HDP(YSP), derin devlet konseptidir. Kürdler üzerinde çok tehlikeli bir konseptin projesidir. Türk kozmik odalarında hazırlanmış bir konsepttir. Bu konseptin nerde ve hangi şartlarda hazırladığının en önemli belgesi, aşağıda Konseptin sunucularından biri ve ayni zamanda PKK’nin bütün kurumlarının iradesi olan Abdullah Öcalan’dan, siz PKK’yi destekleyen ve onun için savaşan Kürdlere sunacağım.
Bu alıntıdan daha iyi, PKK, HDP,YSP’yi ve türk solunun neden bu kadar PKK’ye hayran olduklarını, üstlendiği misyonu, kimse anlatamaz.
Önce hep beraber Kürdler üzerinde yürütülen kozmik odaların planına bakalım;
Abdullah Öcalan, aralarında Salahattin Demirtaş’ın da bulunduğu heyete, ‘’siz buradan çıktıktan sonra, müdür odasında Hakan Fidan sizi bekliyor. Bu planın bütün detayını o size izah edecek. Hakan beyi mutlaka dinleyin ve onun dediklerini yapın, Kandil‘e de bir heyet gönderirsiniz plana göre“(!) dedikten sonra, şu açıklamayı yapar:
‘’HDP’yi bunun için önerdim. Tonlarca sorunun çözümü için nitelikli kadroya ihtiyacınız var. Türk ve Kürt Partisi gibi ayrışmayın, tehlikelidir. Yeni model bir Türkiye partisidir. Milliyetleri, bölgeleri ve kültürleri bağrında taşıyan demokratik ulus Türkiye’sinin partisidir. Çok önemlidir. Türk ulusu vardır ve bir gerçektir. Peki, Kürt halkıyla birleşince ne olur? Türkiye ulusu diyebiliriz. Bu parti işte buna öncülük edecek. ESP, BDP, EMEP, Yeşiller, Müslümanlar, feministler, çevreciler, hepsi olsun. Sadece antikapitalistlik bile herkesi birleştirebilir. " A. Öcalan İmralı vekil görüşmesi.
‘Türk ve Kürt partisi gibi ayrışmayın, tehlikelidir’ ne demek? Ona bakalım: Kürdleri bir ‘ayrı millet’ gibi örgütlemeyin, Türkiye’den ‘ayrıştırmayın’. ‘Bütünleştirici’ olun ve mutlaka ‘Türk milleti’nin ve ‘Türk devletinin üstünlüğünü’ koruyun.
Hemen ardından Abdullah Öcalan’ın şu cümlesi gelir; HDP’yi kastederek, ‘’Yeni model bir Türkiye partisidir. Milliyetleri, bölgeleri ve kültürleri bağrında taşıyan demokratik ulus Türkiye’sinin partisidir.“(!) Yani Türk devletin misakı milli sınırlarını pekiştiren, koruyan ve güçlü bir Türkiye’yi hedefleyen bir model. Bu modelin içinde kürdleri Türkleştirme ve Kurdistan toprağını da türklerin toprağı olarak gören bir model. Onun için, ‘’Milliyetleri, bölgeleri ve kültürleri bağrında taşıyan demokratik ulus Türkiye’sinin partisidir.“ Diyor HDP!
Ardından gelen cümle, Hedefi daha net koyuyor ve kesinlikle bu hedef için üstlenen misyon Türk devlet misyonudur. Bakın, yukardan aktaralım bu bölümü:
‘’Çok önemlidir. Türk ulusu vardır ve bir gerçektir. Peki, Kürt halkıyla birleşince ne olur? Türkiye ulusu diyebiliriz.“ Hem kelime oyunuyla ceberut devşirme türkleri bir ‘ulus’, kürdleri de bir ‘halk’ olarak sunuyor. Yani Türkler bir ulustur ve vardırlar, ama Kürdler, bir halk kalabalığıdır.’ Ulus olmaktan uzaktır“ ve devlet olmayı hakketmemişler diyerek, Kürdleri de bu yüce ulusa katalım ve ortaya Türkiye ulusu çıkaralım. Bu Kürdler üzerinde fatihayı okuyalım ama cenazelerini de kaldırmayalım, bunu hakketmemişler diyor.
Aktardığım paragrafın son cümlesi de, bu projeyi kimlerle yürütülebileceğinin kararını bildiriyor. Çünkü kozmik oda projesi, bu kozmik oda misyonuna sahip güçlerle yürütülür. Onun için kimlerin bu projeye dahil olduğunu açıklıyor.
Bakın: Bu parti (HDP) işte buna öncülük edecek. ESP, BDP, EMEP, Yeşiller, Müslümanlar, feministler, çevreciler, hepsi olsun. Sadece antikapitalistlik bile herkesi birleştirebilir. "
Türk solunun yıllarca Kürd dinamiklerine müdahil olarak, Kürdlerin sırtından inmedikleri ve ‘antikapitalist’ ilkeyi neden savunduğunun da, neden Kürdlere dayattıklarının da mesajını veriyor. ‘Türkiyelileşme’ adı altında Kürdleri Türkleştirme harcı ‘solculuk’ ve ‘antikapitalistlik’ olarak sunuyor ve bu, yani Kürdleri Türkleştirip ‘Türkiye ulusunu’ yaratmak için gereklidir.
Kürdler, bu kozmik oda planına göre tedbirlerini almadıkları için ve bu sinsi planı deşifre etmedikleri için, bugün 6 milyona yakın, şu veya bu şekilde, bu projeyi savunan bir Kürd kitlesine ulaşmıştır. Bu da Kürdlerin yüzde 42’sine tekabül ediyor.
PKK dışında kalan Kürd siyasi çevreleri, Kürd aydını, Kürd kanaat önderleri, Duyarlı Kürd işadamları, Kürd sanatçısı, yazarı Türk devletinin bu derin kozmik oda projesini bilince çıkarmak ve örgütlü bir kampanya ile deşifre ekmek zorundadır. Aksi takdirde, bu projeye seyirci kalarak „Türkiyelileşme“ adı altında kürdleri „demokratik ulusa“ dönüştürerek, yani Türkleştirerek, Kuzey Kurdistan’da Kürdleri bitirecekler. Sorun son derece nettir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.