Yeni bölgesel mimar: Bin Selman’ın planı İsrail’i zorluyor
Tel Aviv’de güvenlik çevreleri, Washington’daki tarihi kabul ve anlaşmalarla güçlenen Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın hamlelerini “bölgesel dengeleri kökten değiştirebilecek yeni bir düzen” olarak görüyor. İsrail, ABD–Suudi yakınlaşmasının kendi rolünü zayıflatmasından endişeli

İsrail, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın geçen ay Washington’da imzaladığı ve Tel Aviv’de “yeni bir jeopolitik dönemin başlangıcı” olarak nitelenen anlaşmaların sonuçlarını dikkatle inceliyor. Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün (INSS) iki önde gelen uzmanı Eldad Şavit ve Yoel Guzansky tarafından hazırlanan analiz, İsrail liderliğinde “beklenmedik bir stratejik şok” yaşandığını ortaya koyuyor.
Çalışmaya göre, Bin Selman’ın Washington’da devlet başkanlarına özgü bir protokolle ağırlanması ve ABD ile vardığı anlaşmalar, İsrail’in bölgedeki geleneksel rolünü –özellikle güvenlik, savunma, askeri üstünlük ve ABD ile stratejik ortaklık alanlarında– doğrudan etkileyebilir. Analiz, oluşan yeni tabloyu hem “fırsatlar hem de ciddi riskler” içeren bir dönüm noktası olarak tanımlıyor.
INSS raporu, ABD–Suudi yakınlaşmasının İsrail’i oyunun dışına itebileceği ve Ortadoğu’da “İsrail çıkarlarına uygun olmayan yeni bir bölgesel sistem”in şekillenebileceği uyarısında bulunuyor. Tel Aviv’e göre bu sistem, İsrail’in nitelikli askeri üstünlüğünü (QME) ve Filistin meselesine dair mevcut statükoyu tehdit edebilir.
Rapor, İsrail’in bu gelişmelere karşı “proaktif ortaklık diplomasisi” yürütmesi gerektiğini, aksi halde bölgesel düzenin İsrail’in katılımı olmaksızın şekilleneceğini belirtiyor. Çalışmada ayrıca, ABD'nin Suudi Arabistan’la yeni ittifaklar kurabilmesinin, uzun süredir savunulan “ABD’nin Ortadoğu’daki vazgeçilmez müttefiki İsrail’dir” tezini zayıflattığı vurgulanıyor.
Araştırma, özellikle iki konuda Bin Selman’ın Washington’dan beklediğini alamamasının (bağlayıcı savunma anlaşması ve nükleer programda uranyum zenginleştirme izni) İsrail’e manevra alanı sunduğunu belirtiyor. Tel Aviv bu boşluk üzerinden, Riyad–Washington anlaşmalarını kendi çıkarlarına aykırı unsurlardan arındırmayı hedefliyor.
Son güncellenme: 10:10:00






































































































































































































