Kürdler ve Düşmanı

Devlet, her zamanki devlettir. Doksan yıllık yapısı hiç bir değişime uğramamış, 1915, 1925, 1929 ve 1938’deki devletin aynısı. Anlayış ve uygulamaları aynı.

Nuri Sınır

10.01.2016, Paz | 17:11

Kürdler ve Düşmanı
Makaleyi Paylaş

Aylardır kuzey Kürdistan\'da acımasız ve amacı belli olmayan bir savaş sürüyor.

Kentler yakılıp yıkılıyor, kentlerde öldürülen insanların yaşı üç aylık bebekleri de kapsayacak duruma gelmiş, acımasız, merhametsiz bir çatışmaya dönüşmüş.

Hükümet, devlet ve uygulamaları bu yazımın konusu değil.

Devlet, her zamanki devlettir. Doksan yıllık yapısı hiç bir değişime uğramamış, 1915, 1925, 1929 ve 1938’deki devletin aynısı. Anlayış ve uygulamaları aynı.

Peki, ya Kürd\'ler.

Onlar da aynı gibi. Tarihleri boyunca başlarından geçen katliamlardan ders alamamış, bencil, düşmanlarının ekmeğine yağ sürmek için ellerinden ne geliyorsa, yapmaya devam ediyorlar.

Güneyde yüz yıllık mücadele sonunda elde ettikleri kazanımlarını berhava edebilmek için ellerinden ne geliyorsa esirgememektedirler. Dünya ve dünyanın bu günkü hali geldikleri noktada devlet olmaları gerektiği yönünde yardımcı olma, destek olma açıklamaları yaparken, Kürd\'lerin bir kısmından \"istemezük\", \" bize devlet gerekmez\" naraları atılmaktadır.

Güneyde, Federal Kürdistan bölgesinde, birileri tarafından yapılan \"bağımsızlık\" taleplerine en büyük karşı çıkış, yine bazı Kürd partileri tarafından yapılmakta, onların \"bağımsızlık\" açıklamalarına karşı sergiledikleri duruşu düşmanları yapmamaktadır. Çünkü düşmanları tarihin akışını onlardan daha iyi okumaktadır.

Kimi İran\'a yaslanmış, kimi Bağdat\'tan himmet bekler açıklamalar yapmakta, kimi de İran tarafından Kürt\'lere saldırtmak için kurulan ve beslenen Haşdi Şabi\'cilerin içinde yer almış ve gururla Bağdat\'a bağlı olduklarını, ordan para aldıklarını utanmadan açıklayabilmektedir. Geçenlerde sosyal medyaya düşen YBŞ (Şengal birlikleri) lideri Sait bilmem ne efendinin açıklaması utanç verici idi. Yine Goran adlı partinin Bağdat milletvekillerinin Bağdat\'tan Mesud Barzani\'nin görevden alınma, azledilme talep ve açıklamaları utanç vericiliğin ötesinde bir ahlaksızlık idi. Yıllardır yüzbinlerce Kürd\'ü acımasızca katleden Bağdat Arabından bu talepte bulunmanın adı nedir? Üstelik bağımsızlık ilanının yapılacağı, bunun konuşulduğu bir dönemde bu talebin adı açıkça düşmanınla işbirliğidir. Yine Mesud Barzani tarafından bağımsızlık taleplerinin dillendirildiği DAİŞ\'in devreye sokulduğu günlerde İran sınırlarının yakın bölgelerinde hükümete ve Mesud Barzani\'ye karşı toplumun ayaklandırılmaya çalışıldığı, KDP\'nin parti binalarında çocukların bile yakılabildiği o anarşinin sebebide aynı idi. İran tarafından desteklenen ve Mesud Barzani\'yi etkisiz bırakmanın bir provası idi. Bu anarşiyi yaratanların destekleyicilerinden biri de Kuzeydeki Demokratik Türkiye, Türkiyelileşme kavgasındaki sözüm ona Kürd hareketi idi. Aynı güçler Kürdistan parlamentosunda Mesud Barzani\'yi etkisizleştirmek ve devreden çıkarmak için yaptıkları entrikalarla, parlamentoda darbe yapmaya kalkışmış ama emelleri kursaklarında kalmıştı.

Buradaki, güneydeki en büyük problem partiler, YNK ve Goran partilerindeki bazı gurupların hazımsız, bencil ve ihtiraslı yöneticileridir. Türkiye’de yapılan 7 Haziran genel seçimlerinde YNK genel sekreter yardımcısı Molla Baxtiyar’ın HDP Kongre ve mitinglerinde boy göstermesi ve 1000 YNK’li gencin buradaki faaliyetlerinin açıklamasını yapabilirler mi? Goran lideri Noşırwan\'ın uzun süredir hastalık bahanesi ile ortada görünmemesinin sebebini Goran partisi dürüstçe açıklayabilir mi? Son yapılan açıklamada bel ağrısından şikayetinin olduğu açıklandı. Ben de yuttum tabi.

Suriyeli Kürd\'leri yazmaya gerek var mı? Erbil, Duhok toplantıları, bu toplantılarda bizzat ABD dışişleri Bakan yardımcısı Mac Gurk ve Mesud Barzani ile Rojawa konusunda alınan kararlarda imzası bulunan Salih Müslüm’ün daha evine ulaşmadan Kanton ve YPG yetkililerinin \"böyle bir şeyi biz tanımayız, kabullenmeyiz\" açıklamaları ile açıkta bıraktılar. Onlar da defalarca yaptıkları açıklamalarda Demokratik ve özgür bir Suriye için savaştıklarını, bağımsızlık konusunun konuşulamayacağını ve kendilerini onaylamayanların Rojawa\'da kalmamasını ve defolup gitmelerini açıkladılar. Tutuklamalar, diğer Kürd partilerini tehditler ve hatta Kürdistan bayrağı gününde yapılan bir gösteride açılan uzunca bayrağa itfaiye aracı ile su püskürterek saldırıda bulundular. Rojawa\'ya yerleştirdikleri Araplar ile adeta baas\'ın geçmişte uyguladığı Kürd\'leri sürgün etme, arpaları yerleştirme politikası uyguladılar. Halende yanlarında oturdukları Arap müttefikleri ile \"yaşasın demokratik ve Özgür Suriye\" martavalı ile Kürd\'leri oyalamaktadırlar.

(Yazı uzadı, canınızı sıkmamak için Kuzey Kürdistan ile ilgili devam edeceğim. )

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
7224 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:06:26:04
x