Lübnan Hizbullahı'nın ve İran'ın üst düzey isimlerini hedef alan saldırıların ardından Hizbullah ve İran içerisindeki istihbari sızmalar gündeme oturdu.
Hizbullah ve İran'ın bölgedeki unsurlarının büyük bir güvenlik zafiyetiyle karşı karşıya olduğu tartışılırken, İranlı birçok isim ise olaylardan Hamas lideri Yahya Sinvar'ı sorumlu tuttu.
Aralarında İran lideri Ali Hamaney'e yakın uzmanların da olduğu birçok İranlı sosyal medyada Sinvar'ı "İsrail ajanı" olmakla itham etti. Uzun yıllar boyunca İsrail cezaevlerinde tutulan ve İbraniceyi de öğrenen Sinvar İranlılar tarafından "İsrail'e bilgi sızdırmakla" itham edildi.
Hamaney yanlısı bir analist olan Abdurrıza Daveri, Yahya Sinvar'ın İbranice öğrenecek kadar uzun bir süre İsrail hapishanelerinde kaldığı için "ajan olabileceğini" iddia etti. Daveri, İran ve Hizbullah komutanlarının ölümünü sonucunu doğurduğu için "Aksa Tufanı Operasyonu'nun bir tuzak olduğunu" savunuyor.
Bir başka İranlı uzman olan Hüseyin Derahşan ise "Yahya Sinvar hakkında biraz şüphem var. O ahmakça operasyon (Aksa Tufanı) gerçekten de İran'ı yok etmeye yönelik domino taşları için bir bahane oldu." ifadelerini kullandı.
İranlı birçok kullanıcı ve uzmanın benzeri suçlamalarda bulunması dikkat çekti.
Yahya Sinvar Hamas'ın önde gelen liderleri arasında yer alıyordu. 1980'li yıllarda Gazze'de İsrail'e karşı askeri direniş faaliyetlerini organize eden Sinvar Hamas'ın bir parçası oldu ve uzun yıllar hapis yattı. Esir takası sonucu serbest kalan Sinvar bir süre sonra Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki liderliği görevine yükseldi.
Sinvar, İsmail Heniye'ye yönelik suikastın ardından ise Hamas liderliğine getirildi.