Göğsümüz kalır dolunaylarda.
Ağzımızda keder,
zehir zıkkıma uğramış,sevinçlerin,talan yüzüyüz.
Yoksulluk nicedir oysa.
Koynumuzda, nikahlı karımızdan beter
,zimetlenmiş kıyılırız.
Öbür yüzüm,yağmurlarda kaldı.
Uzaklarda, çok uzaklarda.
Bulutlar taşımıştım oysa avuçlarımdan..
Yanak yanağa kirveydik,hâlâ..
Ve hiç durmadan,
nasılda susuyoruz bu kadar.
Ve kıyabildiğimiz kadar kendimize;
kendimizi,kendimize gömüyoruz..
Yoksulluk örter üstümüzü.
Ve salkım söğüt aldanırız uzaklara.
Yakın, yakılır, yanar külleniriz.
Göğsümüzde kalır dolunaylar, ağzımızda keder.
Kendi şehirlerime aldandım..
Kendi sokaklarıma,
yaşamın ağzından, tükürüldüm kaldım..
Üstüm başım,firavun gazzabı..
Tanrılar bekledim hep, ihanete uğradım..
Yanıldım,putlardan evvel, yıkıldım kaldım..
Dillerim tuz bağlamış.
Düşlerimin ahşap yerinde,
örümcek ağları.
Gögsümde dolunaylar.
Kendi sokaklarıma; sıtmalı tanrılar, beni kusarlar.
Oysa ne de çok susarım..
Ve kendi kendime kıyabildiğim kadarım.
Birde..
Birde,tanrılara acıdıgım kadar yaşarım.
_MERVAN NASIM_ *ROBOSKİ ADLI 2.ŞİİR KİTABIMDAN... Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.