ABD, Gazze'ye konuşlandırılacak uluslararası bir güç oluşturma planı hazırlıyor
Washington, Gazze’de güvenliği sağlamak için çok uluslu bir güç oluşturma planını birkaç hafta içinde sunmayı hedefliyor. Ancak plan, İsrail, Hamas ve bölge ülkeleri arasında yeni siyasi tartışmaları da beraberinde getiriyor.
ABD yönetimi, Gazze’de kalıcı güvenlik ve istikrar sağlamak amacıyla uluslararası bir güvenlik gücü (ISF) kurulması yönündeki planını tamamlamaya yaklaştı. Axios’un haberine göre, ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, önümüzdeki haftalarda Gazze’ye konuşlandırılacak çok uluslu bir gücün taslağı açıklanacak.
Yeni planın hedefi
Plan, ABD, Mısır ve Ürdün’ün eğitip denetleyeceği yeni bir Filistin güvenlik gücü ile Arap ve Müslüman ülkelerden gelecek askerlerin birlikte görev yapmasını öngörüyor. Yetkililere göre, bu birlik Gazze’nin İsrail ve Mısır sınırlarını güvence altına alacak ve silah kaçakçılığını önlemekle sorumlu olacak.
Katılım sinyali veren ülkeler
Kaynaklar, Endonezya, Azerbaycan, Mısır ve Türkiye’nin askeri katkı sağlamaya istekli olduğunu belirtiyor. Ancak bölgedeki karmaşık güvenlik koşulları nedeniyle bazı ülkeler çatışmaya doğrudan dahil olma riskinden endişe ediyor.
ABD yetkilileri, planın “aceleye getirilmeyeceğini” vurgulayarak, “Bu süreci doğru yönetmek zorundayız; ikinci bir şansımız olmayacak” ifadelerini kullandı.
İsrail ve Hamas’ın pozisyonu
Plan, İsrail’in Gazze’de tuttuğu toprakların yarısından çekilmesini ISF’nin konuşlandırılmasına bağlıyor. Ancak bu süreç, Hamas’ın silah bırakmayı ve yönetimden çekilmeyi kabul etmesine dayanıyor.
İsrail ve ABD’deki bazı çevreler ise Hamas’ın bunu gönüllü olarak yapmayacağını, bu nedenle yeni çatışmaların kaçınılmaz olduğunu savunuyor.
Türkiye’nin rolü tartışmalı
Washington, Türkiye’yi olası katılımcılar arasında görmek istese de, İsrail yönetimi Türk askerinin Gazze’ye girmesine kesin biçimde karşı çıkıyor. Buna rağmen ABD, Türkiye, Katar ve Mısır’ı sürece dahil etmeyi “Hamas üzerinde en fazla etkiye sahip ülkeler” olarak görüyor.
Bir ABD yetkilisi, “Türklerin Gazze anlaşmasında oynadığı yapıcı rol önemliydi, ancak Netanyahu’nun Ankara’ya yönelik sert tutumu süreci zorlaştırıyor,” dedi.
Diplomasi trafiği
Planın ana hatları, son haftalarda ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcileri Jared Kushner ve Steve Witkoff ile İsrail askeri yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde ele alındı.
İsrailli yetkililer, gücün büyüklüğünden ziyade “yerel halkın gözündeki meşruiyetinin ve gerektiğinde güç kullanma kararlılığının” daha önemli olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler desteği aranıyor
ABD, aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’nden ISF için uluslararası bir yetki kararı çıkarmayı hedefliyor. Bu karar, gücün yasal dayanağını oluşturacak ancak ISF, klasik anlamda bir BM barış gücü olmayacak. Operasyonun genel koordinasyonu Washington’un kontrolünde kalacak.
Zorlu dengeler
Hamas’ın ISF’ye rıza göstermesi, planın başarısı açısından kilit unsur olarak görülüyor. ABD’li yetkililere göre, eğer Hamas bu gücü “işgalci” olarak görmezse, ISF’nin görevi çatışmaya girmekten ziyade “barışı koruma ve yeniden yapılanmayı destekleme” yönünde olacak.
Bir kaynak, “Eğer Hamas bu planı kabul ederse, savaşmak zorunda kalmayacağız; sadece barışı koruyacağız,” dedi.
Gazze için planlanan uluslararası güvenlik gücü, hem bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirebilir hem de Trump yönetiminin Orta Doğu politikasında yeni bir sınav niteliği taşıyor. Ancak İsrail’in çekinceleri, Hamas’ın tutumu ve katılacak ülkelerin siyasi risk hesapları nedeniyle planın sahada uygulanması büyük belirsizlikler taşıyor.
Son güncellenme: 18:49:09