Miroğlu’ndan kritik ‘Rojava’ uyarısı: Aman ha

AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik askeri operasyon seçeneğini değerlendirdiği iddialarına tepki gösterdi.

3 Eylül 2025 - 20:33
3 Eylül 2025 - 20:33
 0
Miroğlu’ndan kritik ‘Rojava’ uyarısı: Aman ha

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Suriye Geçici Hükümeti arasındaki kriz sürerken, iki tarafın uzlaşması için garantör ülkelerin girişimleri devam ediyor. Son günlerde Türkiye’nin Rojava bölgesine yönelik askeri operasyon seçeneğini değerlendirdiği iddia edilirken, AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu yaptığı açıklamada önemli uyarılarda bulundu.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Miroğlu, başlatılan sürece dair umutlandıklarını belirterek, “Kürtler Hakkari ve Diyarbakır’da Sayın Bahçeli’yi misafir edecekleri günü beklerken siyasi iklim bir anda değişti! Şaşırmıyoruz elbette, bu iklime ise sürece en çok karşı çıkanlar seviniyor, destekleyenler ise üzülüyor! Sürece kamuoyu desteği bütün engellemelere rağmen %70’leri bulmuşken; askeri müdahalelerin gündeme gelmiş olmasına üzülmemek elde değil!” dedi.

Miroğlu açıklamasında, Öcalan’ın Rojava’ya ilişkin geçmişte yaptığı değerlendirmelere işaret ederek, “Öcalan muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde Rojava’nın kırmızı çizgisi olduğunu söylememiş mi, ya da söylemiş de, muhatapları ‘kervan yolda düzülür’ deyip geçmişler mi, nedir? Ademi-merkeziyetçilik talebi Kürtler söz konusu olduğunda neden bağımsızlık anlamına geliyor? Meclis’te ve komisyon huzurunda eski bir meclis başkanı ve başbakan tarafından dile gelen bir talep, Suriye’de nasıl bağımsızlık talebi anlamına geliyor!” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Şam yönetimine sunabileceği modelin demokrasi ve ademi-merkeziyetçilik olduğunu vurgulayan Miroğlu, “Kürt anasını görmesin diyorsanız, iyi de bu çağda, bu zamanda nereye kadar? Yok Kürt anasını görsün ama bu Öcalan ve PKK’yle olmasın diyorsanız, o halde İmralı’nın kapısını on yılda bir çalmak neden? Meselenin basit bir silah bırakma olmadığını, PKK’nin geçmişine karşılık bir gelecek talep ettiğini devlet bilmiyorsa kim bilecek?” dedi.

Askeri bir çatışmanın yerelde kalmayacağını, küresel bir boyut kazanacağını söyleyen Miroğlu, “Elbette üzülüyoruz, hiçbir şekilde yerelle sınırlı kalmayacak, anında küresel bir boyut kazanacak olan askeri bir çatışmanın yereldeki herkese kaybettireceğini ve bölgeyi baştan başa etkileyerek bin bir çaba ve emekle yaratılmış birçok şeyin buharlaşıp yok olacağını görüyor ve derin bir üzüntü duyuyoruz! 1984 Eruh-Şemdinli baskını Kürt meselesinin son elli yılını belirleyen bir milat oldu! Bu tarih, devlet ve PKK arasında yaşanan bir tarihten ibaret değil, bölgeyi, bölge halklarını, ama en çok da Kürt-Türk ilişkilerini, Türkiye’nin başta ABD olmak üzere Batı ve Asya’yla ilişkilerini etkileyen bir tarih!” ifadelerini kullandı.

Miroğlu, olası askeri çözüm arayışlarının İsrail’i de sürecin bir parçası haline getireceğini savunarak, “Gazze’de durdurulamayan İsrail, Kürtlerle yeniden çatışarak Suriye’de nasıl durdurulacak?” diye sordu.

Türkiye ve Suriye’nin askeri işbirliğiyle DSG’nin tasfiye edilmesini amaçlayan bir operasyon ihtimaline karşı çıkan Miroğlu, “Suriye ve Türkiye’nin askeri işbirliği yaparak DSG’yi tasfiye etmeyi amaçlayan bir askeri operasyonun sonuçlarını şahsen ne düşünmek ne hayal etmek istiyorum!” dedi.

Kürt meselesinin hâlâ çözümsüz olduğunu ve devletin tarihsel olarak inkar politikası nedeniyle bu noktaya gelindiğini belirten Miroğlu, “Daha kuruluşta inkar etmek yerine tanıma olabilseydi, yüzyılın sonunda bugün konuştuğumuz meselelerin hiçbirini konuşmayacaktık. PKK, inkarın neticesi ve sonucudur” değerlendirmesini yaptı.

Açıklamasının sonunda olası bir askeri müdahalenin ağır sonuçlara yol açabileceğini vurgulayan Miroğlu, “Şimdi, kendini feshetmiş ve silahları yakmışken Suriye’de başlayacak askeri bir çatışma veya müdahale, demokratik şansı kullanma imkanlarını bir anda yok edebilir! Bazı masa başı yorumcularının iddia ettiği gibi Suriye dosyası ayrı, Türkiye’deki süreç ayrı değildir. Yeni bir çatışma süreci, elli milyon Kürd’ün içinde bulundukları devletlere karşı umutlarını, bir arada yaşama iradesini yavaş yavaş tüketerek, geride herkesin başının çaresine baktığı ve her şeyi mübah gördüğü bir zamana bırakabilir! Aman ha!” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 6242 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 22:33:28