve zorunlu bir parçasıdır” dedi. Avrupa Konseyi’nin “umut hakkı” kararı da hatırlatılarak, Türkiye’nin bu karara uygun yasalarını düzenlemesi gerektiği ifade edildi.
Demokratik siyaset stratejiktir, silahlı mücadele taktik
Öcalan’ın silahlı mücadeleyi sonlandırma çağrısını stratejik bir dönüşüm olarak değerlendiren Karayılan, “Öcalan’ın çizgisine göre artık strateji demokratik siyasettir, silahlı mücadele taktiksel bir araçtır. Bu, o çizgiye bağlı herkes için geçerlidir” dedi.
Ancak, silahsızlanma konusunun taktik ve ülkelerin koşullarına bağlı olduğunu belirterek, “Silahsızlanma taktiksel bir meseledir. Yasalar ve güvence olmadan bu mümkün değildir. Meşru savunma hakkı saklıdır” diye ekledi.
DSG’nin silahsızlanması mantıklı değil
Karayılan, Türk yetkililerin DSG’nin silahsızlanması taleplerini reddetti ve Suriye’de henüz tüm tarafların haklarını garanti eden bir anayasa olmadığını vurguladı. “Orada henüz devlet diye bir şey yok” dedi.
Lazkiye ve Süveyde’de devlet yanlısı güçlerin Alevi ve Dürzî topluluklara yönelik saldırılarına işaret eden Karayılan, “Orada keyfi infazlar yapılıyor. Bu ortamda silahsızlanma talebi gerçekçi değil” dedi.
Karayılan ayrıca, DSG’nin Türkiye veya başka bir güç karşısında saldırı amaçlı silah kullanmayacağını ancak kendini savunma hakkının bulunduğunu belirtti.
Karayılan, silahsızlanmanın öncesinde Suriye’de hukuk sisteminin kurulması gerektiğini vurguladı: “Her şeyden önce Suriye’de yasalar olmalı, anayasa kabul edilmeli. Hukuk yokken ‘silah bırakın’ demek mantıksızdır.”
PJAK silahsızlanmalı ama İran’la görüşmeli
PJAK’ın silahsızlanmasının İran’a bağlı olduğunu belirten Karayılan, “PJAK ve İran arasında diyalog şart. Silahsızlanma siyasi çözüm temelinde olmalı. Sadece ‘silah bırakın’ demek yeterli değil. Meşru savunma hakkı korunmalı” dedi.
Suriye’de herkes için ortak ordu kurulmalı
Karayılan, Suriye’de herkesin içinde olacağı bir ordu kurulması gerektiğini söyledi: “Şimdiye kadar yayınlanan DSG komutanlarının röportajlarından anladığımız, Suriye’de diyaloglar var. Öncelikle herkesin ait olduğu bir ordu kurulmalı. Aksi halde sorunlar artar.”
10 Mart’ta DSG ile Suriye geçici hükümeti arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde çözüm arayışlarının devam etmesi gerektiğini ifade eden Karayılan, “Her kesimin desteğiyle bu sorunlar çözülebilir” dedi.
Karayılan, Türkiye’nin sürekli tahrik ettiğini ve bu dilin artık sona ermesi gerektiğini belirtti. Tarafların diyalog yoluyla sorunları çözmesini istedi.
Son güncellenme: 17:47:10