İran’da ‘sıfır günü’ne geri sayım: Kuraklık, yönetim krizi ve artan toplumsal öfke

İran, son yüzyılın en kurak dönemini yaşarken, yetkililer Tahran ve birçok şehirde su kaynaklarının tamamen tükenebileceği “sıfır günü”nün yaklaştığı uyarısında bulunuyor. Tahran Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürü Muhsin Ardakani, barajların kuruma noktasına geldiğini belirterek halktan en az %20 oranında su tasarrufu yapmalarını istedi. Kuraklık, altyapı eksikliği ve yıllardır süregelen kötü su yönetimi halkta öfkeye yol açarken, ülke genelinde protestolar artıyor. Yetkililer, sorunun geçici değil, yapısal bir çevresel çöküş riski taşıdığını vurguluyor.

30 Temmuz 2025 - 11:14
30 Temmuz 2025 - 11:14
 0
İran’da ‘sıfır günü’ne geri sayım: Kuraklık, yönetim krizi ve artan toplumsal öfke

İran, beş yıldır devam eden kuraklık, yetersiz altyapı ve kötü yönetimin yol açtığı su krizi nedeniyle alarm veriyor. Ülkenin birçok şehrinde halk, artan kesintiler ve hükümetin yetersiz müdahaleleri nedeniyle öfkesini sokaklara taşıyor.

Tahran Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürü Muhsin Ardakani, devlet ajansı IRNA’ya yaptığı açıklamada, barajların tamamen kuruyacağı "sıfır günü"ne çok yaklaşıldığını söyledi. Ardakani, durumu geciktirmenin tek yolunun halkın en az %20 oranında su tüketimini azaltması olduğunu vurguladı.

“Uzun vadeli planlarımız var, ancak şu an için Tahran’ı bu krizden kurtaracak tek yol, vatandaşların tüketimlerini ciddi şekilde azaltmalarıdır,” dedi Ardakani.

Yüzyılın En Kurak Yılı

Ardakani, İran’ın bu yıl sadece 154,5 milimetre yağış aldığını ve bunun son yüzyılın en düşük seviyesi olduğunu belirtti. Tahran’daki mevcut baraj suyu seviyesi, mevsimsel ortalamanın yarısından az bir değerde: 414 milyon metreküp. Ülke genelinde ise barajlardaki su rezervleri tarihi düşük seviyelere inmiş durumda. İran’ın %80’inden fazlası yüksek veya aşırı su stresi yaşıyor.

İran Su ve Kanalizasyon Derneği yönetim kurulu üyesi Hüseyin Nayeb de Hammihan gazetesine yaptığı açıklamada, “Bugün krizin tam ortasındayız. Tahran’a su sağlamak, sıfır gününe sadece haftalar kalmışken büyük bir mücadeleye dönüştü,” ifadelerini kullandı.

Altyapı Zayıf, Tarım Politikaları Sorgulanıyor

Uzmanlara göre kriz yalnızca kuraklıkla açıklanamaz; sorunun kökeninde on yıllardır süregelen çevresel ihmal, kontrolsüz yeraltı suyu kullanımı ve kısa vadeli tarım politikaları yatıyor. Tarım, İran’ın su tüketiminin büyük bölümünü oluşturmasına rağmen, verimsiz uygulamalar halen yaygın. Örneğin buğday üretimi, İran’da kilogram başına 1.500 litre su tüketiyor; bu da dünya ortalamasının %34 üzerinde.

Uzmanlar, kurak bölgelerde suya bağımlı ürünlerin yetiştirilmeye devam edilmesinin sürdürülemez olduğunu belirterek, tarımsal ürün deseninin değiştirilmesi, yeraltı su kullanımının denetlenmesi ve iklim dirençli kalkınma politikalarının acilen uygulanması gerektiğini söylüyor.

Protestolar Yayılıyor

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, yaptığı son konuşmalarda ülkenin su rezervlerinin tükenmekte olduğunu kabul etti. Ancak hükümetin havuz yasağı ve kamu kurumlarını kapatma gibi geçici önlemleri krizi hafifletmeye yetmedi.

Salı günü, Gilan eyaletine bağlı Khomam kentinde halk, uzun süreli elektrik ve su kesintilerini protesto ederek “Su, elektrik, yaşam hakkımızdır!” sloganları attı. Sosyal medyada yer alan haberlere göre, bir kişi protesto çağrısı yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı.

Geçtiğimiz hafta da kuzeydoğudaki Sebzevar kentinde büyük protestolar yaşanmış, halk yolları kapatarak devlet daireleri önünde toplanmış, polis ise kalabalığı göz yaşartıcı gazla dağıtmıştı.

Reform yanlısı Hammihan gazetesi, bu protestoların uzun süredir yapılan uyarıların ne kadar yerinde olduğunu gösterdiğini yazdı: “Bu kriz bir ulusal güvenlik meselesine dönüşmeden önce alınması gereken önlemler ciddiye alınmadı. Şimdi ise su sloganları sokaklara taşmış durumda.”

Siyasi Tepkiler ve Sosyal Medyada Tepki

Sosyal medyada kullanıcılar, 1979’daki devrim sonrası Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin “Her İranlıya bedava su ve elektrik verilecek” vaadini hatırlatarak içinde bulundukları duruma tepki gösteriyor.

Bazı yetkililerin açıklamaları ise halkın öfkesini daha da körüklüyor. Tahran Belediye Meclis Üyesi Mehdi Kaşani, bu hafta bir toplantıda şu sözleri sarf etti:

“Dün gece Gazze’de bir babanın bebeğinin dudaklarını tükürüğüyle ıslattığını gördüm. Biz bir şey yapamıyorsak, en azından günde bir bardak su daha az içerek dayanışma gösterelim.”

Bu tür sembolik açıklamalar, halkın gözünde krizin gerçek boyutlarını göz ardı eden, samimiyetsiz çıkışlar olarak değerlendiriliyor.

 

Bu haber toplam 1625 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 10:37:13