ABD Başkanı Donald Trump’ın, NATO ülkelerine Rus petrolü almayı durdurmaları, aksi takdirde Moskova’ya ek yaptırımlar uygulanacağı uyarısı, NATO içindeki Rusya karşısındaki bölünmeyi öne çıkardı.
Ukrayna savaşının Şubat 2022’de başlamasından bu yana, ekonomik ve jeopolitik faktörler NATO’nun Moskova’ya karşı birliğini zayıflattı. ABD dergisi Newsweek’in haberine göre, bu durum ittifakın bütünlüğünü zedeledi ve çatışmayı sonlandırma çabalarını engelledi.
Macaristan ve Türkiye gibi bazı NATO ülkeleri, Batı’nın yaptırımlarına rağmen Rus enerjisine bağımlı kalmaya devam ediyor. Trump, Cumartesi günü Truth Social platformunda, “Tüm NATO ülkeleri Rus petrolü almayı durdurduğunda, Rusya’ya büyük yaptırımlar uygulamaya hazırım” dedi. Bu adımın Rus ekonomisini zora sokacağını ve Çin’e gümrük vergileri getirerek “bu ölümcül ama saçma savaşı” bitireceğini ekledi.
Eski NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı emekli Amiral James G. Stavridis, Trump’ın eleştirisini destekleyerek, Avrupa’nın Rus petrol ve gazının büyük kısmını almayı bıraktığını, ancak bazı ülkelerin hâlâ direndiğini belirtti. Stavridis, Çin’e yaptırımlar ve Rus varlıklarının Avrupa bankalarından alınması gibi kapsamlı bir ekonomik paketin, Putin’in dikkatini çekeceğini vurguladı.
Rus Enerjisinin Ekonomik Cazibesi
Newsweek raporuna göre, bazı NATO ülkelerinin Rusya’ya bağımlılığı, Rus enerjisinin dünya piyasalarına göre düşük fiyatlarla satılmasından kaynaklanıyor. Bu, özellikle Macaristan, Türkiye ve Slovakya gibi ülkelerde yaşam maliyeti krizine karşı bir çözüm sunuyor. Araştırma Merkezi’ne göre, Türkiye, 1 Ocak 2023-30 Temmuz 2025 arasında Çin ve Hindistan’dan sonra en büyük üçüncü Rus enerjisi alıcısı oldu ve bu dönemde 90 milyar dolar harcadı, bunun 62 milyarı petrole gitti. Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığı, Rus petrolünü yerel fiyat istikrarı ve ekonomik koruma için kritik kılıyor.
Macaristan 13,4 milyar dolar, Slovakya ise 10 milyar dolar harcayarak en büyük 10 Rus enerjisi ithalatçısı arasında yer aldı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rus enerjisine bağımlılığı Brüksel’den ekonomik bağımsızlık olarak görüyor. Slovakya ise coğrafi nedenlerle Rus boru hatlarına bağlı, çünkü bu hatlar daha ucuz ve hızlı bir alternatif sunuyor.
Avrupa’nın Enerji Dönüşüm Zorlukları
Yükselen küresel enerji fiyatları, enflasyon ve yaşam maliyeti krizini ağırlaştırırken, bu ülkeler hızlı bir dönüşümde zorlanıyor. AB, 2024 sonuna kadar Rus gazı anlaşmalarını bitirerek ve Ukrayna’nın gaz geçişini keserek Rus enerjisine bağımlılığı azaltmaya çalıştı. Ancak Moskova, bu durumun Avrupa’daki yaşam standartlarını olumsuz etkileyeceği uyarısında bulundu.
AB, Azerbaycan üzerinden yeni bir tedarik hattına yöneldi, ancak Politico’ya göre, Bakü’nün Rus gazını ithal edip Avrupa’ya yeniden ihraç ettiği şüphesi var, Azerbaycan ise bu gazın sadece yerel kullanım için olduğunu savunuyor.