Gazze: ABD–Çin rekabetinin yeni cephesi

Trump’ın Gazze için açıkladığı yeni plan, Washington’un Ortadoğu’ya dönüşünü sembolize ederken; Çin, iki devletli çözüm ve “Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı” vurgusuyla farklı bir barış vizyonu sunuyor.

29 Ekim 2025 - 15:04
29 Ekim 2025 - 15:04
 0
Gazze: ABD–Çin rekabetinin yeni cephesi

ABD Başkanı Donald Trump, göreve dönüşünden kısa süre sonra açıkladığı ilk Gazze planıyla dünyayı şaşırtmıştı. “Gazze’yi Orta Doğu’nun Rivierası’na dönüştürmek” ve nüfusun bir kısmını bölge ülkelerine dağıtmak üzerine kurulu plan, büyük tepki çekmişti.

Ancak sekiz ay sonra Trump yönetimi bu yaklaşımı terk ederek, savaşın sona ermesini ve yeniden inşayı hedefleyen “20 maddelik plan”ı duyurdu. Bu yeni planda, “Filistinlilerin devlet kurma hakkının tanınması” da yer aldı.

Pekin ise bu değişimi temkinli bir iyimserlikle karşıladı. Körfez bölgesinde görev yapan Çinli bir diplomat, bu dönüşü şu sözlerle değerlendirdi:

“Bu, hatasını fark eden birinin onu kendi eliyle düzeltmesi anlamına geliyor.”

Çin’e göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana yaşanan yıkımın baş sorumlusu ABD’nin kendisiydi; çünkü Washington, İsrail’e askeri ve siyasi destek vererek savaşın tırmanmasına katkı sağlamıştı. Dolayısıyla, savaşı durdurabilecek tek ülke de yine Amerika’ydı.

Çin’in İlk Tepkisi: “Gazze’yi zorla dönüştürmek kaos getirir”

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Trump’ın ilk “Gazze Rivierası” planını sert bir dille eleştirmiş ve şu ifadeyi kullanmıştı:

“Gazze’yi zorla dönüştürme girişimi yalnızca yeni bir kaos doğurur.”

Wang’a göre, barış ancak “Filistinlilerin Filistin’i yönetmesi” ilkesi temelinde kurulabilirdi. Bu söylem, Çin’in uzun süredir savunduğu iki devletli çözüm yaklaşımının bir yansımasıydı.

Trump’ın 20 maddelik yeni planına gelince, Wang bu girişimi “yaşam kurtarma çabası” olarak nitelese de üç temel eksikliği vurguladı:

1. Kalıcı ve tam bir ateşkes sağlanmalı.

2. Filistinlilerin kendi kendini yönetme hakkı korunmalı.

3. İki devletli çözüm ilkesi net şekilde taahhüt edilmeli.

Bu üç madde, Pekin’in gözünde Amerikan planının en zayıf noktalarını özetliyordu.

Çin’in Bölgesel Yaklaşımı: “Barış için Araplarla Yan Yana”

Çin’in tutumu, sadece Gazze savaşına değil, genel olarak Filistin–İsrail çatışmasına dair uzun vadeli stratejisinin devamı niteliğinde.

Nisan 2023’te Pekin, İsrail ile Filistin arasında barış görüşmelerini yeniden başlatma teklifinde bulunmuş; ancak Tel Aviv yönetimi o dönem, ABD Başkanı Joe Biden’ın Suudi Arabistan ile yürüttüğü “normalleşme anlaşmasına” odaklanmıştı.

Çin, buna rağmen geri adım atmadı. Haziran 2023’te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Pekin’de ağırlayan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ülkesinin “adil ve kalıcı bir çözüm” için hazır olduğunu yineledi.

7 Ekim saldırısı sonrası Pekin, bu tutumunu koruyarak Arap ülkeleriyle tam bir siyasi eşgüdüm içinde hareket etti. Mart 2024’te düzenlenen Çin–Arap İşbirliği Forumu’nda yayımlanan ortak bildiride,

“Filistin halkının meşru haklarının desteklenmesi ve kalıcı barış için ortak çalışma”

vurgusu yer aldı.

 “Pekin Bildirisi”: Filistinli Gruplar Arasında Uzlaşı

Çin’in Filistin içi bölünmeyi sonlandırmak için de çaba gösterdiği biliniyor. Temmuz 2024’te Pekin’in arabuluculuğunda Hamas, Fetih ve 12 diğer Filistinli grup, “Pekin Bildirisi” adı verilen uzlaşı anlaşmasını imzaladı.

Bu belgeyle taraflar, geçici bir ulusal birlik hükümeti kurma, yeni bir Filistin Ulusal Konseyi seçimi düzenleme ve İsrail saldırılarına karşı ortak duruş sergileme kararı aldı.

Çin, bu adımı “barış öncesi siyasi birlik” olarak nitelendirdi.

Çin Basını: “Trump Planı Siyasi Gösteri”

Pekin’in resmi söylemi dengeliydi; ancak Çin basını daha açık bir şekilde şüpheciliğini dile getirdi.

People’s Daily (Halkın Günlüğü) gazetesi, Şarm el-Şeyh’te düzenlenen Trump zirvesini “sembolik bir etkinlik” olarak tanımladı:

“İsrail ve Hamas masada yokken barıştan söz etmek, temeli olmayan bir mimari kurmaktır.”

Şinhua Ajansı ise ateşkes kararını “ümit verici” olarak niteledi, ancak Trump planını “uygulanabilir detaylardan yoksun ve gösterişçi” buldu:

“Washington, barışı inşa etmekten çok, bölgedeki nüfuzunu geri kazanmaya çalışıyor.”

Uluslararası Güç ve Yeniden Yapılanma

Çin, Trump planındaki “uluslararası barış gücü” fikrine şüpheyle yaklaşıyor.

Çinli akademisyen Zhao Zhijun bu konuda,

“Eğer güç Birleşmiş Milletler yetkisiyle ve Filistin egemenliğine saygı çerçevesinde hareket edecekse Pekin destek verebilir.

Ama eğer bu, ABD’nin yönlendirmesiyle kurulacaksa, o zaman barış değil, nüfuz genişlemesi olur

 

Bu haber toplam 442 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 18:06:27