''Ordu Gençlik Elele, Türk Milli Cepheye''

Şeyhmus Özzengin

14.03.2025, Cum | 13:50

''Ordu Gençlik Elele, Türk Milli Cepheye''
Makaleyi Paylaş

Bir grup DEM Partilinin İmarlıya gidip ‘’yeni paradigmanın’’ yol ve amaç haritasını getirdikten sonra, ‘’Apo-PKK paradigmasının’’ müritleri, siyasetçi, yazar, sanatçı, rantçı bir ağızdan methiyeler dizmeye başladılar. Bu paradigmanın içeriğinde ne olduğu yerine, ne istediklerini ve ne anladıklarını Kürdlere anlatmaya başladılar. Kimisi şeyhini ‘’25 yıllık tecrit altında müthiş direnen“ kimi, kanat takıp göğe “uçuran“, kimisi, ‘’global dünyanın yeni lideri ve açılımı“ diye kafayı sıyıranlar oldu ve olmaya da devam ediyor. Ama hiç birinin aklına „bu işin arkasında türk devleti var“ diye akıl etmedi, çünkü sihir bozulurdu o zaman.

Oysa her şey çok net ve Kürdler için sisli-puslu bir hava yaratarak, kürdleri uçuruma doğru götürmenin sihirbazlığına bürünmüşlerdi hep birlikte. ‘’Yeni Paradigmanın’’ sahip(ler)i Türk derin devlet kozmik oda ürünüydüler ve yine bu odanın çömezleri ile ‘’yeni paradigma“ açılıyordu. Devlet Bahçeli çağrıyı yapıyordu ve çağrıya katılanlar çoğalarak, adım adım destekçileri kalabalıklaşıyordu. Gözü yaşlı gariban Kürd anasının eline de pankartlar tutturarak, yürüyüş kortejleri, ‘’Yeni Paradigmayı’’ anlatmak için konferanslar hazırlanıyordu.

Açılımı Yapan Devlet Bahçeli, Edirne Cezaevinde kuzu kuzu yatan Selahattin Demirtaş’ı da telefonla arayarak; ‘’Apo-PKK paradigmasının değiştiğini, yeni paradigmanın oluşturulduğunu, katılıp destek vermesi gerektiğinin’’ emrini verdi.

Selahattin Demirtaş’ta 13 Mart 2025 tarihinde T24 sitesi’ne ‘’Yeni paradigma; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin de devletidir“ başlığı ile bir destek makalesi yayınladı. Kürdlere kurulan tezgahın, oynanan oyunun, işbirlikçiliğin ve ihanete dönüşen olgunun anlaşılması açısından irdelenmeye değer.

Salahattin Demirtaş işbirlikçiliğe şu sözlerle iştirak ediyordu:

‘’Türkiye Cumhuriyeti Devleti hepimizin devletidir, nokta. Bu anlamda Cumhuriyeti demokratikleştirme görevi de hepimizindir, nokta.“

Bu devlet hiç bir zaman kürdlerin de devleti olmadı. Adı üstünde Türk Devleti’dir!

Türk devletin bünyesinde kalan (Kürdler dışında) diğer uluslar, ya yok edildi, ya göçe zorlandı, ya da dinlerini değiştirip, zorla asimile edilerek Türkleştirildiler.

Bu zulme ve zorbalığa karşı sürekli başkaldırı halinde, Kürdler kaldı. Kürdler ulus olarak, tarihin hiç bir döneminde Türk egemenliğini kabul etmediler. Sürekli bir çatışma, sürekli başkaldırılarla bugüne geldiler. Çünkü Kürdler bir milletti ve güçlü dil, kültür, tarih ve diğer milli değerleriyle kendi toprakları Kurdistan’da yaşıyorlardı. Tarih boyunca saldırılara maruz kalmış, ama katliamlara, yağmaya ve talana pabuç bırakmamıştı.

Tarih boyunca direnen bu soylu milleti tezgaha getirmek için, hep bu milletin içinden işbirlikçiler örgütlenerek kullanıldı. Apo-PKK paradigması 40 yıl boyunca Kürd gençlerin kanı ile, Kürdlerin mali ile yarattığı bir kitle desteği oluştu. Şimdi paradigma değişiyor. Yeni bir paradigma oluşuyor ve bu kitle, bu paradigma için kullanılacak. Devlet aklı böyle emretmiş.

Bu yeni bir tezgahtır ve bu yeni tezgahın gönüllü görevlilerinden biri de Salahattin Demirtaş’tır.

Sahneye çıkarak;

"Kürd-Türk aynı anda kazanacağız, birlikte daha güçlü olacağız. Belki “tek millet” değil ama “bir millet olacağız.“ Diyerek koroya iştirak dilekçesini verdi. Dilekçesinin kapsamı sadece Kuzey Kurdistan Kürtlerini kapsamıyor, bir de;

"Türk-Kürt ittifakı şekillenip gelişecek ve bu yeni durum Suriye-Irak-İran Kürtlerini de olumlu etkileyecek. Artık hiçbir Kürt, bulunduğu devletin de Türkiye’nin de karşıtı, düşmanı, tehdidi olmayacak. Türkiye gibi büyük, güçlü bir devlet de esasında bütün Kürtlerin devleti olacak." Ne güzel değil mi? kuzu kuzu türk cephesine Kürdleri de katıyorlar!

Abdullah Öcalan, yıllar önce Türkiye’ye gelirken, uçakta mahmur gözlerle ‘’devletim bana bir görev verirse, ben hizmete hazırım“ dediğinde, şeyhin müritleri ‘’rêberimize, serokumuza ilaç vermişler“ diye durumu hayra yorumlamışlardı! Biz deşifre etmeye çalıştığımızda da ‘’hainler“ diye damgalanmıştık.

Hani doğruyu görme yerine, söyledikleri yalanı büyüterek inanmak müritler için daha kolay bir yol ya, işte kadınlı erkekli kalabalıklar 25 yıl boyunca bu yolu seçtiler. 25 yılda Kaç Kürd köyü yakıldı boşaltıldı, kaç Kürd gencini yitirdik, kaç milyon Kürd göç etti, kaç Kürd ömrünü zindanlarda geçirdi. Kaç körpe Kürd kızı, gelini sokaklara düştü, kaç Kürd çocuğu sokaklarda sahipsiz uyuşturucu tacirlerin eline düştü bilinmez!

Bak hele bakın; bir kardeşi dağda, bir tanesi Avrupa’da, kendisi Edirne kampında S. Demirtaş’ın söylediklerine:

"Öcalan kesin ve kararlı bir tavırla PKK’ye kendini feshetme çağrısı yapmaktan çekinmedi. Çünkü insan kendi devletine silah sıkmaz, sıkmamalı.“

S. Demirtaş, madem bu devlet senin devletindi, senin kardeşin niye silahlı örgütün komutanı? Yoksa o, oraya Kürd çocuklarını kırıma uğratmak için görevli mı gönderildi? O dağlarda, aç, susuz, yaman soğuk-kar ve zorlu doğa ile karşı karşıya imhaya mahkum edilen Kürd çocuklarını ben mi dağa gönderdim. ‘’insan kendi devletine silah sıkmaz, sıkmamalı.“ Diyorsun!

Samimi bir şekilde cevap ver, eline silah verip, dağa ölüme gönderdiğin kaç Kürd çocuğu oldu? Sokak sokak arkandan gezdirdiğiniz o gözü yaşlı ‘’şehid anneleri“ neyin nesi? Onlar sokakta tazyikli sulara, türk polis copuna maruz kalırken, o acı dolu gözlerle yüz yüze gelirken utanmadın mı?

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürtlerin de devletidir" derken, Türk polisi çizmesi altında sana bakan o gözler vicdanına seslenmedi mi?

Salahattin Demirtaş; ‘’Ordu millet elele, türk milli cepheye“ taslağını hazırlamış ve bu taslağın sahiplerini sayıyor:

‘’İşte Öcalan ve Bahçeli, bu cesareti ortaya koyarken büyük risk almaktan da çekinmiyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu iradenin arkasında durarak risk alıyor ve çözüme öncülük etmekten geri durmuyor. Aynı şekilde, Cumhuriyetin kurucu partisi CHP’nin Genel Başkanı Özel de tüm şerhleriyle birlikte çözümün parçası olmaktan çekinmiyor.“

Türkleşmek için cesaret mi gerekiyor S. Demirtaş? Doğrusu ben bunu bilmiyordum. Demek ki sen de bu saydıkların gibi ‘’çok yüce cesarete“ sahipsin öyle mi?

Oysa teslimiyet ve işbirlikçilik yolunu seçenler, milletine ihanet edenler, cephede ölülerini bile toplamadan kaçanlar, korkaktırlar. Bunu da ben size söyleyeyim.

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
2144 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:02:38

Şeyhmus Özzengin

Şeyhmus Özzengin

Yazarın Önceki Yazıları

Kürdler, Yeni Paradigmanın Bedelini de Ödeyecek mı?Kürd Aydını ve Düşmana İş görme Sevdası!Kürdler Terzinin Hazırladığı Ateşten Elbiseyi Giyecek mi?'Yeryüzündeki Bu Cehenneme Artık Son Verme Zamanı'Bir Milletin Temsil Hakkı Nasıl Ortaya Çıkar?İran, Neden Yok Edilmesi Gereken Bir Devlet?TBMM ve Demokrasi Beklentisi!Coşku, Kendini Bilmezleri Boğazlıyor, olan Kürdlere oluyor!Bir Körlüğün anatomik nedenleri!Hesap Vermeye Açık Olmak!Türk Devlet-Millet Travması Şizofreniktir! Türkiye’nin ve İran’ın Timsah Gözyaşları! Filistin Anatomisinde Kurdistan! Türk Kozmik Odası ve 'Türkiyelileşme'!Sosyolog ve 'Kürdlerin Vatandaşlığı' Sorunu!Çetin Çeko HDP’ye yeşil ışık mı yakıyor?Yeni bir Kürd kıyım süreci mi başlıyor?Paris Düşerken!Osmanlı mirası ve Türkler!Sayın Dr. İsmail Beşikçi!“Kurdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinde Hayatımdan Kesitler” adlı Kitap ve Şerafettin Kaya.Türk Devleti ve zamana yayılan jenosid(ler)! ,Türkiye Türklerindir':Kemal Burkay’ın Cevabındaki Çelişkiler!Kendini Korumak!Türk ve Türk Devleti!Türk Devleti ve Sedat Peker Olayı!Ahmet Kahraman Kimdir?Kurd Devletini Kurmak!Deve dikenleri ekildi topraklarımıza.Türkiye’de bir Kurd, Amerîka’da bir sîyah olmak!Dünya Kurdleri tartışıyor: 'Siz kimsiniz Ey Kahramanlar?'Anti-Kurd Nizam, NATO! Bir Eser ve Celal TemelKarga, Çocuğun Elindeki Oyuncağı kaptı!Kurde Karşı İlan Edilmiş Bir Savaş!Ya TC’den kopuş, ya da TC’ye Entegre olma!PKK Hedefsiz Bir Siyasetin Paniğini Yaşıyor!Türk Aydını, “Kızılcık Yedim Derim” Diyor!
x