Halk olarak silkelenmeye ihtiyacımız var

Türkiye Cumhuriyeti parlamentosundaki temsiliyet Kürdler için siyaseten değer taşıyabilir. Ancak sadece ulusal siyasetin bir ayağı olacak düzeyde. Buna rağmen görülen odur ki; Kürdistan’ın kuzeyinde gözler, kulaklar tamamen 7 Haziran’a kilitlenmiş vaziyette ve bu ‘Türkiyelileşme’ projesini kabul eden için de etmeyen için de sapmadır.

Neval Çelik

16.04.2015, Per | 17:50

Halk olarak silkelenmeye ihtiyacımız var
Makaleyi Paylaş
Son günlerde yaşanan olaylar ve yazılıp çizilenlere dair birkaç hususa değinme ihtiyacı duyuyorum. Öncelikle Ağrı-Diyadin’de öldürülen sivil Kürdün ve onun gibi, aslında Kürdistan’ın çıkarlarıyla hiç alakası olmayan olaylarda kurban giden her Kürdün kanının büyük acı yarattığını belirtmek gerekiyor. Bununla birlikte Ağrı olayının Türk medyasında ‘Ağrı eşiği’ başlığıyla verilmesine rağmen Kürdler açısından eşik değeri taşımadığını, olayın muhattaplarının dans ederken tökezledikleri dışında bir şey ifade etmediğini, etmemesi gerektiğini belirtme ihtiyacı duyuyorum. İnsan hayatı tabii ki çok kıymetlidir. İnsanı kuruş gibi harcayan, insan hayatıyla oynayan her türlü siyaseti kınıyorum.

Bizim için Türkiye’de yapılacak seçimler stratejik önem arzetmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti parlamentosundaki temsiliyet Kürdler için siyaseten değer taşıyabilir. Ancak sadece ulusal siyasetin bir ayağı olacak düzeyde. Buna rağmen görülen odur ki; Kürdistan’ın kuzeyinde gözler, kulaklar tamamen 7 Haziran’a kilitlenmiş vaziyette ve bu ‘Türkiyelileşme’ projesini kabul eden için de etmeyen için de sapmadır. Bu değirmene su taşımaktır. Oysa siyasal açıdan Türkiye’ye odaklanacağımız tek husus Kürd halkının meşru haklarının hangi düzeyde savunulduğu, korunduğu ve elde edildiği olmalıdır. Bunun dışında her laf güzaftır.

Neden bu duyarlılık Federe Kürdistan’a, burada yaşananlara, seçimlerine, burası üzerine oynanan oyunlara gösterilmiyor? Oysa burası bizim tek meşru kalemiz ve bağımsızlık talebi var. Düşman uyumaz doğru ama uyutur. Bakın İran’ın Türkiye büyükelçisi bundan bir süre önce çok açık bir şekilde dedi ki; ‘Eğer Irak’ın kuzeyinde bağımsız bir Kürdistan kurulursa, ardından zincirleme olarak İran ve Türkiye dağılır. Bu nedenle İran ve Türkiye birlikte hareket etmelidir.’ Kürdistan’ı istemeyenler olayı bu kadar net ortaya koyarken biz neredeyiz?

Daha acısı ama garip olmayanı Türkiye’yle savaşmayacağını açıklayan, İran topraklarında da bulunan ama elinde silah olan PKK’nin Güney Kürdistan’ın bağımsızlığını bırakalım bir tarafa, merkezi yönetimine dahi itiraz etmesi. Ya burası toplasan dört şehir. Demokrasiyi ve demokratik yönetimi bu kadar laçkalaştırıp pişirip pişirip Kürdlerin sofrasına koyarken herkesi aptal mı sanıyorlar? Kürd ve Kürdistan’ın çıkarları çok nettir. Birey ve parti çıkarları için Şengal üzerinden yapılan hesaplar bu çıkarlara terstir.

Kısaca demem o ki; bizi hala tarihin piyonu olarak görenlerin pencerelerinin önünden kalkalım. Bir gerçek var; biz tarihimizde bir kez daha ulusal haklarımızı kazanmanın eşiğindeyiz. Bunu bozmak için oynayan o kadar çok güç var ki... Halk olarak silkelenmeli ve odaklarımızı doğru seçmeliyiz.

Neval Sevda Çelik

16 Nisan 2015

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

10599 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:30:39
x