Yeni Bir Suriye İç Savaşı Nasıl Önlenir?
Çözüm Federalizmi Benimsemekten Geçiyor

Geçtiğimiz Aralık ayında, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) öncülüğündeki bir grup muhalif, Suriye lideri Beşar Esad’ı devirdi. HTŞ lideri Ahmed el-Şara, ülkenin geçiş dönemini yönetmek üzere bir hükümet kurdu. Daha önce El Kaide’nin Suriye kolunu yöneten Şara, iktidara geldiğinden bu yana cihatçılığı reddettiğini ilan ederek ve İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi ihtimalini gündeme getirerek dış desteği kazanmaya çalıştı. ABD Başkanı Donald Trump da Mayıs ayında yaptığı görüşmenin ardından Şara’yı “sert” ve “çekici” sözleriyle övdü. Ardından Washington, Suriye’ye yönelik yaptırımları askıya aldı ve geçici hükümete destek açıklamaları yaptı.
Ancak uzmanlara göre Washington’ın sorunu, eski bir El Kaide bağlantılı figürü desteklemesi değil; Şara’nın farklı etnik ve dini topluluklardan oluşan, derin güvensizliklerle bölünmüş bir ülkede merkeziyetçi yönetim vizyonunu onaylaması. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçtiğimiz Temmuz ayında yaptığı açıklamada federal bir düzenlemeye – örneğin yerel güvenlik güçlerinin kontrolüne – destek vermeyeceklerini söyledi.
Geçici hükümet de federalizmi kesin bir dille reddediyor. Şara’nın yakın çevresi, iktidarı paylaşmaktan ziyade elde tutma eğiliminde. Ancak analistlere göre Suriye’nin, 50 yıllık despotizmin ve on yıllık iç savaşın ardından toparlanabilmesi için azınlıklara belirli bir özerklik tanınması şart. Aksi halde yeni bir iç savaş riski büyüyor.
Azınlıklarla Çatışma ve Şiddetin Tırmanışı
Şara’nın hükümeti bugün ülkenin güneyinden Halep’e uzanan geniş bir hattı kontrol ediyor. Ancak Mart ayında en az 1.500 Alevi’nin öldürülmesi, ardından Temmuz’da Süveyda’daki Dürzilere yönelik saldırılar, geçici hükümetin mezhep temelli şiddeti teşvik ettiği yorumlarına yol açtı. Dürzi köylerine yönelik saldırılarda yüzlerce sivil öldürüldü, insani yardımlar engellendi. İsrail, Dürzilere yönelik katliamı durdurmak için hava saldırıları düzenledi.
Bu gelişmeler, kuzeydoğudaki Kürtleri de alarma geçirdi. ABD destekli Demokratik Suriye Güçleri (DSG), silah bırakmaları ve yeni orduya entegre olmaları yönündeki çağrılara Süveyda saldırıları sonrasında kesin olarak karşı çıkıyor. Kürtler, Esad sonrası süreçte kazanımlarını korumakta ısrar ediyor.
Federalizmin Önemi
Analistlere göre azınlıkların sürekli baskı altına alınması, daha fazla kan dökülmesine, İsrail ve İran gibi dış aktörlerin müdahalelerine ve Suriyelilerin yoksulluğunun derinleşmesine yol açacak. Çözüm, güç paylaşımına dayalı federal bir sistem. Böyle bir model, azınlıklara yaşadıkları bölgelerde özerklik tanırken, dış politika, ekonomi ve sınır güvenliği gibi temel konuları merkezi hükümete bırakabilir.
ABD yönetimi içinde de federal yapıya ilişkin tartışmalar artıyor. Özel Temsilci Barrack geçtiğimiz ay “tam bir federasyon olmasa da” yerel yetkilerin artırılabileceğine işaret etti.
Sonuç olarak, Suriyelilerin nasıl bir yönetim sistemi kuracağı kendi kararları olacak. Ancak uzmanlara göre Washington, sözleri ve politikalarıyla merkeziyetçi eğilimleri teşvik etmekten kaçınmalı, aksi halde ülke yeni bir iç savaşın eşiğine sürüklenebilir.(Steven Simon ve Adam Weinstein- Foreign Affairs)
Son güncellenme: 13:25:05