Sol Jargondaki İki Kavramın Kullanımı Üzerine!..

Bilimsel sosyalizm ile devrimci demokrat kavramları , Sol cenahta çok kulanılan iki kavramdır. Peki nedir bunlar ,yanyana olmaları doğrumu .?

Birincisi-- Bilim ; Belli prensipleri olan, ( Deney, Gözlem, tez, ispat, vs.vs gibi ) ve evrenin yapısını sistematik olarak inceleyen bir yöntemler bütünüdür. Sosyoloji, Astroloji, matematik, tıp vb gibi anadalları vardır.

Sosyalizm ise bir ideolojidir. İdeolojinin Türkçesi\' de Üstanlatı \'dır.
Anlamıda; Siyasal ve Toplumsal bir öğreti çerçevesinde bir hükümet yada partinin davranışlarına yön veren düşünceler bütünü veya soyut düşünceler kuramı olarak ifade edilir . Liberalizm, Faşizm, Bonapartizm ,Sosyalizm..vb gibi de çeşitleri vardır..

Şimdi bu durumda bir ideoloji nasıl bir bilimin dalı veya bilimsel olduğunu idea edebilir ?. Birbiriyle alakaları yokki !!, Tıpki Din ile bilimin örtüşmüyen kavramlar olması gibi. Bunlar bilimsel anlamda incelenebilinirler ama , bilim ve bilimsel değiller. Bilim ayrı, Din ayrı, Spor ayrı , Tiyatro ayrı ayrı şeyler veya kavramlardır. Ayrıca Bilimsel Sosyalizm ,Ütopik Sosyalizme karşı söylensede yanlıştır, Çünkü ona karşı reel sosyalizm kavramı zaten vardır.

Bir zamanlar askeri okullarda vurguyu güçlendirmek için, Atatürkçü kimya, Kemalist fizik diye dersler okutulurmuş . Bilimsel sosyalizm kavramı \'da bundan farklı bir mantık gütmüyor yani .!! Totaliter ve Merkeziyetçi tüm sosyalist Uygulamalarda ( Bolşevizm, Nazizim ve Faşizim ) bilimle ilişkilenmezler. Peki bu paradigmaya göre , Bir sosyalist uygulama yanlış yapsa çökse, Bilimde \' mi yanlış yapmış ve çökmüş sayılacak .? Bu olgu tüm ideolojiler ve sosyal yapılar için\' de geçerlidir ( Liberalizm gibi ) . Ama her nedense bazı marksistler dışında hiç biri bu argümanı kullanmadı ....


İkinci kavrama gelince, Yani Devrimci Demokrat \'lık ;

Bunlardan Devrim ; Herhanki bir yer veya alanda ani bir nitel değişiklik yapmak , veya olası bir olguda erken doğum yaptırmak \'tır. Bu kavramın içinde, Şiddet var ,hertürlü hak ihlali var, zor ve zorbalık var, baskı var kan var, Bununyanında Açıklık , Aleniyet ,Hoşgörü ,Uzlaşı vb gibi pozitiflikler yoktur..

Demokrasi ise ; Yenisi icat edilene kadar en iyi yönetim şeklidir . İçinde Hoşgörü ,uzlaşı ,açıklık ,hesapverililik, Çoğulculuk , İnsan haklarına saygı ve modern hukuk var. Baskıyı , Şiddeti , hakihlali , Adeletsizliği ve hukuksuzluğu şiddetle red eder.Bu iki kavram nasıl bir arada kulanılıyor anlamiş değilim,,
Biri olumlu diyeri olumsuz anlamında değil , yanyana gelecek iki kelime anlamında olmazlık var. Bir insan Ateist katolik olabilirmi ?. Ya Ateistir, yada Teist yani katolik \'tir . Devrimci Demokratlık\' da aynı şeyi ifade eder.. Ateş \'le Barut , madde ile anti-madde gibi.

Devrimciler; Akıllarında bir kurgu bir hayalle yaşarlar. Düşündükleri senaryolları uygulamaya çalışırlar. Hayatın ve pratiğin gerçeği akıllarındaki senaryoya uymadığında, hayatın yani realitenin hatalı olduğunu düşünüp bunu düzeltebileceklerine inanır ve eyleme geçerler.herşeyin onların akıllarındaki senaryoya uygun olması için hertürlü cinayet , , zülüm ,hak ihlali ve adeletsizlik artık onlar için mubahtır. insani ve vijdani maliyete bakmazlar, yani Devrime aşıklar, Devrimi severler, Uğruna devrim yapacakları halkı ve insanı değil !.

Fransız devrimi öyle değilmiydi .? Jakobenler ve \'\' Kamu Selamet Komitesi \'\' nin muhaliflere devrim bahanesiyle Giyotin, işkence, zülüm ,sindirme ve sürgünleri 230 sene sonra hala konuşuluyor, ve Fransa demokrasiyi uygulamaya geçen en son Avrupa ülkesi oldu . Dördüncü cumhuriyete rağmen diyer Avrupa devletlarine kıyasla hala eksiklikleri var.Ulus ve Özgürlükler anlayışında hala Anti-Demoktatiktir.

Sovyet devrimi !! , Proleterya diktatörlüğü adına , Bolşevik devrimcilerin kafalarındaki yoldaş imajına uymayan Milyonlarca insan , sürgün ,talan ve imhaya maruz kaldıl. Nerdeyse bazı halkların ve ailelerin soykırımları gerçekleşecekti.Sibiryadaki çalişma kampları bir insanlık ayıbıdır . SSCB hİç bir zaman Despotluğunu boyatmak için kulandığı Demokrasi fırçası
dışında gerçek bir demokrasi uygulamadı.

Kemalist devrimler ; en acımasız devrim uygulamalarındandır. Hasta beyinlerde sözüm ona ,çağdaş ve laik Türk vadantaşı tipine uymadıkları için Sünni ve Alevi Kürd katliam ve sürgünlerin acıları hala yüreklerimizi dağlıyor.Türk İnsanınada inaçları ve düşünceleri dolayısıyla yapılmıyan zülüm , işkence ve haksızlık kalmadı. İnsanlar Köylü kıyafetlerle şehir merkezlerine sokulmuyoylardı .Rize halkı günlerce Top bataryalarıyla dövüldü. Herhalde hiç kimse bu Devrimci uygulamalarla , en önemli referansları , Uzlaşmacılık ve hoşgörü olan Demokrasiyi aynI Gezegende bile birarada görmek istemez..!
Türkiyede bildiğim en dürüst Devrimci Yalçın Küçük \'tür. \'\' Bana küfür edin ama ne olur Demokratsın demeyin \' diye açıklaması vardı ..

Çin \'nin Kültür Devrimi o kadar acımasız ve akıldışıydıki, Batılı Kaynakların idiasına göre Aileler açlıktan nerdeyse birbirini yiyecekti. Devlet Kapitalizmine geçtiği halde ( Nasıl bişeyse !! ) yani şuan bile, Parti kurmağın cezası 9 yıl hapistir...

Halbuki olgunlaşmış bir fikrin önünü hiçbir kuvvet ve güç durduramaz. Bırakın o Toplumsal Evrim süreci içinde gerçekleşşin ve biran önce gerçekleşmesi içinde koşuları yaratmak yeterdir , Fazla gürültü ve patırtıya gerek yoktur.Görülecektir ki Demokrasi böyle Zeminlerde yeşerir...

Kısaca Uymuyor Yoldaş ! Uymuyor Tovaris !!... Olmuyor Tuncı !!!
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.