Mehmet Uçum’dan Uyarı: İmkânsız Talepler Süreci Sabote Eder
Mehmet Uçum, geçiş sürecinin sınırlı bir çerçevede yürütülmesi gerektiğini belirterek, ileri aşamalara ilişkin imkânsız taleplerin süreci sabote edeceğini söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, geçiş süreci hukukuna ilişkin değerlendirmelerinde, bu sürecin özel, geçici ve sınırlı bir çerçevede ele alınması gerektiğini vurguladı. Uçum, geçiş sürecinin toplumsal rızayı güçlendirmesi gerektiğini belirterek, bu zemini zedeleyecek önerilerden kaçınılması çağrısı yaptı.
Uçum’a göre geçiş süreci hukuku; münfesih terör örgütünün aktif unsurları ve destekçilerine yönelik soruşturma, kovuşturma ve infaz düzenlemeleri ile toplumla bütünleşme başlıklarıyla sınırlı olmalı. Bu alanın dışına çıkılmasının süreci sabote edeceğini savunan Uçum, “Geçiş sürecini sorunsuz tamamlamanın temel şartı; geçiş süreci sınırları dışına çıkmamak ve toplumsal rızaya zarar vermemektir” dedi.
“Demokrasi Pazarlığı Yanlıştır”
Geçiş sürecinin, genel hukuk düzenlemeleri ya da kapsamlı demokrasi reformlarıyla karıştırılmaması gerektiğini belirten Uçum, bu tür adımların geçiş sürecinin tamamlanmasının ardından oluşacak genel siyasi gündemin konusu olduğunu ifade etti. Uçum, “Geçiş sürecinde bir demokrasi pazarlığı olmaz. Bu, sürecin özü açısından kökten yanlıştır” değerlendirmesinde bulundu.
“İmkânsız Talepler Süreci Sabote Eder”
Kapsamlı demokrasi ve hukuk reformlarının ancak geçiş sürecinin başarıyla tamamlanmasının ardından mümkün olabileceğini vurgulayan Uçum, bugünden ileri aşamalara ilişkin taleplerin şart koşulmasının sürece zarar vereceğini söyledi. Uçum, “Bırakın imkânsız talepleri, ileride gündeme gelebilecek olabilir konuları bile bugün şart koşmak süreci sabote etmek anlamı taşır” dedi.
Üç Ana Tema Vurgusu
Uçum, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun hazırlık aşamasındaki raporunda üç ana temanın öne çıkacağını belirtti. Bu başlıkları; dinleme ve tespitler, geçiş sürecinin hukuk politikası ve demokrasiyi geliştirme olarak sıralayan Uçum, raporun sistematik ve içerik açısından yol gösterici olacağını söyledi.
“Anayasa’ya Aykırılık Riski Taşımamalı”
Geçiş sürecine ilişkin yasal düzenlemelerin Anayasa’ya aykırılık iddiası doğurabilecek hükümler içermemesi gerektiğini vurgulayan Uçum, bu riski barındıran önerilerden özellikle kaçınılması gerektiğini ifade etti. Sürecin hukuki meşruiyetinin korunmasının temel öncelik olduğunu kaydetti.
“Devleti Düşmanlaştıran Dil Kabul Edilemez”
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da sürecin diline dikkat çeken Uçum, devleti düşmanlaştıran söylemlerin ve en üst perdeden yapılan taleplerin toplumsal rıza zeminini tahrip edeceğini belirtti. Uçum, “Kimden gelirse gelsin, her şeyi en sert şekilde önermek sürece zarar verir” dedi.
27 Şubat ve 10 Mart Vurgusu
Uçum, tüm unsurlar açısından 27 Şubat çağrısının bağlayıcı olduğunu ve bu çerçevenin dışına çıkılmaması gerektiğini ifade etti. Suriye bağlamında ise 10 Mart mutabakatına mutlak uyumun şart olduğunu vurguladı.
Son güncellenme: 11:51:23









































































































































































































