İsrail’de yeni tehdit tartışması: Türkiye ''en tehlikeli cephe'' haline geliyor

Jerusalem Post yazarı ve eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Giora Eiland, İsrail’in güvenlik algısında Türkiye’nin giderek İran’dan sonra en ciddi stratejik tehditlerden biri haline geldiğini savundu.

23 Aralık 2025 - 09:19
23 Aralık 2025 - 09:19
 0
İsrail’de yeni tehdit tartışması: Türkiye ''en tehlikeli cephe'' haline geliyor

İsrail basınında son dönemde Türkiye’ye yönelik güvenlik tartışmaları dikkat çekiyor. The Jerusalem Post’ta yayımlanan analizinde eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı ve emekli Tümgeneral Giora Eiland, Ankara’nın İsrail açısından “yeni ve en tehlikeli cephelerden biri” olarak görülmeye başlandığını yazdı.

Eiland’a göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in karşı karşıya kaldığı çoklu güvenlik tehditlerine bir yenisi eklenmiş durumda. İsrailli karar alıcıların bugüne kadar İran, Hizbullah, Hamas ve diğer bölgesel aktörlere odaklandığını belirten Eiland, Türkiye’nin ise giderek daha az hesaba katılan ama daha karmaşık bir tehdit haline geldiğini savundu.

Analizde, Türkiye ile İsrail’in geçmişte yakın askeri ve stratejik iş birliği içinde olduğu hatırlatılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara gelmesiyle bu ilişkinin köklü biçimde değiştiği ifade edildi. Eiland, Erdoğan döneminde Türkiye’nin dış politikasının daha ideolojik, daha iddialı ve daha çatışmacı bir çizgiye kaydığını ileri sürdü.

Giora Eiland’a göre bu dönüşüm yalnızca Erdoğan’ın kişisel tercihleriyle sınırlı değil. Türkiye’de Lozan Antlaşması’yla çizilen sınırların tarihsel bir rahatsızlık konusu olmaya devam ettiğini belirten Eiland, Ankara’nın özellikle Suriye’nin kuzeyi, Ege Denizi ve Kıbrıs bağlamında uzun vadeli jeopolitik hedefler taşıdığını savundu. Bu hedeflerin bugün daha açık şekilde dile getirildiğini ve askeri kapasiteyle desteklendiğini öne sürdü.

Analizde, Türkiye’nin son yıllarda askeri gücünü önemli ölçüde artırdığına dikkat çekildi. Eiland, özellikle Türk donanmasının Doğu Akdeniz’deki varlığının İsrail için ciddi bir risk oluşturduğunu belirterek, olası bir kriz durumunda Türkiye’nin İsrail’in deniz ticaret yollarını tehdit edebileceğini yazdı. Ayrıca Suriye hava sahasında Türk-İsrail çıkarlarının çatışmasının, iki ülkeyi dolaylı ya da doğrudan bir askeri gerilime sürükleyebileceği uyarısında bulundu.

Eiland, Türkiye’yi daha cesur kılan üç temel faktör bulunduğunu savundu: Gazze savaşı sonrası İsrail’in uluslararası alanda yaşadığı yalnızlaşma, Suriye’de Ankara’ya yakın bir yönetimin ortaya çıkması ve Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki kişisel ilişki. Bu unsurların Türkiye’nin bölgesel manevra alanını genişlettiği ifade edildi.

Öte yandan Eiland, kısa vadede İsrail ile Türkiye arasında doğrudan bir savaş ihtimalinin düşük olduğunu da vurguladı. Bunun başlıca nedeninin ABD’nin iki müttefik arasında açık bir çatışmayı engelleme isteği olduğunu belirten Eiland, buna rağmen İsrail’in bu riski stratejik planlamasında ciddiye alması gerektiğini savundu.

Analizin sonunda Eiland, İsrail’in önümüzdeki dönemde Yunanistan ve Kıbrıs gibi Türkiye ile gerilim yaşayan ülkelerle askeri ve siyasi iş birliğini derinleştirmesinin önemine işaret etti. İran tehdidiyle birlikte Türkiye kaynaklı riskin de İsrail’in uzun vadeli güvenlik hesaplarında merkezi bir yere oturduğunu belirten Eiland, Tel Aviv’in Gazze ve Lübnan cephelerinde yeni bir tırmanmadan kaçınarak kaynaklarını daha büyük stratejik tehditlere yöneltmesi gerektiğini dile getirdi.

 

Bu haber toplam 1438 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 11:19:25