Diyarbakır’da bugün yüz binlerin katılımıyla kutlanacak olan Newroz’a ilişkin Emek Partisi, Devrimci Demokrat Kürt Derneği, Katılımcı Demokrasi Partisi, Azadi İnisiyatifi, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi il başkanları ve yöneticileriyle, 2014 Newroz’unun anlamını ve beklentilerini konuştuk.
Bir haftadır düzenlenen Newroz kutlamalarının kitleselliği ve coşkusunun Amed Newroz’unun habercisi niteliğinde olduğunu söyleyen Emek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Aslanoğlu, şunları dile getirdi: “2013 Newroz’unda Abdullah Öcalan 30 yıllık Kürt özgürlük mücadelesinde yeni bir dönemi başlatan mektubu okundu. Kürt halkının ulusal eşitlik, özgürlük, demokrasi mücadelesinde silahların sustuğu, ‘demokratik siyaset’ ve mücadelenin öne çıktığı bir süreç başladı. 2013 Newroz’unda öne çıkan bir diğer gelişme ise Kürt halkının eşitlik ve özgürlük talebi ve mücadelesinin Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesi ile dolayısıyla Türkiye demokrasi güçleri ile ortak mücadele kararlılığı ve vurgusu oldu” şeklinde konuştu. Aslanoğlu , Kürtlerin taleplerini kararlıca sahiplenmeleri nedeniyle AKP’nin politikasının iflas ettiğini kaydetti.
Newroz’a daha umutlu girdiklerini söyleyen Devrimci Demokrat Kürt Derneği Genel Başkanı İmam Taşçıer, “Barış sürecinin ilanından dolayı umutluyduk. 1 yıl kan dökülmeden gitti fakat bugüne kadar yasal, anayasal değişiklikler olmadı. Atılan adımlar da çok yetersizdi” diye konuştu. KCK tutuklularının da serbest bırakılmadığına dikkat çeken Taşçıer, “Bu Newroz’a umutla girmiyoruz. Temennimiz Kürt sorununun çözümüne katkı sunmasıdır” dedi. Newroz’da hem Kürtler hem de iktidar tarafından olumlu mesajlar verilmesini de beklediklerini anlatan Taşçıer, “Verilecek mesajların seçimlerden sonra hayata geçirilmesini ve yasal, anayasal adımlar atılmasını bekliyoruz” diye konuştu. Katılımcı Demokrasi Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Roj da, “2013 Newroz’unda daha umutluyduk. Bugün umudumuzu tamamen yitirmemekle birlikte gelişmelerin pek istenilen düzeyde olmadığını görüyoruz” diye konuştu. Sürece dair somut adımlar atılmasını beklediklerini ifade eden Roj, “Bu adımların en önemli ayağı anayasadır. Kürtlerin taleplerinin anayasal güvence altına alınması lazımdı” dedi. Yerel seçimlerden sonra dengelerin değişebileceğini ifade eden Roj, “Erken seçim de olabilir. Kürtlerin bir statüye kavuşması gerek” dedi.
Geçen yılki Newroz’da başlayan süreçten bugüne savaşın durmuş olmasının sevindirici olduğunu söyleyen Azadi İnisiyatifi Genel Koordinatörü Adem Özcan, “Ancak süreç sancılı ilerliyor. Şu an Hükümet kanadından sürece yeterli ilgi ve inanç yok. Yasal düzenlemelerin yapılmaması, Kürtlerin hak ve özgürlüklerinin tanınmaması gibi sıkıntılar var” dedi. Özcan, Gezi Parkı ve 17 Aralık operasyonlarından sonra Hükümetin meşru gücünü yitirmeye başladığını kaydetti. Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Ak şunları söyledi: “Geçen bir yıllık süreçte Öcalan’ın mektubuna da eleştirilerimiz oldu. Biz o mektubu Kürtlerin entegrasyonuna dönük projenin bir parçası olacağını düşünüp, eleştirmiştik. Bu Türk devletinin, Öcalan’ın cezaevi koşullarını kendi lehine çevirme çabasıydı ama Kürt halkının bulunduğu haklı pozisyonu nedeniyle Kürt halkının mücadelesi geriletilemedi.”
(Evrensel)
