Irak seçimleri sonrası ABD’nin önceliği: Yeni hükümette yaptırımlı gruplar olmasın
Irak’ta parlamento seçimlerinin ardından hükümet kurma süreci devam ederken, Washington yeni yönetimde İran bağlantılı ve ABD tarafından yaptırıma tabi tutulan grupların yer almamasını istiyor.

Irak’ta 11 Kasım’da yapılan parlamento seçimlerinin ardından gözler yeni hükümetin oluşumuna çevrilirken, ABD’nin Bağdat’tan temel beklentileri netleşmeye başladı. Al-Monitor’a konuşan konuya yakın bir kaynak, Washington’un yeni Irak hükümetinde ABD tarafından yaptırıma tabi tutulan ya da “terör örgütü” olarak tanımlanan hiçbir grubun yer almamasını istediğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise hükümetin yapısının Iraklıların vereceği bir karar olduğunu vurgulamakla birlikte, Bağdat’tan İran destekli aktörlerin etkisini sınırlamasını beklediklerini açıkça dile getirdi. Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Al-Monitor’a yaptığı açıklamada, “Irak hükümetinin bileşimi Iraklıların meselesidir. Ancak ABD, Irak’ın egemenliğini zedeleyen, Amerikalıları ve Iraklıları tehdit eden ve Irak kaynaklarını İran için kullanan İran destekli milislerin silahsızlandırılması ve dağıtılması konusundaki aciliyeti dile getirmeyi sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
Irak’ın Washington Büyükelçiliği ise konuya ilişkin yorum talebine yanıt vermedi.
Seçim Süreci ve Parlamento Dengeleri
Irak’ta seçim sonuçları 14 Aralık’ta resmen onaylandı. Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, yeni parlamentonun ilk oturumunun 29 Aralık’ta yapılacağını duyurdu. Irak sistemine göre parlamento önce meclis başkanını seçecek, ardından cumhurbaşkanı seçilecek ve cumhurbaşkanı da en büyük bloğu hükümeti kurmakla görevlendirecek.
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin listesi 46 sandalye ile birinci olurken, yaklaşık 165 sandalyeye ulaşan Şii ağırlıklı Koordinasyon Çerçevesi parlamentodaki en büyük blok konumuna geldi. Bu blok içinde Sudani’nin Yeniden İnşa ve Kalkınma Koalisyonu da yer alıyor.
Yaptırımlı İsimler Tartışma Konusu
Irak’ta ABD tarafından yaptırıma tabi tutulan ya da terör örgütü olarak tanımlanan birçok yapı ve bu yapılara bağlı siyasi oluşum bulunuyor. Yükseköğretim Bakanı Naim el-Abudi, İran destekli Asaib Ehl el-Hak milisinin siyasi kolu olan Sadikun hareketine mensup. Sadikun, son seçimlerde 27 sandalye kazandı.
Haşdi Şabi’yi denetleyen Halk Seferberlik Komisyonu Başkanı Falih el-Feyyad ise 2021 yılında ABD tarafından insan hakları ihlalleri gerekçesiyle yaptırıma tabi tutulmuştu. Göç ve Yerinden Edilme Bakanı Evan Faik Yakub da lideri Rayan el-Kildani’nin 2019’da yaptırım listesine alındığı Babil Hareketi’nin bir üyesi.
ABD’nin Kaygıları ve İran Rekabeti
Washington Institute uzmanlarından ve eski ABD’nin Irak Büyükelçisi James Jeffrey, açıkça İran yanlısı bir ismin başbakan olması durumunda ABD’nin bundan “ciddi endişe” duyacağını söyledi. Jeffrey’ye göre ABD, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi başka önceliklere sahip olsa da Irak’ın yeniden İran’ın etki alanına girmesini istemiyor.
Jeffrey, ABD’nin yeni Irak hükümetinden temel beklentilerini; ülkede asgari düzeyde ABD askerî varlığının sürmesi, Amerikan şirketleriyle yapılan sözleşmelere saygı gösterilmesi ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden petrol akışının devam etmesi olarak sıraladı. Ancak İran’ın, Irak üzerindeki etkisini enerji ihracatı ve dini turizm gibi araçlarla sürdürdüğüne dikkat çekti.
Denge Arayışı
Uzmanlara göre Iraklı liderler, hükümet kurma sürecinde hem ABD’yi hem de İran’ı kızdırmamaya çalışacak. Atlantic Council’den Victoria Taylor, Koordinasyon Çerçevesi’nin hem Washington hem de Tahran tarafından kabul edilebilir bir başbakan adayı üzerinde uzlaşmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Taylor, ABD’nin 2003 sonrası döneme kıyasla başbakan seçimi sürecine daha az doğrudan müdahil olduğunu, ancak yeni hükümetin İran yanlısı milisleri dizginlemesini beklediğini vurguladı.
Öne çıkan başbakan adayları arasında mevcut Başbakan Sudani’nin yanı sıra eski başbakanlar Haydar el-Abadi ve Mustafa el-Kazımi, istihbarat şefi Hamid el-Şatri, Basra Valisi Esad el-İdani ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araji bulunuyor.
ABD yönetimi, 2025 yılı boyunca Irak’taki İran destekli milislere karşı yeni yaptırımlar ve terör örgütü tanımlamaları yoluyla baskısını artırmış durumda. Washington, Irak’ı stratejik açıdan son derece önemli bir ülke olarak görürken, aşırı baskının da istikrarsızlık riskini beraberinde getirebileceği uyarısında bulunuyor.
Son güncellenme: 15:01:55




































































































































































































