ABD'nin Ahmed Şara Tercihi: Birleşik Ülke mi, Yeni Çatışma mı?

ABD’nin Ahmed Şara’yı meşru ortak olarak kabul etmesi, geçmişi silahlı cihatçılıkla anılan liderin merkeziyetçi bir yönetim kurmasını kolaylaştırırken; Kürtler, Dürziler ve Aleviler bu politikanın Suriye’de yeni çatışmaların kapısını aralayabileceği konusunda uyarıyor.

5 Aralık 2025 - 17:09
5 Aralık 2025 - 17:09
 0
ABD'nin Ahmed Şara Tercihi: Birleşik Ülke mi, Yeni Çatışma mı?

ABD’nin Suriye politikasında köklü bir değişim anlamına gelen Ahmed Şara açılımı, ülkeyi yeni bir otoriter döneme sürükleme riski taşıyor. 22 Eylül 2025’te New York’taki Concordia Zirvesi’nde sahneye çıkan Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, yıllar önce kendisini takip etmekle görevlendirilen emekli ABD’li General David Petraeus tarafından ağırlandığında, Washington’ın yön değiştirdiğinin ilk sinyalini verdi.

Birkaç hafta sonra Şara, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. Trump, Suriye’ye yönelik yaptırımları 180 günlüğüne askıya alıp Şara’yı “barışın önemli savunucusu” olarak tanımladı. Bir zamanlar ABD’nin 10 milyon dolar ödülle aradığı bir isim için bu dönüşüm, Washington’ın riskli bir kumarına işaret ediyor.

HTŞ geçmişi ve endişeler

Şara, demokratik bir süreçle değil; El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi ve ardından Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) lideri olarak kurduğu silahlı nüfuzla iktidara yükseldi. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu yapıların Suriye savaşında intihar saldırıları, infazlar, işkence ve savaş suçları işlediğini defalarca raporladı.

Washington’ın şimdi bu geçmişi görmezden gelmesi, özellikle Kürt, Dürzi ve Alevi topluluklarda büyük kaygı yaratıyor. Bu kesimler, merkeziyetçi ve tekçi yönetim anlayışının—Esad döneminde olduğu gibi—yeniden çatışma ve isyana yol açacağı uyarısında bulunuyor.

Kürt haklarında geri dönüş

Londra Ekonomi Okulu, Al Monitor ve North Press’in raporlarına göre Şara yönetimi, göreve gelir gelmez Kürtçe eğitim müfredatını, kültürel programları ve Newroz gibi resmi tatilleri geri çekti. Geçici anayasa federalizmi reddederken, Kürtlerin kültürel ve dilsel haklarını ortadan kaldırıyor.

Bu adımlar, Suriye’nin çok etnili yapısında Baas dönemini hatırlatan bir homojenleştirme politikası olarak görülüyor.

Dürziler de hedefte

Süveyda’daki Dürziler de merkezi yönetimle gerilimin tırmanmasından endişeli. Middle East Institute ve Syria Direct’in haberlerine göre Şam yönetimi, son çatışmalarda Sünni Bedevi aşiretlerine verdiği destekle bölgede güvenlik dengelerini Dürzilerin aleyhine bozuyor. Bu da toplulukların kendi güvenlik yapılarının aşındırıldığını hissetmesine yol açıyor.

Uzmanlar: Çözüm merkeziyetçilik değil, adem-i merkeziyet

Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre Suriye’de kalıcı istikrar, merkeziyetçiliği güçlendiren değil; aksine yerel yönetimlere geniş yetkiler veren bir modelle mümkün. Merkezi otoritenin denetlenebilir olduğu; Kürtler, Dürziler, Asuriler ve diğer kesimlerin siyasal sürece eşit şekilde katıldığı bir sistem zorunlu görülüyor.

ABD’nin Şara’ya verdiği destek, bölgesel aktörlerden Türkiye’nin beklentileriyle de örtüşüyor. Atlantik Konseyi ve Washington Institute’a göre Ankara, Şara’yı Kürt özerk yapısını zayıflatabilecek bir figür olarak görüyor.

Seçimsiz bir liderin geleceği şekillendirmesi riskli

Uzmanlar, seçilmemiş bir liderin—askerî güç ve dış destekle ayakta duran—Suriye’nin geleceğini şekillendirmesine izin verilmesinin yeni bir otoriter dönem ve geniş çaplı toplumsal tepki doğurabileceği konusunda uyarıyor. Bu nedenle, herhangi bir siyasi düzenlemenin bağımsız seçimler, anayasal güvenceler ve yerel toplulukların eşit söz hakkını içermesi gerektiği vurgulanıyor.

 

Bu haber toplam 1 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 17:09:38