Foreign Affairs: İran ve ABD Arasında Kaçınılmaz Savaş

Foreign Affairs dergisinin raporuna göre, İran ve ABD arasında olası bir savaşın temel nedeni, dört dekad boyunca kaçırılan yakınlaşma fırsatları oldu.

İran ile ABD arasındaki düşmanlık, 1979’da İran İslam Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin devrilmesinin ardından başladı. ABD, İran’a karşı sürekli baskı ve yaptırım politikaları uygularken, bölgesel ittifaklar kurdu ve zaman zaman askeri operasyonlar düzenledi. Öne çıkan krizler arasında 1987–1988’de İran petrol platformlarına ve gemilerine yapılan saldırılar ile 1988’de düşürülen yolcu uçağı yer alıyor.

Kaçırılan diplomatik fırsatlar arasında 2003’te dönemin Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin ABD’ye sunduğu kapsamlı diyalog teklifi ve 2015’te imzalanan nükleer anlaşma yer alıyor. Ancak bu girişimler ABD’nin baskı ve askeri seçenekleri tercih etmesiyle boşa çıktı; Trump yönetiminin anlaşmadan çekilmesi de gerilimi artırdı.

İran’ın devrimci ideolojisi ve bölgedeki milis grupları destekleme politikası, ülkeyi sürekli Batı ile karşı karşıya getirdi ve uluslararası izolasyonunu derinleştirdi.

Dergiye göre, Haziran ayında yaşanan 12 günlük savaş, bu 40 yıllık düşmanlığın zirvesi oldu; ABD, İsrail ile birlikte İran’ın üç nükleer tesisini vurdu. Foreign Affairs, bu çatışmanın, tarafların diplomatik fırsatları değerlendirmedeki başarısızlıklarının ve yanlış yönetimlerinin bir sonucu olduğunu vurguluyor.

Sonuç olarak dergi, İran ve ABD arasında karşılıklı yanlış hesaplar ve stratejik hatalar nedeniyle bir çatışmanın kaçınılmaz hale geldiğini belirtiyor.