Tütün yeşili yazgımızla.
Örtünürüz kedere, gökyüzü faslıyla...
Kayan yıldızdan evvel,
toprağa düşenden sonrayız.
Elde avuçta bize dair;
ne var, ne kalmış,
üşüyoruz...
Örtündüğümüz yağmurlara...
(k)anarız...
Kanarız düşlerimize. (k)anarız...
Saçları kına kızılı çocuklarımız...
Örtünürüz ellerimizle,
ağardığımız yerlerde...
Bıçağa bilenir gölgemiz,
çırılçıplak,
türkülere kesiliriz...
Aşk, dağlara çıkmış,
bizi subaşlarında, ihanet bekler...
Yorar(mı) bizi memleket...
Yorar(mı) yoruluruz…
Kaç aslan pençesi saydım, ben bu dağlara.
Kaç kayan yıldıza gökyüzü, oldum...
Kaç toplu mezara yeryüzüyüm, hâlâ...
Ve nerdeler,
nerde düştüler, birer birer,
bilenimiz de, yok gibi...
Gel de sen;
kapıya bir parça rüzgar düşende gör,
gece vakti, ana yüreğini...
Düşer kilidi sabırsız sabahsız, o vakit...
Yarılır yaralar, dikiş tutmaz, (k)anarız.
Ve hâlâ umut tazedir, akan yaraya inat...
Ve hâlâ bir seraba, bir düşe...
kitlenir...
(y)anarız...
__MERVAN NASIM__ Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.