Dünya Savaşı ve Kürtler

Görülen o ki Kürt siyasal hareketinin en güçlü üç kanadı, Hewlêr, Süleymaniye ve Hesekê yerel,  lokal ve alan koruma  siyasetlerini aşmayıp  bin yıllık neyarları ile hareket etme hesaplarının bedelini Kürt ulusuna yığacaklar... Kürt ulusunun öznel ağırlığı, birliği  ve bilinci buna ne kadar bariyer oluşturur sorusunun net cevabı yok. 

23 Kasım 2025 - 11:45
23 Kasım 2025 - 11:45
 0
Dünya Savaşı ve Kürtler

Dünya ağır ve uzun sürece yayılan bir savaş içindedir.

Savaş su, enerji ve enerji nakil istikametleri üzerinde şekillendiren, işin içine geleceği inşa etme hesapları ile din, kültür, güvenlik sarmalında uygun cehpeleşmeler,  ulusal ve uluslararası bağıntıları ile konumlanmakta, sahne almaktadır...

Savaş,  dünya  düzeyinde tezahür etmektedir. Ancak Birinci ve ikinci Dünya savaşındaki cepheler  tarzında değil, üçüncü dünya savaşı  daha karmaşık ve teknolojik ağırlıklı olmak ile beraber vekalet güçleri ileri sürülmektedir. Bu vekalet güçleri de oldukça kararlı, kararsız, değişken ve kendi özgün durumları, hesapları ve hedefleri ile aldıkları konumları değişkenlikler gösterebilmektedir..
 
Yakın ve Orta Doğu'da  Arap topluluklar giderek, ABD ve onun en belirgin ittifak temsiliyetini yapan İsrail'in güvenliğine göre konumlandırılan Abrahim eksenine doğru kayarken, siyasal Sünni İslami da nötr etmekte ve laisizme doğru kaydırmaktadir. Tabi buradaki enerji hareketinin Akdeniz üzerinde naklini de denetlemeyi hedeflemektedir. 

Buna karşı  Rusya ve Çin'i arkasına almaya çalışan İran, ABD ve İsrail eksenine karşı Şiia ve İslam kozu ile bölgedeki Şiia İslam radikalizmi üzerinden Hint Okyanusu, Aden Körfezi, Kafkasya'nın bir kesimini elinde bulundurmak üzere yayılmacılık siyasetinde alana yönelir. Bunun için sadece Şiia İslamcı güçleri yanına çekmenin yani sıra, Filistinde Hammas ve Lübnan üzerinde  Hizbullah gibi örgütleri de güçlendirerek sahaya müdahale etmeyi sürdürdü.  
Ancak Hammas'ın 7 Ekim 2023 te  İsrail'e beklenmedik bir saldırı gerçekleştirmesi ile İsrail'in sert savunma ve saldırısına tabii tutulan bir savaş yaşandı..  Savaşın boyutu, Hammas, Hizbullah, Suriye, Yemen ve giderek İran'ın merkezine kadar İsrail'in üstünlüğü ile sürdü, daha nasıl  tamamlanacağı tartışılıyor  ...

Bu durum Türkiye tarafından da çok derin hissedildi ve ediliyor.. Türkiye gerek İran eksenindeki vekalet güçlerin çökmesi ile yaratılan boşluğu doldurmak ve gerekse de bu boşlukta değişecek yeni siyasal haritada Kürdistan ulusal hareketinin güçlenip bir statüye sahip olmasını engellemek, Yumurtalık üzerinde kontrol ettiği petrol ve doğal gaz gibi enerji nakil hareketini denetlemek için tedbirler ve yeni politikalar dizayn etme zorunluluğunu duydu ve duyuyor.

Bunun için Türkiye, öncelikle Birinci Dünya Savaşı'nda tecrübe ettiği yöntemi resetliyor. O gün Şeyh Mahmudê Berzenci ile sahnelediği taktiği, yüz yıl sonra bu kez elinde hazırlayıp tuttuğu Abdullah Öcalan üzerinden  sahnelemeyi planladı ve sürdürüyor.  "İmralı Süreci" denilen politika bu planın parçası olarak sahneleniyor... Artık bu plana her bir kafada bir tarzda isimlendirildi. Abdullah Öcalan "Amerika ve İsrail'e karşı olan cephede, Türkiye'nin safında yer alıyorum" diyerek kendini konumlandırdı. Mürit güçleri de ona uygun dizilmesi için Türkiye ile canhıraş çalışıyor . Bunun için Türk devletinin ihtiyaçlarına uygun adımlar atıldı, atılıyor. Şimdi liderliğini yaptığı hareketi tüm Yakın Doğu'da fesih etmenin yollarını Türkiye'nin klasik resmi ideolojisine ve güncel ihtiyaçlarına  göre işbirliği içinde firesiz  artırmak üzerinde yoğunlaşılıyor. Rojava Kurdistanı burada kilit rolde. Minerva'nın  baykuşu da bu eksende yol almaya sürülüyor. İşin içinde bir karanlık bırakmayacak kadar, bu kervanın istikameti girift ilişkileri içerdiği  gözüküyor! Çünkü bölgede çok sayıda güç var ve her biri kendi projesine göre devletli ve devletsiz milletleri konuşlandırmaya ugraşıyor. 
 
Gizemli bir yan yok!

Kimi Kürt çevreleri bundan iş çıkaracaklarını hesaplıyorlar. Artık kim neyi tuturduysa!

Görülen o ki Kürt siyasal hareketinin en güçlü üç kanadı, Hewlêr, Süleymaniye ve Hesekê yerel,  lokal ve alan koruma  siyasetlerini aşmayıp  bin yıllık neyarları ile hareket etme hesaplarının bedelini Kürt ulusuna yığacaklar... Kürt ulusunun öznel ağırlığı, birliği  ve bilinci buna ne kadar bariyer oluşturur sorusunun net cevabı yok. 

Bunu ABD ve İsrail ile sağ duyulu siyasetin oyunu belirler. 

Bu sorunun sikletini/ağırlığını  düşünüyorum!


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu yazı toplam 1 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 11:45:40