Şam’da DSG ile planlanan müzakereler son anda iptal edildi
Planlanan Şam görüşmeleri son anda iptal edildi. Taraflar birbirini suçlarken, ABD ve Fransa farklı arabuluculuk girişimlerinde bulunuyor.

Geçtiğimiz perşembe günü Şam’da Suriye hükümeti ile Rojava Özerk Yönetimi arasında yapılması planlanan müzakereler, son anda iptal edildi. Bu gelişme, taraflar arasındaki diyalogun geleceğine dair soru işaretlerini yeniden gündeme getirdi.
Geçmiş Denemeler ve Anlaşmazlıklar
Mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve DSG Komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma, tarafların yakınlaşma umutlarını artırmıştı. Anlaşma; DSG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu, Kürtlerin anayasal haklarının güvence altına alınması, mültecilerin dönüşü, sınır kapılarının idaresi ve terörle mücadelede iş birliğini içeriyordu. Ancak uygulama aşamasında taraflar birbirini suçladı. Şam, DSG’nin ayrı bir askeri yapı olarak kalma ısrarını reddederken; özerk yönetim, Şam’ın ciddi bir adım atmadığını savundu.
ABD ve Fransa’nın Rolü
Son tur görüşmelerde ABD, doğrudan arabuluculuk yapmak istedi. Washington, Şam’da Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile DSG heyetinden İlham Ahmed arasında bir görüşme ayarladı. Ancak Şam, Amerikalıların varlığını reddetti. Bunun üzerine Ahmed, başkentten ayrıldı.
Daha önce Fransa da tarafları Paris’te bir araya getirmiş, fakat Şam müzakerelerin ülke içinde yapılması gerektiğini savunarak süreci tıkamıştı. Fransız Dışişleri ise süreci canlı tutmak için görüşmeleri “tarafsız bir Arap ülkesi”ne taşıma seçeneği üzerinde çalışıyor.
Şam’ın Yaklaşımı
Yeni Suriye yönetimi, Aralık’ta Esad rejiminin düşmesinden sonra iktidara gelmiş bulunuyor. Şam, ABD’nin varlığını en büyük engel olarak görüyor ve müzakerelerde Amerikan katılımını “egemenlik ihlali” sayıyor. Ayrıca devletin merkeziyetçi yapısının korunması, hükümetin “kırmızı çizgisi” olarak öne çıkıyor.
DSG’nin Talepleri
DSG ise sahadaki kazanımlarını kaybetmemek için anayasal güvence istiyor.DSG, orduya entegrasyonun ancak bu şekilde mümkün olacağını belirtiyor. Ayrıca demokratik özerklik talebi, sadece Kürtler için değil, Arap bölgeleri dahil tüm yönetim alanları için gerekli bir istikrar unsuru olarak sunuluyor.
Bölgesel Hesaplar: Türkiye Faktörü
Türkiye, DSG’yi PKK’nin uzantısı olarak gördüğü için gelişmeleri yakından izliyor. Ankara, DSG’ye resmi statü tanınmasını “güvenlik tehdidi” sayıyor ve böyle bir anlaşmaya şiddetle karşı çıkıyor. Bu nedenle, olası bir mutabakatın Türkiye’nin güvenlik garantileriyle desteklenmeden ilerlemesi zor görünüyor.
Müzakerelerin Geleceği
Son tur görüşmelerin iptali, sadece erteleme değil, sürecin kırılganlığını da gösteriyor. DSG, Şam’sız ilerleyemiyor; Şam da DSG’nin elindeki geniş toprakları ve enerji kaynaklarını görmezden gelemiyor. ABD ve Fransa sürece müdahil olmaya devam ederken, bazı Arap ülkelerinin de ev sahipliği yapabileceği yeni turlar gündemde.
Şam–DSG diyaloğu, yalnızca iç uzlaşı değil; ABD, Fransa, Türkiye ve Arap ülkelerinin etkisiyle şekillenen karmaşık bir denklem. Taraflar hâlâ iletişimi koparmış değil, ancak merkeziyetçi devlet mi yoksa demokratik özerklik mi sorusu çözülmeden kapsamlı bir anlaşmaya varılması zor görünüyor.
Son güncellenme: 11:57:17