Cemil Bayık: 'Af istemiyoruz, yasalar değişmeli'

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, PKK’nin tek taraflı silahsızlanma sürecinin sona erdiğini belirterek, devletin somut adımlar atmaması halinde yeni bir adım atmayacaklarını açıkladı. Bayık, 30 kişilik PKK grubunun sembolik olarak silahlarını yakmasının "yeni bir dönemin ilanı" olduğunu söyledi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Yeni Yaşam gazetesine verdiği röportajda PKK’nin silahlı mücadeleyi bırakma sürecine dair açıklamalarda bulundu. Bayık, 11 Temmuz'da 30 kişilik bir PKK grubunun Süleymaniye'deki Casene Mağarası’nda silahlarını yakmasının, “yeni bir dönemi başlatma iradesi” olduğunu vurguladı.

“Silahları yaktık çünkü bir daha silaha sarılmak istemiyoruz”

Bayık, bu adımı sadece sembolik değil, aynı zamanda politik bir mesaj olarak değerlendirdiklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Dünya silahlanmaya giderken, NATO silahlanırken, Ortadoğu savaş içindeyken biz silahları yakıyoruz. Kürtlerin geçmişi, kültürü, Newroz’u, ateş geleneği var. Bu yakma eylemiyle, bir daha silahlı mücadele istemediğimizi açıkça ortaya koyduk.”

“Bu insanlar artık silahsız ve siyasette yer almak istiyor”

Bayık, silah bırakan grubun artık yeniden silah almayacağını belirtti. “Demokratik siyasette çalışmak istiyoruz ama bunun zemini yok. Bu insanlar Türkiye’ye gitse zindana atılacaklar. Bu çok net” diyerek, hukuki ve siyasi reform ihtiyacına dikkat çekti. “Artık silahsızlar. Demokratik siyaset alanında çalışmak istiyorlar” dedi.

“Tek taraflı süreç sona erdi, şimdi devlet adım atmalı”

Bayık, PKK’nin bugüne kadar attığı tek taraflı adımların yeterince karşılık bulmadığını savunarak, “Bundan sonrası için artık devletin somut adım atması gerekir. Yeni adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.

“PKK yenilmedi, tersine gelişti”

PKK’nin yenildiği yönündeki devlet söylemini reddeden Bayık, “PKK öyle kolay yenilecek bir hareket değil. Uluslararası düzeyde siyasetin dengesini değiştiren bir harekettir” dedi. Kürtlerin ve Abdullah Öcalan’ın dahil olmadığı bir siyasetin artık mümkün olmadığını savundu.

İmralı ve Öcalan’ın rolü

Röportajda Abdullah Öcalan’ın durumu da gündeme geldi. Bayık, Öcalan’ın İmralı’da güvenlik açısından kalmasında bir sakınca görmediğini, ancak tecrit sisteminin sona ermesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti. “Güvenlik açısından orada kalabilir, ancak tecrit sistemi son bulmalı” dedi.

“Af değil, yasa değişikliği istiyoruz”

Bayık, silah bırakanlar için af değil, demokratikleşmeyi sağlayacak yasal düzenlemeler istediklerini söyledi. “Biz af istemiyoruz. Önder Apo’ya uygulanan yasaların değişmesini istiyoruz” dedi. Şu ana kadarki tüm adımların Abdullah Öcalan’ın bireysel inisiyatifiyle atıldığını vurgulayan Bayık, “Devletin karşılık vermediği bir süreçte daha ileri gidilemez” dedi.

Komisyon ve CHP’ye operasyonlar: “Çözüm değil, gündem saptırma”

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin önerdiği komisyonun çözüm üretmeyeceğini savunan Bayık, “Kürt sorununu çözmeyecekse, sadece silahsızlanmayı konuşacaksa bu çözüm değil, gündem saptırmadır” ifadelerini kullandı. CHP’ye yönelik operasyonları ise “çözüm sürecine sabotaj” olarak nitelendirdi. “Toplumu ortak etmek isteyen bir irade bunu yapmaz” dedi.

“Türkiye’nin beka sorunu Kürtlerle çözülebilir”

Bayık, Öcalan’ın sunduğu stratejinin Türkiye için bir çıkış yolu olduğunu belirtti. “Türkiye’nin beka sorununu aşmasının tek yolu Kürtlerle uzlaşmadır. Önder Apo bu yolun haritasını ortaya koydu” diyerek çözüm için Öcalan'ın rolünün altını çizdi.