Trump’ın Gazze planında Türkiye’ye, İsrail'i endişelendiren kilit rol
ABD Başkanı Donald Trump’ın girişimiyle Türkiye, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının garantörlerinden biri haline geldi. Ankara’nın sürece dahil edilmesi, İsrail’de endişeyle karşılanıyor.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısından bu yana geçen iki yılda, İsrail, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü üstlenmesini uzun süre engellemeye çalıştı. Tel Aviv yönetimi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hamas’a verdiği destek ve İsrail’i soykırımla suçlayan sert söylemleri nedeniyle müzakerelerde Ankara’ya kapıları kapatmıştı.
Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planının ikinci aşamasına geçilmesiyle tablo değişti. Trump’ın inisiyatifiyle, Türkiye resmen müzakere sürecine dahil edildi ve bu adım mevcut ateşkesi sağlayan anlaşmanın imzalanmasını mümkün kıldı.
Bu hafta Şarm el-Şeyh’te düzenlenen “Barış Zirvesi”nde, Erdoğan, Trump, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile birlikte anlaşmayı imzaladı. Türkiye ayrıca, Gazze’de rehinelerin kalıntılarını bulmakla görevli uluslararası güçte yer alacak.
Trump Erdoğan’a güveniyor: “Ortadoğu’ya düzen getirecek”
Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’e yönelik eleştirilerini sürdürse de, Washington’daki kaynaklara göre Trump, Erdoğan’a güveniyor. Trump, Türkiye’nin Hamas üzerindeki etkisini “anlaşmanın kilit unsuru” olarak görüyor.
Zirve sırasında Erdoğan’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun katılması halinde toplantıyı terk etmekle tehdit ettiği ve uçağının bir süre geri döndüğü, Netanyahu’nun katılmama kararı almasının ardından yeniden Mısır’a indiği bildirildi.
Erdoğan, anlaşmanın ilk aşamasında, “İsrail’in geçmişte ateşkes anlaşmalarını ihlal ettiğini” söyleyerek ABD’ye İsrail üzerindeki baskıyı sürdürme çağrısında bulundu.
İsrail’de endişe: “Türkiye’nin rolü tehlikeli”
Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) uzmanlarından Dr. Gallia Lindenstrauss, Türkiye’nin sürece dahil olmasının “İsrail için arzu edilmeyen bir gelişme” olduğunu belirtiyor.
“Türkiye, söylem ve eylem olarak İsrail’e düşman bir aktör. Gazze’de barış gücü görevi üstlenmesi stratejik açıdan riskli,” diyor Lindenstrauss.
Lindenstrauss’a göre, Türkiye ve Katar’ın Hamas üzerindeki nüfuzu, örgütün anlaşmaya razı olmasında belirleyici rol oynadı. Ancak bu durum, Hamas’ın tamamen tasfiyesini zorlaştırabilir.
Bir diğer INSS uzmanı Dr. Rami Daniel ise, Erdoğan’ın “Gazze’de rol alma hayalini” gerçekleştirdiğini söylüyor:
“Trump’ın devreye girmesi, Türkiye’yi yeniden sahneye çıkardı. Erdoğan, artık kendisini bölgesel bir güç olarak konumlandırıyor. Ancak bu, İsrail açısından yeni riskler yaratıyor.”
Gelecek süreç: Türk askerleri Gazze’ye mi gidecek?
Ankara’nın açıklamaları, Türk askerlerinin barış gücü kapsamında Gazze’ye gönderilebileceği yönünde. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada,
“Barışı tesis etme konusunda tecrübeli Türk Silahlı Kuvvetleri, kendisine verilecek her göreve hazırdır,” ifadelerini kullandı.
Uzmanlara göre, Türkiye’nin Gazze ve Katar ile ilişkilerinin derinleşmesi, Hamas’ın tamamen marjinalize edilmesini zorlaştırabilir. Lindenstrauss,
“Türkiye’nin askeri varlığı sınırlı olmalı. Ateşkes'in gözetimini Ankara’ya bırakmak tehlikeli,” uyarısında bulundu.
Son güncellenme: 12:45:52