John Bolton: ABD’nin Irak ve Suriye’den Çekilmesi Tehlikeli Olur

ABD'nin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Kurdistan24’e verdiği özel röportajda İran destekli Şii milislerin Kürdistan Bölgesi’ne yönelik artan tehdidine dikkat çekti ve ABD’den daha sert bir tepki çağrısında bulundu.

Bolton, Kürdistan Bölgesi’nde son zamanlarda gerçekleşen insansız hava aracı (drone) saldırılarına ilişkin, bunların İran destekli gruplar tarafından ve hatta muhtemelen Irak hükümeti tarafından gerçekleştirildiği izlenimini verdiğini söyledi. “Bazı açılardan bu hemen hemen aynı şey,” diyerek ekledi: “Bu açıkça kabul edilemez ve Ayetullahlar Tahran’da iktidarda olduğu sürece Kürdistan Bölgesi ve bölgedeki diğerleri için devam eden tehlikeyi gösteriyor.”

Bolton, Washington ile Kürdistan Bölgesi Hükümeti (KBY) arasında bu tehditlerle mücadelede yakın işbirliğinin önemini vurguladı. “Kürdistan Hükümeti ile ne yapabileceklerini ve ne tür yardıma ihtiyaçları olabileceğini görmek için danışmalıyız,” dedi.

Herhangi bir ABD çekilmesi veya taahhüt azalması algısının düşmanca aktörleri cesaretlendirebileceği uyarısında bulunan Bolton, “Bu, ABD’nin bölgede, özellikle terörle mücadelede son yıllarda çok şey yapmış Kürt halkıyla ilgili rolünü azaltması ya da geri çekilmesi için uygun bir zaman değil,” diye belirtti.

Bolton, Irak’taki milislerin tekrar eden saldırılarına karşı Biden yönetiminin zayıf bir tepki verdiğini eleştirdi. “Ben bu milis gruplarının saldırılarına, 7 Ekim’deki Hamas saldırısından çok önce yanıt verirdim,” dedi. “Eğer Kürdistan Bölgesi’nde ABD personeli veya yatırımları tehlikeye girerse, bu güçlü bir ABD tepkisini gerektirir.”

ABD’nin İran’ın nükleer programına karşı hareket ettiğini kabul eden Bolton, İran’ın bölgesel vekillerinden kaynaklanan tehdidin de aynı derecede dikkat gerektirdiğini savundu. “Şii milis tehdidiyle mücadele, daha az riskli ve en az onun kadar önemli görünüyor,” dedi. “Talimatlar Tahran’dan mı geliyor değil mi fark etmez. Bu gruplar, İran tarafından geniş stratejisine hizmet etmesi için eğitildi ve donatıldı — İsrail, ABD ve müttefikleri, Kürdistan dahil, aleyhinde kurulan sözde ‘ateş çemberi’.”

Mevcut milis tehdidini IŞİD ile mücadeleye benzeten Bolton, her ikisinin de askeri müdahale gerektiren terör tehditleri olduğunu söyledi. “Bu, IŞİD ile mücadeleden farklı değil. Bu drone saldırıları güçlü ABD ve Kürt yanıtlarıyla karşılanmazsa, milisler ABD ve ortaklarını sindirdiklerine inanacaklar.”

Bolton ayrıca bölgedeki genel istikrarsızlığa dikkat çekerek, Husiler, Hamas, Hizbullah ve Lübnan ile Suriye’deki gelişmelere işaret etti. “Ne yazık ki, bölgede hala barış görmüyoruz,” diyerek, Irak ve Kürdistan Bölgesi’ndeki milis faaliyetlerinin caydırılmazsa artacağını uyardı.

Bolton, Orta Doğu’daki birincil istikrarsızlık kaynağının İran olduğunu vurguladı. “Uluslararası barış ve güvenliğe yönelik başlıca tehdit İran rejimidir. Milis saldırıları bunun bir parçası.”

Kuzeydoğu Suriye (Rojava) konusuna dönen Bolton, ABD’nin bölgede, Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) binlerce IŞİD tutuklusunu elinde tuttuğu bu alandan erken çekilmemesi gerektiğini belirtti. “ABD, Irak’ta milis davranışlarını tolere ederse, IŞİD bunun güvenli bir yeniden ortaya çıkış işareti olduğunu düşünebilir,” diye uyardı.

Suriye’deki Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) hükümetiyle olası ABD temasları konusunda da endişelerini dile getiren Bolton, HTŞ’yi “El-Kaide’nin bir kolu” olarak nitelendirdi ve son dönemdeki ılımlılık iddialarına karşı temkinli olunmasını istedi. “Ben DSG olsaydım, HTŞ hükümeti ile ilişkilere çok dikkat ederdim.”

Bolton, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD çekilirse Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’yi kontrol edebileceğine dair açıklamalarını reddetti. “Daha önce bu yoldan geçtik. Bu bir hata olur. ABD’nin Irak ve kuzeydoğu Suriye’deki varlığı istikrar sağlayan bir güçtür.”

Sonuç olarak Bolton, artan tehditler karşısında ABD’nin geri adım atmaması gerektiğini yineledi. “Irak hükümeti İran’dan muazzam bir baskı altında. Ama bu, Tahran’a can simidi atma zamanı değil. Bu, teröristlere hangi biçimde olursa olsun karşı durma zamanı.”