Kurtulmuş: Silah bırakma tescil edildikten sonra yasal düzenleme dönemi başlayacak

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Örgütün silah bıraktığı ve fesih sürecini tamamladığı tespit edildiğinde, Terörsüz Türkiye dönemiyle ilgili yasal düzenlemelere geçilecektir” dedi.

28 Ekim 2025 - 09:01
28 Ekim 2025 - 09:01
 0
Kurtulmuş: Silah bırakma tescil edildikten sonra yasal düzenleme dönemi başlayacak

Balıkesir Öğretmenevi’nde düzenlenen programda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya gelen Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada barış sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kurtulmuş, geçen yıl ekim ayında Meclisin ilk açılışıyla başlayan sürecin, adım adım ilerlediğini ve bugün önemli bir noktaya geldiğini belirtti.

“Yasal düzenlemeler dönemine geçilecek”

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Dünyada çatışma çözümleri bakımından en zor şey, devletlerle terör örgütleri arasındaki terörü bitirme süreçlerinin yönetimidir. Birçok ülkede bu işin nasıl sonlandığını biliyoruz. Geldiğimiz nokta nedir? Terör örgütü lideri, bildiğiniz gibi 'Örgütü dağıtıyoruz, artık örgüt silahlarını bırakıyor' diye açıklama yapmıştı. Ondan sonra devletin kurumları bu süreci ciddi bir şekilde takip ediyor. Dün bir açıklama daha yapıldı. Artık örgütün Türkiye'den tamamen çekildiği, Türkiye'deki faaliyetlerin tamamen sona erdiğini ifade eden bir açıklama geldi. Bunun önemli bir adım olduğunu görüyoruz ancak Türkiye'nin güvenlik ve istihbarat birimleri, hakikaten örgütün silah bıraktığını ve kendisini fesih sürecini sürdürdüğünü ya da sonlandırdığını tespit ve tescil ettikten sonra Terörsüz Türkiye ile ilgili birtakım yasal düzenlemeler dönemine geçilecektir."

TBMM'de bu amaçla kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Kurtulmuş, "İnşallah bu süreç, bundan sonra başarılı bir şekilde sonlandırılacaktır. Bu bir bölünme, parçalanma meselesi değil. Bu bir ayrılık, gayrılık meselesi değil; tam tersine, birleşme, bütünleşme, hep beraber daha güçlü Türkiye için el ele, gönül gönüle verme sürecidir” ifadelerini kullandı.

"Farklı kimlikleri kabul etmek durumundayız"

Türkiye’de ret, inkar ve asimilasyon döneminin geride kaldığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye'de önemli bir toplumsal kesimi oluşturan Kürt kardeşlerimizin kimlikleri üzerindeki baskılar artık asla mevzu bahis olamaz. Herkes kendi kültürünü geliştirmek, kendi kimliğini olduğu gibi kabul etmek durumundadır. Bizler de farklı kimlikleri kabul etmek durumundayız ama şunun da altını çizmek isterim ki farklı kimlikleri kabul etmek, farklı kimlikler üzerinden toplumu ayrıştırmak, bölüştürmek, ötekileştirmek değildir.

Geçen hafta Diyarbakır’daki üniversitede konuşmamı bitirirken Kürtçe bir beyitle bitirdim. ‘Bir olalım, beraber olalım, el ele, gönül gönüle, barış olsun, kardeşlik olsun’ manasına gelen sözlerdi. Bunu Meclis Başkanı olarak söylemenin önemli bir kapıyı açtığını düşünüyorum ama hiç kimsenin ana dilini bahane ederek siyasal bir ayrışma içerisinde olması asla kabul edilemez. Herkesin ana dili ana sütü kadar helaldir. Benim annem Türk. Öyle olduğu için Türkçe biliyorum. Bir başkasının annesi başka etnik bir kökendense o da annesinin diliyle dilediği gibi konuşsun. Çünkü bu bizim kültürümüzün, inancımızın bir gereğidir."

TBMM Başkanı Kurtulmuş, ana dilleri bir ayrışma, kültürel farklılık ortaya koyma, ötekileştirme için değil, ilahi rahmetin bir görüntüsü olarak kabul ettiklerini, kimsenin de bunun üzerinden bir ayrıştırma yapmasına müsaade etmeyeceklerini vurguladı.

Komisyonunun kurulmasının fevkalade önemli ve hayati olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Komisyonun ilk toplantısından itibaren bir meseleyi çok açık ortaya koyduk. Bu komisyon, anayasa değiştirme komisyonu değildir. Bu komisyon, yasa yapma komisyonu da değildir. Dolayısıyla bu süreçte zaten anayasanın şu maddesi değişsin, bu maddesi değişsin diye bir talep olmadığı gibi böyle bir tartışmanın zemini de olmamıştır. Komisyon oluşacak siyasi fikirleri bir rapor haline getirecek, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna sunacaktır. Böylece inşallah 29 Ekim'e girdiğimiz bir dönemde Allah'ın izniyle yepyeni bir dönemin de kapılarını sonuna kadar açacağız. Türkiye'de birlik olacak, beraberlik olacak, kardeşlik olacak. Tarih boyunca olduğu gibi olacak."

"Bu süreci hep beraber sahipleneceğiz"

Kurtulmuş, yeniden bu coğrafyanın halklarını bir araya getireceklerini ve daha güçlü bir Türkiye'nin önderliğinde ileriye doğru yürüyeceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin güçlü olması, Türkiye'nin sağlam yere basması ve Türkiye'nin birlik beraberlik merkezi olarak ileriye doğru aydınlık bir ufukla yürümesi sadece 86 milyon olarak bizim değil, dünyanın bütün mazlumlarının da beklentisi ve bütün mazlumlarının da neredeyse yegane çaresidir. Bunun için bu süreci hep beraber sahipleneceğiz. Bu sürecin sonunda bir daha bu topraklarda kimse terör eylemi için eline silah almayacak. Ümit ediyoruz ki Terörsüz Türkiye süreci, aynı zamanda terörsüz bir bölge süreci olacak. Yani Türkiye'de terörün bitmesi, Irak'ta, Suriye'de, İran'da da terörün bitmesinin yolunu açacak. Bunun için hep beraber kendi imkanlarımızı bir araya getirerek güçlü bir bölge ve güçlü bir Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz."

Sivil toplum kuruluşlarının bu sürece sahip çıkmasını isteyen Kurtulmuş, "Bu sürece başından beri fevkalade büyük destek veren, sürecin önünü açan başta Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere, süreci bir devlet politikası haline dönüştüren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu komisyon çalışmalarına katkı sunan bütün siyasi parti başkanlarına canıyürekten teşekkür ediyorum" dedi.

Kurtulmuş, “Bu çatışma çözümlerinde negatif barış, pozitif barış diye tabirler kullanılıyor. Negatif barış, silahların teslim edilmesi, terörün, terör örgütlerinin artık faaliyetlerini durdurmasıdır. Bundan sonra da bir toplumsal bütünleşme süreci, yani kalıcı olarak bir daha hiç kimsenin aklından dahi silahı eline almaya geçirmeyeceği bir demokrasi, hukuk ve özgürlükler ikliminin oluşturulmasıdır. Bunun için de görev yine Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndedir. Milli iradenin merkezindedir. İnşallah bunu hep beraber yapacağız, hep beraber başaracağız. Bu sefer süreci zehirlemek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz, bu sefer başaracağız, bu sefer kazanacağız inşallah" şeklinde konuştu.

 

Bu haber toplam 486 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 11:02:28