Bitmeyen savaş mı? Yeni yaptırımlar Moskova üzerindeki baskıyı artırıyor

ABD ve Avrupa Birliği, Rusya’ya yönelik yeni bir yaptırım paketi açıkladı. Enerji, finans ve ulaştırma sektörlerini hedef alan bu adım, Batı’nın Ukrayna’ya desteğini sürdürürken Moskova’yı ekonomik olarak zayıflatmayı amaçlıyor. Ancak uzmanlara göre yaptırımlar, savaşı bitirmekten çok uzun vadeli bir yıpratma stratejisinin parçası.

30 Ekim 2025 - 15:03
30 Ekim 2025 - 15:03
 0
Bitmeyen savaş mı? Yeni yaptırımlar Moskova üzerindeki baskıyı artırıyor

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesine yönelik son girişimler yine başarısızlıkla sonuçlanırken, ABD ve Avrupa Birliği Moskova’ya karşı enerji, finans ve ulaştırma sektörlerini hedef alan yeni bir yaptırım paketi açıkladı. Batı, bu adımla Kremlin’in savaş ekonomisini zayıflatmayı ve Ukrayna’ya desteğini sürdürmeyi amaçlasa da, uzmanlara göre yaptırımlar kısa vadede barış getirmekten çok uzun vadeli bir yıpratma stratejisinin parçası olarak öne çıkıyor.

Yaptırımlar derinleşiyor: ABD ve AB’den yeni hamle

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sonlandırma çabaları bir kez daha sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine ABD, Avrupa Birliği’nin desteğiyle Rusya’ya karşı yeni bir yaptırım dalgası başlattı.

Yeni yaptırımlar, enerji, finans ve ulaşım sektörlerini hedef alarak Moskova’nın savaş ekonomisini zayıflatmayı amaçlıyor.

ABD, özellikle Rosneft ve Lukoil gibi dev enerji şirketlerine yönelik kısıtlamaları genişleterek bu firmaların uluslararası ticaret yapmasını ve Amerikan finans sistemine erişimini daha da zorlaştırdı.

AB’den 19. yaptırım paketi: LNG ithalatına kademeli yasak

Avrupa Birliği, 19. yaptırım paketini açıklayarak ilk kez Rus sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatına kademeli bir yasak getirdi. Ayrıca Rusya’nın daha önceki yaptırımları delmek için kullandığı petrol taşımacılığı ağlarına yönelik denetimler de sıkılaştırıldı.

Bu önlemler, Rusya’nın enerji ihracatından elde ettiği gelirleri sınırlayarak savaşın finansmanını kesmeyi hedefliyor.

Ancak asıl soru: Yaptırımlar işe yarayacak mı?

Yaptırımlar genellikle siyasi baskı aracı olarak etkili olsa da, kısa vadede doğrudan politik değişim yaratmakta sınırlı kalıyor.

Rusya, savaşın başından bu yana Çin, Hindistan ve Küresel Güney ülkeleriyle ticaretini genişleterek Batı’ya olan bağımlılığını azalttı. Bu durum, ekonomik baskının etkisini önemli ölçüde hafifletti.

Batı ekonomileri de bedel ödüyor

Yeni yaptırımlar, sadece Moskova’yı değil, Batı ekonomilerini de etkiliyor.

Avrupa hâlâ küresel enerji arzında Rusya’nın dolaylı etkisine maruz kalıyor; bu da fiyat artışları ve tedarik sorunları anlamına geliyor.

ABD açısından ise yaptırımlar, Ukrayna’ya desteğin bir göstergesi olsa da yüksek enerji fiyatları ve enflasyon baskısı iç politikada rahatsızlık yaratabilir.

Moskova meydan okuyor: “Ekonomimiz güçlü”

Kremlin, yaptırımları “siyasi amaçlı” olarak nitelendirdi ve bunların Rus ekonomisini çökertmeyeceğini açıkladı.

Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin “kendi kendine yeterli” olduğunu ve yaptırımların “Rus halkını daha da birleştirdiğini” savundu.

Ancak perde arkasında Rus ekonomisinin teknoloji ithalatı, finansal erişim ve askeri üretim açısından zorlandığı belirtiliyor.

Savaş harcamaları bütçenin giderek daha büyük kısmını tüketirken, göç ve askerî seferberlik de iş gücü piyasasını zayıflatıyor.

Batı’nın stratejisi: Hızlı zafer değil, yıpratma savaşı

Batılı diplomatlara göre bu yaptırımların amacı Rusya’yı hemen dize getirmek değil, uzun vadede ekonomik olarak yıpratmak.

Rusya’nın savaş çabaları arttıkça, iç istikrar ve kalkınma için ayrılabilecek kaynaklar azalıyor. Bu durum, Kremlin’i zamanla müzakere masasına dönmeye zorlayabilir.

Ukrayna direniyor, Batı desteği sürüyor

Yıllardır süren savaş, hem Ukrayna hem Rusya için siyasi, ekonomik ve askeri açıdan yıpratıcı hale geldi.

Ukrayna’nın avantajı ise ABD ve AB’nin kesintisiz desteği. Milyarlarca dolarlık yardım ve silah desteği, Kiev’in hem sahada direnmesini hem de ekonomisini ayakta tutmasını sağlıyor.

Barış hâlâ uzak

Her iki taraf da savaşın yükünü taşıyor olsa da, barış hâlâ uzak görünüyor.

Ukrayna, Rusya’nın tamamen çekilmesini, sınırlarının yeniden tanınmasını ve savaş tazminatı talep ediyor.

Moskova ise ilhak ettiği bölgelerin tanınmasını, Ukrayna’nın NATO’ya alınmamasını ve yaptırımların kaldırılmasını istiyor.

Bu koşulların bir araya gelmesi şu an için mümkün görünmüyor.

Sonuç: Savaş bir “tükenme testi” haline geldi

Yeni yaptırımlar Moskova üzerindeki baskıyı artırsa da, savaşın sonunu getirmekten uzak.

Artık bu çatışma, ekonomik dayanıklılık, siyasi irade ve askerî sabır arasındaki bir tükenme mücadelesine dönüşmüş durumda.

Barış ancak taraflardan biri ya hedeflerini yeniden tanımladığında ya da gücünü tamamen tükettiğinde mümkün olabilir.( Majid Rafizadeh-Al Arabiya)

 

Bu haber toplam 294 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 18:04:34