Özerk Yönetimden DSG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu hakkında açıklama

Özerk Yönetim Şam temsilcisi: DSG’nin entegrasyonu ortaklık temelinde olmalı

20 Aralık 2025 - 10:31
20 Aralık 2025 - 10:31
 0
Özerk Yönetimden DSG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu hakkında açıklama

Rojava (Kuzey ve Doğu Suriye) Özerk Yönetimi’nin Şam temsilcisi Abdülkerim Ömer, Suriye Savunma Bakanlığı’nın Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) yönelik askeri entegrasyon sürecini kapsayan yazılı bir teklif sunduğunu açıkladı. Ömer, teklifin idari, lojistik ve yapısal ayrıntılar içerdiğini, DSG liderliğinin ise belgeyi halen değerlendirdiğini ve resmi yanıtın bu incelemenin ardından verileceğini belirtti.

North Press haber ajansına  konuşan Ömer, son aylarda yapılan çok sayıda toplantıya rağmen 10 Mart’ta varılan mutabakatın sahada hayata geçirilmediğini vurguladı. “Şu ana kadar üzerinde anlaşılan maddelerin hiçbiri pratikte uygulanmadı,” diyen Ömer, görüşmelerin genel olarak olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini, toplantılara ABD’li temsilcilerin düzenli, Fransız yetkililerin ise zaman zaman katıldığını ifade etti.

“Sorumluluk Şam’daki Geçiş Yönetimine Ait”

Ömer, mutabakatın uygulanmamasından Şam’daki geçiş yönetimini sorumlu tuttu. Bölgesel baskıların, özellikle de Türkiye’nin etkisinin müzakere sürecini olumsuz etkilediğini savundu. Yıl bitmeden üst düzey bir müzakere turuna ihtiyaç duyulduğunu belirten Ömer, bu tür bir temasın çözülmemiş başlıklarda uzlaşma sağlayabileceğini söyledi.

“Böyle bir uzlaşı, Suriye’nin birliğine ve geleceğine zarar veren yıkıcı söylemleri ve düşmanlığı azaltmak için önemli bir adım olabilir,” diyen Ömer, diyaloğun sürdürülmesinin kritik olduğunun altını çizdi.

Entegrasyon Anlayışında Temel Görüş Ayrılığı

Şam yönetiminin DSG’yi Suriye ordusuna entegre etme önerisine ilişkin olarak Ömer, taraflar arasında temel bir yaklaşım farkı bulunduğunu dile getirdi. Özerk Yöenetim’in entegrasyonu, Suriye’nin farklı toplumsal ve etnik bileşenleri arasında “ortaklık ve tamamlayıcılık” temelinde bir süreç olarak gördüğünü belirten Ömer, Şam’ın ise bu süreci “tasfiye ve devretme” şeklinde yorumladığını söyledi.

Bu yaklaşım farkının, sürecin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurguladı.

7 Ekim Görüşmesi ve Teorik Mutabakat

Ömer, 7 Ekim’de DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile geçiş dönemi başkanı Ahmed el-Şara arasında yapılan ve ABD’li temsilcilerin de katıldığı toplantıyı hatırlattı. Bu görüşmede, DSG’nin Savunma Bakanlığı bünyesine entegre edilmesine dair teorik bir mutabakata varıldığını söyledi.

Plan kapsamında DSG’nin, üç askeri tümen ve iki tugay halinde yapılandırılması öngörülüyordu. Tugaylardan birinin terörle mücadeleye odaklanması, diğerinin ise Kadın Koruma Birlikleri’nden (YPJ) oluşması planlanmıştı. Ancak bu düzenlemenin hayata geçirilmesi, teknik ve uzmanlık gerektiren alt komitelere bırakılmıştı.

“Gerçek Ortaklık Yerine Tek Taraflı Kontrol”

Ömer, 10 Mart mutabakatının diğer maddelerinin uygulanmasında da ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların esasen uygulama mekanizmalarından kaynaklandığını söyledi. Şam’daki geçiş yönetiminin hâlâ gerçek bir ortaklığa direnç gösterdiğini savunan Ömer, bunun yerine merkezi kontrolü güçlendiren tek taraflı adımların tercih edildiğini ifade etti.

“Radikal eğilimler taşıyan yeni bir merkeziyetçi sistemi kabul etmek, otoriterliğin yeniden üretilmesi anlamına gelir ki bu kabul edilemez,” sözleriyle Özerk Yönetim’in kırmızı çizgisini ortaya koydu.

“Askeri Çözümler Kalıcı Sonuç Getirmez”

Açıklamasının sonunda Özerk Yönetim’in müzakerelere yeterli zamanı tanımaya hazır olduğunu vurgulayan Ömer, askeri yöntemlerin kalıcı bir çözüm sunmayacağına inandıklarını söyledi.

“Biz, yalnızca diyalog ve anlaşmalar yoluyla çözüme ulaşılabileceğine inanıyoruz,” diyen Ömer, Suriye’nin geleceği için siyasi uzlaşının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.

 

Bu haber toplam 2272 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 11:31:11